Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 ı i I I I Çelik Gülersoy, Istanbul'la 1978'den bu yana cebelleşiyor. Ama Gülersoy, Istanbul'u İstanbul'suz yaşayanlardan. A llah 'tan, rahatlıkla soluk alabileceği ve elleriyle kurduğu yerler var Gülersoy'un. Emirgân Korusu, Yıldız Parkı, Çamlıca Tepesi, Kariye, Sultanahmet ve tabii 1965 yılından beri başında bulunduğu Türkiye TUring ve Otomobil Kummu arasında , mekik dokurken yaşayan; t l işiyle hayatmı iç içe geçirmiş ender "şanslı" insanlardan Gülersoy. Ama bu "şans"ın da bir faturası var... x yılında doğan 6 'BAKTIM Kî KOSKOCA TAKSİM MEYDANFNDA FRENK ŞAPKALI TEK KİŞİ BENÎM' îstanburda, Istanbul'suz bir gün "Eğer çok kötu bır gece geçırnıemışsem, saat O7.00'de kall.arım. Ya^ım ılerledikçe kötü geçen gecelerin sayısı da artıyor. Hatta kimi zaman, geceler kötu geçmesin dıye ınudahale etıııeııı bile gerekebiliyor." Evct, (,'clık Gülersoy sözu cdılcn gcuc olunca bıra/ dertlı. Yüksek tansıyon vc gece evhamları her geçen gıın bıraz daha lazla etkılıyor onu. (ienelhkle ılaç kullanınayı sevmıyor Gülersoy. Helesenietık ılaçlardan nefret ediyor. Peki, çok zorda kalınca, mesela uykusıızluğa kaı>ı hangı ilaçları kullanıyor? "Sentetik ilaçların hepsinın yan tesirleri var. Bu nedenle hastalıklanmı mümkün olduğıınca doğal yollarla gıdermeye çalıvyorum. Amd çok gerekıyorsa, henüz Turkıye1 de yapılmayan bazı ılaçlara ba^vuruyorum tabii. Melisa otu, saaı çıçcği eskıler buna çarkıfelek derlerdı akdiken otu bu ılaçlardan bazıları. Sadece bu nedenle bile bana Yeşil Hareket'ın Turkıye temsılcısı denılebilir kanaatindeyun" Özellikle Turkiye ko^ullarında, Gülersoy'un Yeşıl'lığını tartışmak kusku.su/ kinısenin haddi değil. Bugun guneşli olacak. Gözılnü açtığında aydınlık bir gune "Merhaba" dedi Gülersoy. Kcytı yerıııde. Sabah tuvaletinı tamamlayıp, gazetelerinı kıraat ettıkten sonra yola koyuldu ve birkaç dakika önce Yıldız Parkı'na vasıl oldu. Şen bir ışlak eşliğinde yuruyor şımdi Acaba bu keyifli halini neye boıçlu? "Ben eskıler gibı değiliın. Eskiler genellikle karanlık bır suralla ba^larlardı gune. Ben iyınıyetlı bır adanıım. Gune gulerek başlarım genellıkle. Gcnellıkle dıyorum, bazı faktörlerin keyfimı kaçırdığı da olur kimi zaman. Bu fakloı leı ın en başında da hava şartları gelir. Bugun hava çok güzel" Hava gti7el oldugu için mi Yıldız Parkı? "Hayır. Genellikle gune Yıldız Parkı'nda baslarnn. Bunun ıkı nedeni var. Bir: Doktor tavsıycsıyle. Yürümem gerekıyor yani. Iki: Yıldız'dakı eserlerı görmek ıçın. Bır yandan yururüm, bu arada da bazı işleri hallederim..." lşte 1 saatlik süre boyunca, Yıldız Parkı'nda, bir yandan yürürken hallettiği işler Gülersoy'un: Turıng, Yıldız Parkı'nda, yoku^tan ınerken sol tarafta göle nazır yeni bır taş teras yaptırmış. Gülersoy terasın taşlarının yerine oturup oturmadığını kontrol ediyor Taşlar oturmamii. Ustaya haber gönderiyor. Teras'ın etrafına yapılacak kupeştenın modelini çizip marangoza teslim ediyor. Aynı yere yapılacak büfenin akıbeıini öğreniyor... Bu arada yanıacı belleyen bahçıvanlara bo$luklara ağaç dikmelerıni söylüyor ve nereye ne dikeceklerini sıkı sıkı tembıh ediyor: "Şurava erguvanlar, şuraya ıhlamurlar..." ... Bir kenarda duran molozları, "Bunlar kalksın" diye işaret ediyor. Dönüyor, bu kez