23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Genç yaşta başladığı tiyatro oyunculuğundan, 1958 yılında sinema oyunculuğuna geçen Jeanne Moreau bugün altmışına merdiven dayamış, ama hâlâ bir tanrıça gibi. Yıldızlar yaşlanınca... Jeanne Moreau'yu "ölüm Asansörü"nde izleyeceğiz 9 aralık çarşamba günu, televızyonun 2. kanalmda, yörıetmenliğini Louıs Malle'ın yaptığı " ö l ü m Asansöru" (Ascenseur pour L'echafaud) adlı filmını ızleyeceğimız Fransız sinema oyuncusu Jeanne Moreau şimdilerde bir sessizlik ıçınde gibi görünüyor. Bundan bırkaç yıl önce Amerıkalı yönetmen Wılliam Friedkin'le evlenip Amerika'ya yerleşen sanatçı, eşinden aynldıktan sonra da Amenka'da kalmaya karar vermiş ancak sahneye koyduğu bir oyunun fıyaskoyla sonudanması uzerine tckrar Fransa'ya dönmuştü. Uzun yıllar Fransız "Yeni Dalga'" akımının sanat tanrıçası olarak kabul edilen Moreau, La Comedıa Française'de başladığı oyunculuk yaşamını sınemaya kaydırdı ve Louıs Malle, François Truffaut, Joseph Losey gibi ünlü yönetmenlerle unutulmaz filmler yaptı. Fransız gazeteci Françoise Ducout'nun sorularına verdiği yanıtlarla Jeanne Moreau'yu tanımak, sinemaseverler için ilginç bir yolculuk gibi. • Comedie Française'e genç yaşta girdiniz. "L'Heure Eblouissante" (Goz Kamaştıran Saat)da Suzanne Flor'un yerine oynadınız. 1958'de sıra Louis Malle'in "Les Amıints" (Sevgıliler) geldi. Az tepki almadınız. Meydan okumaktan hoşlanıyor musunuz? • Bilmiyorum ama "Sevgilıler" skandalını fazla abartmayalım. Ama, evet, belki de kışkırtıcı olmaya bayılıyorum. Herkes kışkırtılmaya gereksinim duyar. Kışkırtıcı, olay bilinçli olursa bayağılaşır. Şuna inanıyorum ki, kendini durumundan sorumlu duyan herkes kışkırtıcıdır. Brıgıtte Bardot'nun başlangıçtaki durumu gibi. O kadar doğal bir tarzda konuşuyor, yüruyor, sevıyor, yiyor ki, bu, kışkırtıcılıkla karıştınldı. Çocukluk ve ergenlikteki koşullardan, büyüklerin bu kışkırtmayı dışa vurmamı engellemelerinden, çocuklarla gençlerin esaretınden çok çektim. Her şeyin allak bullak olduğunu keşfediyordum, her şey çok acıklı, korkutucuydu... Para, uzıintü, hastalık, ayrılık. Bugün de bu konuda hassasım. Herkes gibi ben de hastaiandım, acılanm oldu, umutsuzluğa kapıldım, ama plastık dışında her şeyin canh, her şeym önemli olduğuna irıancımı yitirmedim plastıkten nefret ederim. Çocuk ve gençken, kendimi farklılaştırmak, her şeyi yıkmak tek isteğimdi... • Oyuncu olarak mı? • Hayır, hayır! önceleri, dindar, kemancı, danscı olmayı düşundüm, ama revü dansçısı anneme tepki olarak balerinlığı seçecektim. Sonunda konservatuvar çıktı ortaya ve La Comedie Française. Robert Hirsch'le aynı yıl istendiğimde, düşündüm. Dört yıldır "Française"deydim. Oradan çıkmam fazladan on altı yıla mal olacaktı. O sırada da kırk yaşımda olacaktım. Dehşet! Etrafımdakı her şey ayaklanıyordu. Çılgın bir yaşam surüyordum: Repertuar, oyun sonrası arkadaşlarla yemek, radyo yayınları, filmler, yetersızdinlenme, ama olsun! Aile yaşamı komedyen JeanLouis Richard'la evlenmiştim, paramız yoktu ve anne, babasıyla oturmak durumundaydık, bir bebeğim vardı. ölüyordum! öyle ki sahnede uyukluyordum. Orada gözlerim koca koca açılmışken vücudum gevşiyordu. Uyuyordum! Kısacası, La Comedie Française'in bana sunacağı rahatlığa uyacak olgunluğa ermemıştim henüz. İşte onu bunun Çekıcı bir güzellıgın yanı sıra güçlü bir oyuncu olan Jeanne Moreau, genç yaşta başladığı tiyatro oyunculuğundan sınemaya geçtı ve ünlü yönetmenlerle unutulmaz filmler yaptı için terkettim. • Şimdi pişman olduğunuz filmler çevirdiniz mi? • Utandığım hiçbir şey yok. Çalışmaya bayılıyorum ve çalışırken eğleniyorum vünku. Kimse, tiyatroda ya da sette benim kadar iyi durumda olamaz. Bir fılmde Jean Gabin'le birlikteydık. Ben, sabahları makyaj için gülerek ve şarkı söyleyerek geliyordum. Oysa bu onu kudurtuyordu. Koltuğuna humurdanarak oturuyor, bana bakmıyordu. Makyajcıyı da dişlerınin arasından uyarıyordu: "Yardımcınıza tonu biraz açmasını söyleyemez mısıniz?" Tabiı, bazı filmlerim beklentilerimın gerisinde kaldı. lyı veya kötü tüm erkek oyuncularla yaptıklanm ve güncel estetığe cevap vermeyenler "La Reine Margot" (Kraliçe Margot) gibi seks içerenler bıle beni utandırmıyor bana hep yardımcı oldular. • Kolaylıkla etkilenir misiniz? • Gerard Philippe tam bir deliydi. Provalarla sahnedekı halleri arasında büyük bir oransızlık vardı. Kabaca, canavardı. Hayır canavar değil, uzaylıydı. Başka yerlerden gelmiş bir yaratık ve ben onun karşısında metnimi, hareketlerımi unutuyordum. Ağzım açık, hayran hayran duruyordum bakıyordum ona... • Gazetecilerle ilişkileriniz nasıl? • llişki kötüyken, hiçbir şey anlamıyor, hiçbir şey duymuyorum. Sinir bozan bir şey de "Louis Malle nasıldı? Bunuel'le nasıldınız, ya Losey ve Truffaut?" gibibinden sorular. Beni ilgilendirmiyor da. "Sevgihler"den sonra konuşmak istedim. Daha sonra şunu keşfettim, röportaj yapıcı bir karşılaşma olabilir. Bazı soruları ccvaplama zorunluluğu olunca, insan kendini daha kesın olmaya ıtı lara da rastlayıp değerli bağlar kurduklarım oldu. • Ya yıldızlık olayı • Yıldız, efsane ve ıvır zıvır. Bunlar gazeteci deyımlerı. Yıldız benım için önemsız bir kavram. Ama halk için değil, bir fikır, bir akım... Yıldız olmak en çok çevrenizi etkiliyor; mantonuzu, köpeğinızı, kardeşinizı... Ama bir gün yıldız da yaşlanır. • Oğlunuzdan neden bu denli seyrek söz ediyorsunuz? • Şunu sa\ undugum 'ı/uncd biı isyan devresi geçırdım: "Kimsenın kı/ı, kiımenin annesi degilim." Bazen hâlâ, kimseden doğmamış olmayı arzuluyorum. Sizı bağlavan, sarıp sıkan, boğan aıle, kanbağı gibi tüm guçlukler beni tiksindiriyor. Yine de annem, babam, ki7kardeşim önemhler. Ama duygulara dalarsanız da kaybolursunuz. f yor. Kimi zaman arkadaşüklar bile kuruluyor. "Viva Maria!"mn çekimlerinde Time benimle dört ay süren bir röportaj gerçekleştırdı, Amerikan yöntemleri iste. Yazıları toparlamak için, Meksika'ya gazeteci yolladıklarını belirten bir telefon geldi Time'dan. Bu bayan gazeteci, kasap olarak büyük Un yapmıştı ve beni köşeye sıkıştırmak, önceki konuşmalardaki, adıma ne kadar güzellik varsa bozmak amacıyla yola çıkmıştı. Meksika'ya ayak bastığında beni aradı. Oteli korkunçtu, odası da ufacık... Büyük ve güzel bir evde tek başıma oturuyordum. Gelip benimle kalmasını önerdim ve dünyanın en iyi arkadaşları oluverdik. Beni tammayan insan • Aşkta da mı? • Çoğunlukla! tyı ama, aşk da her zaman olmuyor ki!.. | • Birinci sırada olma saplantımz var mı? • Birinci olmak, önde gıtmek, ilerlemektir. Eğer ABD'ye gençken yerleşseydim, büyük hata yapmış olurdum. "Jules el JinT'de şarkı söyledim, plaklar doldurdum, filmlerde oynadım. Birinciliğın önemi yok bence, ama bir şeyler yapmanın, araştırmanın, yaratmanın var. İnsan için en kötü şey, bunlardan yoksun olmak, hem fiziksel hem manevi olarak geri atılmak, evrensel yaratıcıhktan uzaklaştırılmak, kısacası emekli edilmektir! • Evet ama herkeste de sizdeki kadar enerji olmayabilir... • O ben de bencil değilim.n | Derleyon: Emre Anant ,13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle