Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YUNIIS NADJ ÖDİILLERÎ 1989 1990 SEÇlCt KURUL: Turgut Çeviker, Ismail Gülgeç, Turhan Selçuk, Alt Ulvi. Bu dalda yanşmaya 119 yanşmacı, 448 karikatürle katılmıştır. YAYIMLANMAMIŞ KARİKATÜR Birincilik ödülü Hakan Boyav: 'Yalınlığa önem veriyorum5 lakan Boyav'a yönelttiğimiz ilk soru, tarzına llişkin... Karikatürierinizde •dlndlğlnlz tarz? Çizgilerimde açıklık ve yalınlığa önem veriyorum. Seçtiğim durumudurumları olabildiğince ekonomik bir tarzda görselleştirmeye çalişıyorum. Doğal olarak bu durumlardan çizgiye aktarmak istediklerim, belli bir soyutlama sonucu bana kalan "an"lar, özellikle çelişik ilişkilerdir. Sizce karikatürün işlevl ne olmalı? Karikatürü dar anlamıyla işlevsel açıdan değerlendirmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Yani karikatür de tüm sanatlar gibi yalnızca ycneldiği amaçtan kalkarak anlaşılamaz. Ancak soruyu karikatüre özgü alanın ne olduğu şeklinde anlarsak kısaca şunları söyleyebılirim: Karikatür sanatı her şeyden önce eliştirel bir sanattır; bu eleştiri, içinde mutlaka belli bir türden " k o m l k " boyutu barındırır. Karikatür bir bakıma, felsefenin kavramlarla, çeşitli sanat dallarının kendine özgü ifade biçimleriyle yaptığı işi çızgiyle yapar. Bu da özetle içinde yer aldığı kültürü sorgulamak, yarattığı komik duygusu aracılığıyla bu kültürle arasına bir mesafe koymaktır. Blliyoruz ki bu türden H. Jdemiş 1964 doğumlu olan Hakan Boyav. 1988 yılında tzmir Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü'nden mezun oldu. Çeşitli ulusal karikatür yartşmalarına katılan Boyav, 1987'de Altan Erbulak ödülü ve 1989'da da Abdi tpekçi Dostluk ve Barış ödülü'ne layık görüldü. îlk kişisel sergisini 1987 yılında tzmir'de, "Grafik Mizah" adı altında düzenledi. tkinci sergisini de bu yıl, "Krallar ve Soylarılar" adı altında Diyarbakır'da gerçekleştirdi. Halen Diyarbakır Devlet Tiyatrosu 'nda çalışmaktadtr. sorgulamalar olmaksızın bir kültür kendini yenileyemez, katılaşır ve tabii gülemez. Karikatürün "uyancı" «tkisi üzerin» neler düşünüyoraunuz? Soylediğim gibi bu etki özellikle sorgulayıcı, uyancı bir niteliktedir. Çizgide dile gelen "komik", topluma bir bakıma "uyumamaaını", gündeliğin tekdüzeliğine kendini teslim etmemesini sürekli hatıriatır. Türkiye'de oluaan çlzgimizahın bugünkü durumunu nasıl deg>rl«ndiriyorsunuz? Türkiye'deki karikatürün birkaç büyük usta dışında büyük ölçüde yazılı karikatüre yöneldiğini görüyoruz. Bu yöneliş, karikatürümüzü çizginin aleyhine gelişeri bir surece sokmuştur. Balonların içi doldukça evrensel bir dil olan çizgiden uzaklaşılıyor. Ayrıca balonların içinın de çoğu kez ülkemizde yaşanan günlük olaylardan hareketle doldurulduğunu görüyoruz. Yani bir bakıma, yalnızca Türkler için hatta bugünün koşulları içinde yaşayan Türkler ıçin çizildiğini düşünüyorum. Genç karikatürİ8tlerln önüne çıkan en büyük engel nedir? Türkiye'de "genç" olsun "yaşlı" olsun bütün karikatüristlerin önünde, değişmeyen bazı te mel problemler vardır. Her şeyden önce, benim gibi yazısız karikatür çizenlerin ürünlerini izleyiciye ulaştırabilmeleri çok zordur. Bu iletişimin kurulabilmesi için gerekli olan albüm, sergi olanakları çok sınırlıdır. Yayın organları ise birkaç ünlü karikatüristin dışında, bu tür eserlere ancak düzenledikleri yarışmalar çerçevesinde yer vermektedir. Hatta bu çerçevede bile kimi zaman tuhaflıklar yaşanmaktadır. Geçen yıl Milliyet gazetesinin düzenlediği Abdi ipekçi Dostluk ve Barış Ödülü karikatür dalı birincisi olmama karşın söz konusu gazete, ödül verdiği bir karikatürü yayımlamayı unutmuştur. ödül törenleri yapılmış, şenlik düzenlenmiş, ancak bütün bunların varlık nedeni olan karikatürlerin okuyucuya ulaştırılması önemsenmemiştir. Türkiye'de karikatür sanatıyla uğraşanların en temel sorunlarından bir diğeri de elimizde dünya karikatüründen örneklerin çok az olmasıdır Bu sanatı da Türkler kurmadıklarına göre kendimızi yenilememiz için, yeni şeyler öğrenip kendimizi tekrar etmemiz için bu alandaki yayınların bir an önce çoğalması ve ceşitlenmesi gerekir. Her alanda olduğu gibi karikatürde de kendi içimize kapanarak uzaklara gitmemiz mümkün doğıl. LJ 28