Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
v İDEO SETİ İsmet Berkan Mormonların gizli dünyasında ÖLÜM HABERCİSİ (Messenger oi Death) Yönetmen: J. Lee Thompson Oynayanlar: Charles Bronson, Trish Van Devere, Laurance Luckinbill Cannon FilmVideo Market. B i r adamın üç karısı ve altı çocuğu birden öldürülür. Adam Mormondur ve poliste konuşnıayı reddeder. Kimseyi suçlamaz. Gazeteci 'David Kagan' bir biçimde adamın güvenini kazanır ve hiç değilse ailesine haber ulaşması için aracılık eder. David Kagan, içlerine hiçbir yabancıyı sokmayan, kapalı devre yaşayıp kendi âdetleriyle yetinmeyi seçen Mormonların arasına böyle girer. Gazeteci, ilişkileri çözmekte büyük zorluk çeker. Iki kardeş, Mormonlar içi bir mezhebin kurucusunun iki oğlu arasındaki dargınlık, tarikatın bölunmüşluğü, körü körüne bağlılık, dinsel dogmalar hep gazeteciye köstek olur. Çok sayıda insan ölür. Ama insan hayatının değeri ne ki? "Öliim Habercisi", çok az bildiğimiz bir topluluğu, Mormonları çok özenli bir polisiye kurgu içinde bize anlatıyor. Mormonları yalnız bizim değil Amerikalıların da pek tanımadığı anlaşılıyor. Tutuculuk ve bağnazlığın doruk noktalarını "ölüm Habercisi"nde net bir biçimde görmek mümkiin. Hiçbir biçimde kurallan sorgulamayan, otoritenin dediğinden çıkmayan, bağımsız düşünmeyen, olguları tek tek değerlendirmek yerine belli kurallara bağlı kalmayı seçen insanların dünyası, biz Türklere çok şey öğretebilir. Hele hele bu türden dinsel bağnazlıkları kullanarak çıkar sağlamaya çalışanlann varlığı, filmi birçok açıdan Türkiye'nin yaşadığı bazı olaylara benzetiyor. D "Mlssissippı Yanıyor" Amerika'nın kara yıllan MİSSİSSİPPİ YANIYOR (Mississippi Burning) Yönetmen: Alan Parker Oynayanlar: Gene Hackman, William Defoe RCA Columbia Pictures. Alan Parker'ı anlatmaya gerek var mı? "Türk düşmanı" Geceyarısı Ekspresi'nin, Bugsy Malone, Birdy, Fame, Angel Heart, The Wall gibi filmlerin ünlü yönetmeni, son filmiyle videocularda: Mississippi Yanıyor. 6O'lı yılların karanlık Amerikasından, gerçek bir olaydan yola çıkan film, ırk ayrımına ilginç bir bakış getiriyor. Sinemada kaçırdınızsa bari videoda kaçırmay ın. Caz kuşu BIRD Yönetmen: Clint Eastwood Oynayanlar: Forest Whitaker, Diane Venora Warner Bross. Charlie Parker, cazın gelmiş geçmiş en önemli saksofoncularından biri. Hep bir deha olarak görüldü ve bütün dehalar gibi gencecik yaşında, 34'ünde öldü gitti. Bir zamarfarın sert erkegi Clint Eastvvood da onun hayatını film yaptı. istanbul sınemalarında da gösterilen, bütün dünyada birbirine zıt çok çeşitli eleştiri alan bu filmi kaçırmak ayıp olur. Lharıes bronson, Ulum HaDercısı nae, Mormonıarın arasına gımıeye çalışan gd/etecı uavıü Kagan ı canıandırıyor Moonstruck üzerine: Dplunayda 'bihoş'olan kadınlar Garcla Marquoz, ez'le adıyla yayımlanan bir G abrielKonuşmalar"eder.Türkçede "Marqukıtapta 'favela'dan söz Marquez'e göre, "Moonstruck'ın Cher'ı bir çeşıl uğursuzluk olarak tanımlanabılecek olan (avela, her ınsanı yöneten ana guçtür. Yıne unlü yazara göre favela sadecu ınsanlar ıçın söz konusu da değıldir örneğın bir kadının, bir daktilo makınesınin, bir otomobılın, bir kapı tokmağının ya da yılın herhangi bir gününün 'favelası' da olabılır. Marquez, favelalı insan ya da şeylerle pek karşılaşmamayı, karşılaşmaya mecbur kalırsa da temas etmemeyı tercıh edıyor Pekı bir şeyın favelasının olup olmadığını nasıl anlıyor yazarımız7 "Hissederlm" dıyor Marquez, "Bazen ozel bir koku, bazen özel bir duygu, bazen de adlandıramadığım bir şey. Ama favelayı anlar anlamaz oradan uzaklaşırım." Loretta, Latın Amertka'nın 'fav«la'sının Amerikoitalyanına, "badluck"a canı gönülden inanıyordu. Ona göre kocasının bir otobüs çarpması sonucu ölmesi, nikâhlarının bir kilisede değil de belediye sarayında yapılmasındandı. Bu yüzden, ıkınci kez evienmeye, üstelik sevmediğl bir adamla evienmeye karar verdiğinde, adamın kendisine dız çökerek evlenme teklif etmesinde direndi. Loretta'nın dayısı ise dolunayla aşk arasındaki derin ilişkiye inanıyordu. Loretta'nın babasıylaannesinln ilk birlikteolduklan gece, dolunay sırf onlar için evin ustüne gelmişti. Onları ay kut8amıstı. Loretta, sonunda kendisine evlenme teklif eden adamla değil deonun kardeşiyleevlendi. İlk kocasına otobüs çarpmıştı, ona ay çarptı. Çoğu zaman masallarla gerçek hayat arasındaki llişki kafama takılır.' Ama bir fllm, garçek hayat değil kl' diyebilirsiniz. Marquez Nobal EdebryatOdülü'nüalırkenyaptığıkonuşmada, "Yazdıklarımın hepsl, satırı aatırına gerçektlr'' demişti. Bu sözler, "Yüzyıllık Yalnızlık" kitabının Türkiye'dekı baskısının arka kapağında da var. Eğer "Yüzyıllık Yalnızlık"ı okuduysanız, kitabın gerçek hayattaolabilecek şeylerle ne kadar ılgısi olduğunu da görmüşsünüzdür. Herkesin gerçeğıkendınegöre. Dolunayda " bı hoş" olan kadınlara rastlamak, Batı Avrupalılara ya da AngloSaksonlara tuhaf gelebilir; ama biz Türkler bu ışlere pek yabancı değiliz. Dolunayda "bihuş" olmak, hayatın gerçeği. •Bird" 12