28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Batılıların "Alp dağları" diye de adlandırdıkları "Colo8sus"lar, kilometreler boyu uzayan raylar üzerinde tepetaklak Inlş çıkışları da göze alacağınız küçük vagonlarda bitmeyen bir heyecan yaşatıyorlar. Heyecanı sevenler, dünyanın en çekici "çılgın raylar'ının ABD'de Houston yakınlarındaki "Astrovvorld arkı'nda (en sağda) bulunduğunu söylüyor. Yine Houston daki bir başka çılgın ray sisteminde, "Moctezuma'nın İntikamı"nda (sağda) 30 metre yükseklikte başaşağı dönüşlerde hız 100 km'yi buluyor. Dallas yakınlarında Arllngton'daki "ShockVVave" Ise, (altta) 23 metre çapında dönüş çemberlerine sahlp. LUNAPARKTA BİTMEYEN Tuğrul Tanyol erkesin çocukluğunda bir lunaparkı vardır. Belki de çok abartılmış bir sözoluyor bu. Ülkemizde lunaparklann tarihi, çok da eskilere dayanmıyor aslında. Ama en azından bugünün gençleri ve çocuklan için durum ilerde böyle olacak. Lunapark deyince, hem neden sadece çocuklar akla gelsin ki? Bu tür eğlence yerleri her yaştan insana seslenmiyor mu? Eski ve yeni kimi Amerikan filmleri aklıma geliyor şimdı. Anne, baba, çocuklar, sevgililer geçiyor gözümün önünden. Atış poligonundan oyuncak ayı kazanıp sevgilisine hediye eden bir asker... Bu tür sahneleri ne çok izledik kimbilir. Lunapark deyince, insanın aklına bir ses, renk ve ışık cumbüşü geliyor. Dönmedolapların ağır ağır dönuşü, sonra en tepe noktada duran bölmenin hafifçe sallanışı. Oradan kent ne güzel görünür... Çocukken pek sevdiğim dönmedolaptan şimdilerde fazla hoşlandığımı sanmıyorum. özellikle muşteri almak ve indirmek için dönüşü sık sık kesmeleri ve o aradaki sallanmalar canımı sıkıyor. Ya da açıkçası korkuyorum. Belki de, kimse alınmasın ama, bu konularda Türk işçiliğine olan güvensizliğimden kaynaklanıyor korkum. DEHŞETENGİZ MAKİNELERDEN MASUM ATl eğlence... özellikle ergenlık çağındaki oğlanların, hoşlarına gıden kızların kullandıkları arabaların peşıne düşüp, onları bir köşeye sıkıştırarak çarpmaları, neşeli çığlıklarla karışık bir kovalamaya dönuşur sonunda. Garip ama, bu işte üstü örtülü bir flört havası vardır. Kimse, çarpışan arabayla üstüne üstüne gittiği bir kızı tavlama bahtına ulaşmış mıdır bilemiyorum ama, bu işte başka hiçbir yerde bulunmayan bir teklifsizliğin bulunduğu da gerçektir. Yani siz sokakta yurürken gidip bir kadına toslayamazsınız herhalde, değil mi? Bir de o kaçtıkça, çarpışan araba misali adamın peşine düşüp çarpmayı surdurdüğünü düş'tnün. Marx Kardeşler'in dilsizi yapabilir bunu ancak. Otobüslerdeki "fortçuları" saymazsak, erkeklerin dileyip de yapamadıkları şeyleri, dönüştürülmüş bir biçimde yapmalarına olanak sağlıyor çarpışan arabalar. Bence bu bakımdan son derece yararlı bir hizmet veriyorlar. Bu tür hizmete yol açan bir başka yer de korku tunelleri hiç kuşkusuz. Mesela pek fazla açılamadığınız ama hoşlandığınız bir kızı boyle bir yere göturürseniz, kıza sık sık sarılma (koruma babından tabii ki) fırsatı bulabilirsiniz. Siz sarılmasanız da o size sarılabilir; böylece aradaki çekingenlik duvarları yıkılır. Ne yazık ki ülkemizdeki lunaparklann çoğunda korku tunelleri yok. Olanlar da fazla korkutucu değil. Üstelik göç açıp kapayana kadar kendinizi dışarda buluyorsunuz. Bu memlekette çekingen gençler hiç düşünUImüyor. Cehennem aleti Kız arkadaşınızı korkudan sarartacak bir başka eğlence de ya da işkence mi demek gerekir Batılıların "Alp üagları" dedikleri, bizde ise (Bir kez tzmir lunaparkında kurulmuştu, bendeniz de binme talihsizliğine uğramıştım.) "Radar" adı verilen (nedense) araç. Bilmeyenler için anlatayım: Dışardan son derece masum göründüğünü söylemeliyim. Binenlerin attıkları çığlıklar insanı oraya çekiyor. Ben bu çığlıkların sevinçten olduğunu sanıp aldanmışım. Raylar üzerinde yol alan bir tür arabaya biniyorsunuz. En az iki kişilik olan araba hafifçe hareket ediyor, yavaş yavaş bir tepeye doğru tırmanıyorsunuz.Tepeye vardığınızda neredeyde dimdik inen bir uçurumla karşılaşıyorsunuz. İlk çığlığı tam burada duyuyorum, bütün iniş boyunca sürüyor. Birden bağıranın ben olduğumu fark ediyorurn. Hiç soluk almaya fırsat kalmadan ikinci bir tepeye doğru tırmanıyoruz, ama bu kez son hızla. Sonra yeni bir iniş. Birden gökyüzünün sol yanımda durduğunu görüyorum. Şimşek hızıyla "merkezkaç kuvveti" dıye bir düşüncc geçiyor aklımdan. Lise yıllarında sınavlarda hep başarısız olduğum fizik dersiyle ilgili bütün aynntılar apaçık zihnimde beliriyor. Meğer ne çok şey biliyormuşum! Ama bu bilgilerin o anda hiç faydası yok. Araba durunca yolcuların inmek istemeyip bir an kararsız beklemelerini, başta demek ben yanlış yorumlamışım: Bir tur daha yapmak istediklerini sanmıştım. Zaten duyduğum sevinç H Çarpışan arabaların erotizmi Dönmedolaptan sonra bir çocuğun dikkatini çeken ilk yer "çarpışan arabalar" oluyor. Ne var ki bu daha çok gençlere seslenen bir çığlıkları dışında, müşterinin araca olan bu bağlılığı beni ona binmeye zorlamıştı. Meğerse insanda bir anhk beyin boşluğu doğuyormuş. Araç durunca insan hemen inemiyor. Bunu çok hoşlandığı için diye yorumlamamak gerekir. O anda aklınızdan şu sorular geçiyor: "Ben kimim? Neredeyim? Ne oluyor? Mia Farrow VVoody Allen'ı çocuk sahibi olmaya nasıl ikna ctti?" Sonuncusu hariç diğer soruların cevaplarını verdikten sonra, araba yine hareket eder korkusuyla, bülün fizik bilgilerinizi yeniden unutup normal ve mutlu hayatınıza kavuşmak için yerinizden fırlıyorsunuz. Bir de son zamanlarda "tspanyolun elekleri" diye bir şey moda oldu. Dev lspanyol, raks ettikçe, siz onun eteklerinde "zil, şal ve gül" misali, dönüp duruyorsunuz. Hiç hoşlanmadım. Kusma sıkıntısı çekenlere tavsiye edilebilir aslında. Dönen zincirlere binmeye ne ilkgençliğimde ne bugün hiç özlem duymadım. Hâlâ, hayaiımda akıllıca davrandığım ender kararlardan biri olduğunu düşünüyorum bunun. Neden insanlar sürekli başlarını döndürecek şeylerin peşindeler? Iki kadeh içki, dünya güzeli bir kadın ya da hayattaki ani yükselişlerden daha ucuz ve kolay olduğu için mi? Londra'da "BaUersea" lunaparkında, kopan zinciriyle birlikte kendini Honolulu'da bulan bir gencin öyküsü anlatılırdı. Ben onlann yalancısıyım. Genç adamın hatırlayamadığı tek şey uçarken New York üzerinden mi yoksa Tokyo üzerinden mi geçtiğiymiş. tlk sözü, "Bir bu eksikti, şimdi nasıl dönecegim" ol 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle