Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
0 Turgut Uyar, Metin Eloftlu ve şimdi de Edip Caaaevcr. 1950 sonrası gelisen jiirimizin öncmli Qç jairi art arda OldOlcr. Cansevcr, yagaması jiire bağlı "kendine has" bir sairdi. Şiir için, jiiradına yasadj. Ardında yayımlanmıs 16 şiir kitabı, yazüar ve okunıyla yeniden bulusacak gün ısıjına çıkmayı beklcycn »iirler bıraktı. CakH Irgat da aikemizin yctistirdiii "has sair"l«rden biriydi. Emeğiıı, özgOrlflgün, insanca fiirini y yazdı. Bu ulkenjn insaıüannı anlattı. f Irgat, Olcli 15 yıl oluyor. ölüm acı, ama şairlerin ölUmü daha da acı. Daha dün yitirdiğimiz Edip Cansever'i son kitabı "Oteller Kenti"nden, Cahit Irgat'ı da yine son kitabı "Irgatın Türküsü"nden aldığunız birer şiiriyle saygıyla anıyonız. ölümün el uzatamadığı nioe şiirli gOnlere... BtR OTEL DE SlZtN ADINIZ Giriniz Giriniz, giriniz Elbette, tam zamamnda geldiniz Sardunyalar sardunyalara akarken Günler tane tane günlehmize sarkarken tç içe geçmiş bardaklar gibi Dış dışa geçmiş kolyeler gibi Odalardan odalara bakışımlı Aşk ışıkiı sürahiler gibi Günler günlerimize tane tane damlarken Diyorum Bir kuşluk vaktinin sarı solgun söylemiyle Düşlerde görülen bir başkasının düşünden Neden olmasın siz de geçiniz. Geçiniz Geçiniz, geçiniz Üstelik lam zamamnda geldiniz Az önce, biraz sonra ve şimdi Yani vakitlerden bir dokunma vakti Ne güzel, hep birden çıkageldiniz. lyi yaptımz, doğrusu çok iyi yaptmız Siz sayın bayanlar, siz sayın baylar Değil mi bundan böyle Bir otel de siziv adınız. EDtP CANSEVER Edip Cansever, 8 Ağustos 1928 yılında tstanbul'da doğdu, 28 Mayıs 1986 Çarşamba günü yine lstanbul'da öldü. Şiir kitapları: fkindi Üstü, DirlikDüzenlik, Yerçekimli Karanfil, Umulsuzlar Parkı, Petrol, Nerde Anligone, Tragedyalar, Çağrılmayan Yakup, Kirli Agustos, Sonrası Kalır, Ben Ruhi Bey Masılım, Sevda ile Sevgi, Şairin Seyir Defteri, Yeniden (Biitiin Şiirlcri), Bezik Oynayan Kadınlar, tlkyaz Şikâyelvileri, Oteller Kenti. YEDtLİ TUYUĞ Küçük ırmak sen buradan gidince bozulur bahçeler bağlar ve durur mu gider arabı zengi atlayıp kişneyen atına yerine kays gelir altına çekerler horasanın düzünden çöl halısı kahve rengi Açar sen gidince padişah rUzgâr perdelerini gün balımının görünür nereye baksam bir çölde iki ırmak arasının kurbanı alinin ki selam üstüne olsun elim yüreğine değmesin diye aramıza koyduğu verev zülfikaar Gün gelir zamanın çekirgeleri geçer gövdemizin çimenlerinden öpüşlerin şarabma bulanmış güzelliğin bir bozguna dönüşür gözyaşları bile sakın unutma yol bulamaz yüreğime ve gider kenar suyu olur bir göl divanına ONA T KUTLAR Onat Kutlar, 1936 yılında Gaziantep'te doğdu. Peralı Bir Aşk tçin Divan ve bu kitabını da içine alan Unutulmuş Kent adıyla iki şiir kitabı var. Edip Cansever'le konuşma Herkesin bir îstanbuPuvar MEHMED KEMAL otlann UstUndeki tarihe göre bu yaaya geçen 20 aftuMosta, Etiler'de baslamışız. 'Şalrkre gdre iataabuT diye bir dizi haarlayacaktım. Edip Cansever'den bafladım. Telefon ettiftımde, "Mefharel («»I) yok" dedi. "Blr fttMİ kurmfaMtjc plfMim. Hcm kapk çaiara, hem Üd tek •Uru, hem de k«f|»hkh koBaf«nu n dedi. Evden çıktım, yOrttye ytiruye Etiler'e doğru yola koyuldum. Etiler meydanında, Akatlaıdan gelirkn, u j a Bebek'e kıvnlan yolun Ustünde evi var. Kapıyı çaJdım, kendi açtı, halime baktı: "IMMÜKte" dedi. "Yürilye yUrüye geldim:' "T* ordan bMayaT" "Evet. " "Maf^Bahm var." Duvarlannda UnlU ressamlann tuvalleri «sılı olan salonda oturuyoruz. Yemek muasının ustünde yejUHkler var. Belli ki, gelecefim diye »ofra kurmaya özenmi». Henuz rakı yok. Biraz konuftunnak iMiyorum. Deflere not alırken tordu: "SMI 4e o •MHMHİMİ yok ••? Koaafayonu kaydedlyor." "Var!' dedim. "Ama ben beceremiyorum. Ordan oraya aktarması o kadar zor ki..:' "NCJTM, aadi Myk yupdum." Anlmtıyor, ben not ediyorum... 'Murıda kalraı» notlan ard arda uralıvorum. Bakaüm elde ne kalmış? "Herkesin bir tstanbul'u var; Yahya Kemal'in lsunbul'u Parkotel, Boğaziçi; Haldun laner'in, Salâh Birscl'in lsunbul'u Lcbon, Markiz, çcvrcsi.." "BeyogJu'na çıkardık. 1718 yajlanndan ba^layarak bizden önceki kujak sanatçılarını tanımak, yararlanmak gibi bir istekle çıktım" "Ne içerdin o zamanlar?" "Hep rakı... Az içerdim, otuz yafima kadar 23 dubleyi geçmezdi içtiğim. Akjamları Metin ve Fahir'le (Aksoy) Degüstajyon'da buluşurduk. Ortada beyaz peynir, herhangi bir yeşillik rakımızı yudumlardık. Bütün konu$malanmızı sanac konulan, özellikle }iir doldururdu. Sonra Oteki arkadajlar yavaş yavaj gelir, masamız gcnişlcrdi. O zamanlar Degüsiasyon'un pencerelrri pataja bakardı. Glayörler, lâleler, karanfıller, güller camın önUııde sergilenirdi. Kitni zaman da grup halinde Çiçek Pasajı'na giderdik. Çiçek Pasajı, gerçekten Çiçek Pasajı idi. Kadınlı, erkekli begendijimlz bir meyhanede hiç rahatsu edilmeden oturabilirdik. Çoğu meyhanelerin masalan mermerdi. Ortada pavurya, karides satan kırmızı yüzJü adamı iyice anımsıyorum. Hava kararmaya başladıktan sonra, o küçük meyhaneleri, ince, uzun ytlzlü adatnlar doldurmaya baslardı. Gece, üuanlan Ue birliklc dayarulmaz bir görünum çizerdi. Bir sUre oturduktan sonra yer değijtirirdik, örneğın Bohetn'e giderdik. Piyanoda Madam Taskin, gjtarda Todori... Geçenlerde gördum çok ya$lanmıştı. Sanatı dışlamadan geceyi bitirirdik... Kimi akşamlar da Beyoglu Balıkpazarı'nda Lambo'nun karsısındaki laternalı bir meyhane vardı; adı: Lcftcr! Oraya giderdik. Elbette bütün aksamlanmız böyle geçmezdi. Tiyatroya, sinemaya da gitıiftimiz olurdu Küçük sahnedeki lanatçüar kaliteli oyunlar sergilerdi (196Cİ1 yıllar). Asmalı Mescit'teki Nil Lokanlası'na gıdilirdi. Şimdi Yakup2 dcniyor ya, orası... tkinci kal sanatçı ve yazar arkada$larla dolup taşardı. Beyoğîu'nun arka sokaklanrun birinde Tosun vardı. Tosun diye bir arkadasımız açmıstı... Bodrum olan bir gece kulübll Bes, on tas mcrdivenden inildiktcn sonra tahta uzun matalar, ısıklarla donanmı$... Rutubetli, kuf kokulu bir yerdi. To«un yemeklerinde iddialı idi. Bilinmeyen yemekler pişirirdi. Bir sokak ilerde Fuaye Adnan dediguniz, sabahlara kadar açık bir lokal vardı. Burada sanatçı arkadaslarla bulusurduk. Adlannı saymak hayli zor, kımler kaldı simdi: Omer Uluç, Sevim Burak, Leyla Erbil, Oemir özlü, Fethi Naci, Cahit Irgat, Kuzgun, Metin Eloğlu, Selahattin Hilav, AtiUa Tokatlı, Oguz Haluk (Hayalet), Can Yücel, arada bir Ankara'dan geldikçe sen." "Şehirler de intanlar gibi yasjanıyor. tnsanın yajlanması sehirlere göre biraz daha geç oluyor. Şehir kaLyor, insan gidiyorf' Daha tstanbul'u anlatrhasıru istiyordum. Buluımaya, anlatmaya »oz vermiştik. Savsakladık, bir türlu yerine getiremedik. Ama, bana hep sözümuzü bir gün yerine geüıecek gibi gelirdi. Onümüzdc öylesine çok vakiı var sanıyordum ki!.. N "GÜNA YDIN" Günaydın öğretmenım günaydın Tebeşir tozu un mu ipek ellerin. Sen göçmen kuslarla uçuveren iklimden iklime Ve akan çatıdaki kırlangıç yuvasına sevinensin. Sen her kuşak gibi kanlı bir satırla Yarım kalan yurdumuzun güncesindesın. Dişlerinle gel ilâhime her halinle gel Sen de her insan gibi günahlarınla güzelsin. llk ve son kez diliyorum ölumden guçlu bir ses Annemi işitebilsin herkes ve asla ölmesin. Bir adres de/terinde eskiyen sayfa gibi Zamandan kıyıcı insan elleri yırtıp onu atamasın. Ama nasıl antatsam öyle az ki anılar Tek anımsadığımı, beni öperek uyandırışın, "Günaydın". MEHMET YAŞIN Mehmet Yaşın, Kıbrıs doğumlu, günümüz genç şairlerinden. tlk kitabı Sevgilim Ölii Asker'le 1985 Akademi Kitabevi Şiir Birincilik / A. Kadir Şiir ödülü'nü aldı. Ikınci kitabı Işık Merdiven adını taşıyor. IRGATIN TÜRKÜSÜ Ben ben değilim artık ben Inan bu son gülüşüm Toprağa gömülüşüm Sana çiçek vermemden El tarlasında kırıldı beden Mezar bu fubrika, bu urba ke/en Ben oen değilim artık ben Soyulmuşum. Boşa işlemiş zaman Bankalar kurulmuş sırtımdan Dik dünyayı tırman tırman Koşulmuşum. Boşa dönmüş değirmen Ben ben değilim artık ben Dunya kara kapkara Yanmış yenmış etımden. Kutsal yürek tutuşmuşum Gun kıpkızıl bir yara Ben ben değilim artık ben Umut gülıiyor çocuklara. lçten içe yanan yarın Çığlık çığlığa yaralıların. CAHİT IRGAT ÖLÜLERİN RÜHLARINDAN GEL/YORUM Ölulerin ruhlarından, Mezarlıkların bağrından geldim... Sakın korkmayın!... Söyleyeceklerini haykıramadan ölenlerin, özlemlerini öğrendim. Çünkü her gün bin kez, ölür ölür dirilirim. 22 Cahit Irgat, 1916 yılında LUleburgaz'da doğdu, Pek uzağımda değil onlar, 5 Haziran 1971'de lstanbul'da öldü. Şiir Kular verin bana. kitapları: Bu Şehrin Çocukları, Rüzgarlanm Konuşuyor, Oıialık, Irgatın Tiirküsü. İSMAİL DELİHASAN