04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

komünistler karşısında mesafe almak yoluna gitti. 27 nisan gecesi Paris'ten gelen "Güney Ekspresi"ni Lizbon'un "Sanla Apolonia" istasyonunda saatlerdir beklemekte olan binlerce kışiye, "Sosyalistler Portekü'in en biıyiik partisi olacaktır" diyen Mario Soares, böylece Portekiz topraklarına adırnını atar atmaz partisınin yazgısını komünistlerinkinden ayrı tuttuğunu belirtmiş oluyordu. Blr yanda ordu, diger yanda komünistler Soares bundan böyle Portekiz'in 12 yıllık demokratik yaşamı boyunca sürekli olarak komünistler ve ordu ile karşılaşacaktı. Kara kuvvetlerinden hiç tanınmamış bir generalin, "Portekiz demokrasisinin ilk meşru cumhurbaşkanı" olmak düşunü Soares'in elinden alması, sosyalist lider üzerinde büylik bir iz bırakacaktı. Aileden gelen, "demokrat, laik bir cumhuriyetçi" kültürle yetişmiş olan Soares, orduya zaten öteden beri kuşkuyla bakardı. Işte ideolojik nedenlerden çok bunlar, Portekiz'in son 10 yılına damgalannı vuran Soares ve "Karanfil DevrimV'nden sonra, 1976'da seçimle iş başına gelmiş bir hükümetin başbakanı olan Mario Soares, siyasal yaşamının bu en parlak döneminde 50 yaşındaydı. tnatçı politikacı, zaferini Algarve'deki sayfiyesinde kutlamıştı. 16 şubata dek Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden General Ramalho Eanes arasındaki amansız çekişmenin temelinde yatan etkenlerdi. Bu 10 yıl süresince, demir bir irade ve inatla, Soares, Portekiz dcmokrasisini doğuran askeri darbenin anısını sılmek için elinden geleni yaptı. İlk üç geçici hükümette dışişleri ve devlet bakanı olarak görev alan Mario Soares, kendisine en büytlk zaferini tattırmış olan 1976 seçimlerinin ardından üç ke7 başbakanlığa sahip çıktı. 1976'da "Sosyalist Enternasyonal"in başkan yardımcılığına seçilen Soares'in, 1978 ve 1983'te kurduğu koalisyon hükümetleri de pek başarılı olamadı. Karşılaşılan ekonomik sorunlanıı ağırhğı altında yokuş aşağı giden bu hııkümctler ayrıca bir yandan Soares'in Devlet Başkanı Eanes ile surtüşmesi, diğer yandan da komünistlerin amansız muhalefetleıi nedeniyle aşındı. ın karşısına solun tek adayı olarak cıkmasını başarmasına rağmen, kimse 62 yaşındaki Soares'in, ikinci turda komünistlerin desteği ile Cumhurbaşkanlığı koltuğuna sahip çıkabileceğine pek ihtimal vermiyordu. Birçok kişinin gözünde Mario Soares artık "bitmiş" bir politikacıydı. Oysa zaman, daima şansına, sezgilerine, siyasi deneyimine çok güvenen ve "Bu ıılkede sol daima, aritmetik olarak sag karşısında agır basar" diye ısrar eden Soares'i haklı çıkaracaktı. Cumhurbaşkanlığı Uzerinde karar vermeye gelince, Freitas gibi, geçmişinde Salazar ve Caetano diktatörlükleriyle şüpheli bağları olan bir adayın karşısında komünistler, "hiç olmazsa demokrat olan" Soares'i yeğlemişlerdi. Hemen birinci turun ardından düzenlenen olağanüstü kongrede, secmenlerini, "burunlarını tutup Soares'e oy vermeye" davet eden Komünist Parti Genel Sekreteri Alvaro Cunhal'in bu çağrısı çok etkili olmuş ve gerçekten de Komunist Parti müminleri, oylannı istisnasız sosyalist lider lehine kullanmıştardı. Komünistlerin bu gönülsüz desteğinin yanı sıra, hava da "yıldmna" sonsuz güveni olan Soares'in yardımına yetişmişti. Genel olarak tüm Portekiz'i etkisi altına alan yağmur ve fırtına, özellikle Freitas'ın güçlü olduğu kuzeyde çok şiddetliydi. Güneyde etkin olan