Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
E V E K O N O M İ S İ Meral T m r a e Kapıya gelen pazarlamacılar Neye ihtiyacınız olup, neye olmadığına siz kendiniz karar verin. Bu kararı, kapınızı çalan pazarlamacılara bırakıp da sonradan pişman olmayın. ve ya da ışyerıne gelen pazarlamacılardan alışveriş yapıp da sonradan pişman olan tüketici sayısı oldukça fazla. Telefon ya da mektupla bize başvuran okurlarımızın çoğu, "Senetlerin altına attıkları imzadan bin pişman", bu işten yakalannı nasıl kurtaracaklarını kara kara düşUnüyorlar... Benim anlayamadığım ise tüketici olarak hangi malı satın alacağımıza neden kendimizin karar vcrmcyip de bu karan başkalarına bıraktığımız ve mesela hiç aklımızda yokken, kapımızı çalan bir pazarlamacı saycsinde bir spor ayakkabı ya da bir çelik tencere takımı sahibi yapıldığımız... Eğer çelik tencereye ihtiyacınız varsa, bunun.karannı kendiniz verirsiniz ve bir boş zamânınızdazüccaciyecileri dolaşarak, sizin ihtiyacınıza en uygun çelik tencerenin hangisi olduğunu saptamaya çalışırsınız. Bu konuda çelik tencere kullanan yakınlannızın önerilerine de kulak verirsiniz. Ve sonuçta kararı siz verip, belki de tek bir tencere alırsınız. Ya da özellikle, işyerlerine çok sık gelen saat satıcılarından neden saat satın alasınız? Eğer kol saatine ihtiyacınız varsa, yine eşe dosta danışarak önce hangi markayı tercih edeceğinize karar verir, sonra birkaç saatçiyi dolaşarak fiyatlar konusunda fikir sahibi olursunuz. Sonuçta da belli bir mağazadan garanti belgesiyle birlikte bir saat satın alıp, bozulduğu takdirde de nereye başvuracağınızın gönül rahatlıgı içinde evinize dönersiniz. Evde süs diye duran müzik setleri • 'Kapımıza gelen pazarlamacılar' la iigili somut bir örnek... Istanbul, Çarşıkapı, Mert Han'dan bize yazan Kemal Memls, Turan Şahln, Mehmet Karayel ve Ali Aslan Saltan adlı okurlarımız, işyerlerine gelen pazarlamacılara kanarak satın aldıkları müzik setlerinin evde süs eşyası haline geldiğinden yakınıyor ve diğer tüketicilere uyarı olması dileğiyle kendi yazdıkları mektubun bu köşede yayımlanmasını istiyorlar. Biz de yandakı sütunlarda enine boyuna ele aldığımız konuyu, bir örnekle somutlaştırmak amacıyla bu 4 imzalı mektuba köşemizde yer verivoruz: E lan malı satın aldıktan ve senetleri imzaladıktan sonra, malın gerçek fiyatının hiç de kendisine söylendiği gibi daha pahalı olınadığını, bir biçimde öğreniyor ve ucuza aldığını sandığı malın, aslında kendisine pahahya mal olduğunu fark edince feryadı basıyordu. Oysa o malın fiyatının ucuz olması, licaret yapan bir müessese için kesinlikle mümkün değildi. Çünkü hem malı ayağınıza kadar getirecek, bunun için bir eleman ayıracak, hem malı size taksitle verecek, yani faizler bu kadar yüksekken size belli bir t'inansman sağlayacak hem de malı piyasadaki peşin değerinden daha ucuza satacaktı... Böyle bolluk nerede görülmüştü ki... Tüm bu söylenenler doğru olsa, o firmanın 23 ay içinde batması kaçınılmaz olurdu... Dolayısıyla sizin kapınıza gelen mala, piyasadaki peşin fiyatın Uzerine taksidin faiz yükunün de bindirilmiş olması kaçınılmaz değil miydi? Bu yüzden biz tül.eticilere, "Kapınıza gelen pazarlamacılardan gözıi kapalı alışveriş etmeyin" diyoruz. Eğer bir gün kapınız çalındığında size sunulan mala gerçekten ihtiyacınız varsa ve satış koşullan da size cazip geliyorsa, yine de hemen karar vermeyin ve satıcıdan 35 gün sonra size yeniden uğramasını söyleyerek bir mühlet isteyin. Bu arada da bir piyasa araştırması yapın. Hiç merak etmeyin, kapınızı çalan saatçı, sizin verdiğiniz muhlet sonunda mutlaka yeniden gelecektir. Çünkü onun işi malını satmaktır. Ne kadar çok satarsa, o kadar çok kazanacaktır. Hatta çoğu pazarlama elemanlarının ana şirketten maaş almadıklan, onların gelirlerinin sattıkları mallardan aldıkları peşin miktarlardan oluştuğu bilinmektedir. Deterjanda 3. jenerasyon Ne DDB ne de LAB içeren, hammaddesi hindlstancevizi yağı olan etoksilatlı bulaşık sıvısı ülkemizde yaygınlaşıyor. e DDB ne de LAB içeren, hammaddesi doğal olan etoksilatlı temizleyiciler ülkemizde de yaygınlaşıyor. Geçen yıl piyasaya çıkan etoksilatlı Selena marka bulaşık sıvısının ardından şimdi de Çlti'yi üreten firma tarafından KİO adlı yeni bulaşık sıvısı piyasaya sürülmüş bulunuyor. KİO'yu Ureten Deva Holding'e bağlı Evma fırmasının satış müdürü Süleyman Erdal, sentetik bir madde olan DDB ve LAB'a karşı tüm Avrupa'da da kullanılan etoksilatlı temizleyicilerin gerek insan sağlığı gerekse çevrc kirliliği açısından zararsız olduğunu dile getiriyor. Etoksilatlı temizleyicilerirfhammaddesinin, saç şampuanlannda kullanılan hammaddenin aynısı olduğuna dikkati çeken Süleyman Erdal, etoksilat denilen maddenin hindistancevizi yağının işlem görmesi sonuçu elde edildiğini, yani doğal bir madde olduğunu kaydediyor. Etoksilatla ürettikleri temizleyici maddeye "deterjan" dememeye özellikle dikkat eden ve bu yeni maddeyi "bulaşık sıvısı" olarak niteleyen Süleyman Erdal, KİO bulaşık sıvısının elleri tahriş etmediğini, alerji yapmadığını ve insan sağlığına zarar vermediğini ısrarla vurguluyor. Erdal, KİO isrninin de "kanserle ilgisi olmayan" kelimelerinin kısaltılmışı olduğuna dikkati çekiyor. Evma firması KlO'yu üretmekle birlikte yıllardan beri sattığı Çiti marka bulaşık deterjanını da piyasaya vermeyi sürdürüyor. SUIeyman Erdal, kendisinden bir fiyat karşılaştırması yapmasını istediğimizde KlO'yu sadece sıvı olarak Urettiklerini, çünkü kremi olarak maliyetinin daha yüksek çıktığını dile getiriyor. Etoksilatlı sıvı deterjan KlO'nun fiyatının da LAB'lı bulaşık deterjanlanndan yüzde 30 daha pahalı olduğunu söyleyen Erdal, "Üstelik KİO, LAB'lı deterjanlar gibi çok da köpürmüyor. Onun için hanımlar etoksilatlı sıvılara alışmakta zorluk çekebilirler. Ancak KİO'nun temizleyici etklsl köpügüyle ölçülemez. Kaldı kl yıkannus bir U N Ama işyerine gelen pazarlamacılardan saat alanlar, paranın peşin kısmını verip senetleri imzaladıktan sonra, genellikle karşılaıında bir muhatap bulamamaktan yakmıyorlar ve bazen 23 ay içinde bozulan saatleri ktıllanılamaz hale geldiğinde 1012 ay süren senetleri ödemeye devam etmek zorunda kalıyorlar. Kapılarını çalan pazarlamacılardan alışveriş edip, sonradan pişman olarak bize başvuran ve yakınan tüketicilere, "Pişman olacaktııuz, öyleyse neden satın aldınız?" diye sorduğumuzda ise genellikle verilen yanıt şu: "Satıcı çok kibardı. Sattıfiı malın piyasa fiyatından çok daha ucuz olduğunu söyledi. Üstelik (aksille satıyordu. Malı hemen teslim ettiği halde parasını 810 ay içinde ödeyecektim. Üstelik kapıma kadar da gelmişti mal." Bütün bu gerekçeler doğruysa, o zanıan ortada Uzülecek bir durum olmamalıydı. O halde tüketici sonradan neden pişman olup bize başvuruyordu? Işin aslı şuydu: TUketici, allanıp pullanıp kendisine sunu EtoksilaOı bulaşık sıvısı KİO yurdumuzda yeni üretiliyor. baktan LAB'lı deterjanı çıkartmak için litrelerce su harcamak gerekirken, etoksilatlı sıvıda tabagı suya tuttugumuz anda bulaşık sıvısının çıktıgı ve tabakta bulaşık sıvısı artıgı kalmadığı görulecektir" diyor. DDB'li deterjanın artık Ülkemizde üretilmediğini, ancak LAB'lı deterjanın da çevre kirliliği ve dolayısıyla insan sağlığı açısından zararlı olduğunu dile getiren SUIeyman Erdal, "Gerek DDB, gerekse LAB petrol türevidirler. tkldnln de kimyasal kökeni aynıdır. DDB suda kolay parçalanmaz, buna karsılık LAB parçalanır. Ama her ikisinin de içinde bulunan benzen denen madde kesinlikle parçalanıp yok olmaz. Yeraltı sulannda varİıgını sürdUrmeye devam eder, içme ve kullanma sulanyla tekrar vücudumuza girer" diyor. D "Aşağıda isim ve imzaları bulunan bizler, 1987 yılının nisan ve mayıs aylarında Işyerlerlmize gelen pazarlama elemanlarından üretlclsl Astelsan Elektroteknik Sanayi ve Ticaret A.Ş. olan Goldstar TSW 772 marka müzik seti satın aldık ve kullanmamız üzerinden fazla bir sure geçmeden değlsik zamanlarda herblrimlzln müzik seti benzer arızalar yaptı. Ellmlzdeki garanti belgesl ile yetkill servise müracaat ettlk. Arızalann hemen hepsi teyp tuşlarının kırılması, basmaması ya da iki kasetçalarlı olan teyplerden blrinln çalışmaması şeklinde ortaya çıktı. Servlsin tamir edlldi diye tesllminden sonra ise mevcut arızanın glderildlğlni, fakat bu defa baska bir tarafımn bozulduğunu gördük. örneğln: Teyp çalısmaya Başlamıs, ancak bu defa radyosu bozulmuş ya da ses kayıt yapmıyor ve ikl üç defa servise götürmek zorunda kaldık. Sonuç olarak edlndlğlmiz izlenlm sudur: Astelsan TSW 772 müzik setleri imalat hatası İle gerekll kallte kontroljeri yapılmadan piyasaya sürülmüştür. Taksitle yapılan satıslar dolayısıyla bir yandan senetleri ödüyor, ancak müzik setinden yararlanamıyoruz, o evlerimizde bir köşede arızalı olarak duruyor. Slzden ricamız Astelsan Elektroteknik ve Ticaret A.Ş.'nın İmalat hatalı olarak plyasaya sürdüğü müzik setlerlnden dolayı zarar görmüş olan blzlerln sesini kamuoyuna duyurmanız ve aynı ürünün alıcısı olacak dlğer tüketlcllerin de bu marka malı alırken daha bilinçll davranmalarına yardımcı olmanızdır. Saygılarımızla." D