sol seçmenler militanca oy kullanmaya giderlerken, kuzeyde bazı yerlerde saatte 85 kilometreye varan rüzgâr ve yağmur, zaten sol kadar disiplinli olmayan Freitasçı seçmenlerin şevkini kırınıştı. Devlet başk nlıgında yenl blr ^ l Tüm "kararlılığına" ve "iyimserliğine" rağmen, kendisi bile sonuçtan şüpheli olan Soares, 150.000 oy farkıyla Cumhurbaşkanlığını kazandığı haberi kendisine ıılaştığında, yorgunluktan ve Umitsizlikten "telefonıı prizden çekmek iizere" ıdı. Lizbon'da sabaha kadar sokaklarda devrim şarkıları söyleyen seçmenlerin coşkusu karşısında, Soares "kiillerinden dirilen" bir adamın coşkusunu yaşıyordu. 60 yıldan bu yana Portekiz'in ilk sivil cumhurbaşkanı olan Soares, zaferin hemen arka Portekiz politikasında oynadığı aktif rol ile Mario Soares, demokrasiye geçiş döneminin tüm günah ve sevaplarıyla ö'zdeşleştirilen bir lider haline geldi. sından "Böylece Karanfil Devrimi'nden 12 yıl sonra demokrasiye geçiş döneminin sona erdigini" açıklayacaktı. Gene ilk açıklamaları arasmda, şimdiye dek Eanes tarafından işgal edilen Belem Sarayı'nda da oturmayacağını söylüyordu. Belem Sarayı'nda bunca yıl bir asker gibi yaşamış olan, asık yüzlü, ciddi görünümlü, içe dönük Eanes'den cumhurbaşkanlığını Soares gibi eski şaraplardan, iyi yemeklerden ve güzel otellerden hoşlanan bir EpikUryenin devralması devlet başkanlığına daha başka bir "stil" verecekti. Klikleşmiş koalisyonlarla uğraşmak yerine, öteden beri özlemini duyduğu kitaplarının, ailesinin, Lizbon, Sintra ve Güney Portekiz'in tatil yöresi Algarve'deki 3 evinin tadını çıkarmaya bol zamanayıracak olan Soares, pek çok gözlemuye göre büyük bir olasılıkla, "vasal bir başbakan olmasına ragmen, iyi bir cumhurbaşkanı" olacaktı. Başbakanlığında hiç ısınamadığı ekonomik konularla artık uğraşmayacaktı. Buna karşın, büyük rol oynadığı AET üyeliği ve öteden beri ilgisini çeken dış politika konularıyla artık tamamen Soares'in ilgileneceği sanılıyordu. Bu arada genel sekreterliğinden çekildiği partisinin içindeki dönuşümle de yakından ilgileneceği muhakkaktı. Portekiz Sosyalist Partisi'nin yeni Genel Sekreteri, Mario Soares'in gölgesinde yasamayı göze almalıydı.l ] "Geçiş dönemi"nin günah ve sevapları Bu arada, sosyalist liderin uyguladığı pragmatik IMF türü politikalar, Sosyalist Parti'yi bir kimlik krizinin eşiğine getirmişti. "Portekiz demokrasisini kurtarmak için sosyalizmi rafa kaldırmamız gerekiyor" diyen Soares, her şeye rağnıen partisinin sol kanadını muhafaza edebildi. Fakat Soares'in, ancak bu yıl meyvelerini vermeye başlayan "kemerleri sıkma" politikalarının Sosyalist Parti üzerindeki etkileri korkunç olmuştu. 1976 seçimlerinde oyların yüzde 38'ini alan Portekiz Sosyalist Partisi, 1985 ekiminde yapılan son genel seçimlerde oyların ancak yüzde 20'sini alabilecekti. 10 yıldır Portekiz politikasında oynadığı bu aktif rolün ardından, seveni kadar sevmeyeni de çok olan Soares, Portekiz'de, demokrasiye geçiş döneminin tüm günah ve sevaplarıyla özdesleştirilen bir lider haline gelmiştir. Sola ihanet ettiği gerekçesiyle ona sırt çeyiren komünistler, cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turunda, Soares'in en büyük hasımlarından biri olan Cumhurbaşkanı Eanes'in adayı Zenhayı desteklemeyi yeğleyeceklerdi. Birinci turda Zenha'yı saf dışı bırakıp solun adayı Freitas' 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle