Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MARCOS MARCOi' MARCOS PARIN ARIN mmmm lABCOS" •fT Siyasete, kendisi gibi bir politikacı olan babasının siyasal rakibini vurarak atılan Marcos, 1965 *te oturduğu başkanlık koltuğundan kalkmamak için bu kez de kendisine tehlikeli bir rakip olarak gördüğü Benigno Akino'yu vurdurtmaktan başka çare bulamamıştı. Çünkü sürgündeki "demokrat lider" olarak ortaya atılan Akino, eski bir CIA ajanı olduğu için ABD'nin de tam güvenine sahipti ve Marcos'un Beyaz Saray katındaki vazgeçilmezliğini tehdit ediyordu. Ne var ki kocasının bıraktığı yerden liderliğe soyunan Bayan Akino da çetin ceviz çıkmıştı. NAZ1M GUVENÇ Ferdinand Marcos, Filipinler'in 21 yıllık diktatörü... Siyasete, babasının rakibi bir politikacıyı tabancayla vurarak atılmış. 1965'te başkanlık koltuğunu ele geçirdiktcn sonra bir daha bırakmamış... Bırakmamak için de her türlü yolu tnubah saymıs... Son olarak da seçimlere hile kanştırarak koltuğunu koruma çabasında. Amcrikan basınına "rezalet", "çurumüş seçim" başlıklarını attıran Filipinler'deki son başkanlık yarışmasını Amerikan Senatosu da kınamış ve Marcos'un çekilmesini istemişti. Bu konuda, Filipinler'de son günlerde çok anlatılan şu "fıkra" yeterince aydınlatıcı: Son seçimde, bilindığı gibı, Marcos muhalefet tarafından fena halde sıkıştınlmıştı. Sevgili eşi lmelda, kâbus görerck uyanır ve hemen kocasını da uyandırır: "Ferdinand, kalk! Çok kotu bir ruya gördüm: Seçimi kaybelmişiı." Marcos ise gayet sakindir: "llahi kancıgım, korkluğun şeye bak! Bü hiçbir zaman seçim kazanmadık ki, hep salın aldık." dognılandı. Seçim öncesinde, oy verme günü ve oy sayımında yerli ve yabancı pek çok tarafsız gözlemcinin kesın olarak saptadığı ol gu, Marcos'un bu seçime de hile kattığıydı. Uçte iki çoğunluğunu Marcos'un partisi Yeni Toplum Hareketi milletvekillerınin oluşturduğu Fılipınler Parlamentosu bu hileli seçim sonuçlarına dayanarak Marcos'u bir kez daha, yeni bir 6 yıllık dönem için başkan ilan ettı. Ama fıkrada, karısına rahat uyumasını tavsiye eden yaşlı diktatörün uykusunu kaçıran yeni gelişmeler oldu: Muhalefetın seçim sonucunu tanımayı reddedişi bir yana, Marcos için asıl önemlisi, daha bir hafta öncesine kadar kendisini kollayan ABD Başkanı Ronald Reagan da ona sırt çevirdı. Bir haftartnce,seçim hilelerı konusunda muhalefetın başkan adayı Bayan Corazon Akino'yu da suçlayan FUipinler'de seçim kazaıulır mı, satuı ııu alınır? ve "tki taraf da hile yaptı" dıyerek Marcos'u aklamaya yeltenen Reagan, sonradan kendi yönetimi içindcn de yükselen tepkiler karşısında ağız değıştırerek Marcos'u suçlamaya ve başkanlığı hileyle kazandığını söylenıeye koyııldıı. Gerçekten, Fılipınler laboratuvanndakı "deney"e dışardan olınakla bırlıkte en a7 ıçerdekıler kadar yakından ve etkiyle karışan bir başka "arastıroia ekibi" de ABD yönetimi idi. ABD'nin aradığı da Marcos'unkıne yakın: Ne yapmalı, nasıl yapmalı da Filipinler'deki var lığını sürdürebılmeli? ABD'nin Filipinler'deki varlığı hem çok önemli ve geniş kapsamlı hem de cpey eskılere dayanıyor. Bir kere, Fılipınler 1898'de 20 milyon dolar karşılığında tspanyollardan satın alındıktan sonra, 1946'ya dek ABD'nin sömürgesi olmuş. II. Dünya Savaşı'nın "sömıirgecilige son" rüzgârı altında Filipinler'de bağımsızlık 'ilan' edilmış; ama bu kaıanılmış bir bağımsızlıktan çok bağışlanmış bir bağımsızlık olduğu için büyük ölçüde bıçimsel ve yüzeysel kalmış. ABD her düzeyde Fılipınler ü>erindeki denetiminı sürdürmüş. Değişen, eskı tip sönıürgccılığin yerini yeni tip sömürgeciliğın alması olmuş. 20 yıl sonra gözden düşmek... Filipinlilerin "fıkra" diye alayla anlattıkları şey, tum dünyanın gözü önünde 7 şubatta yapılan başkanlık seçımiyle bir kez daha "Üssâ eltnde lııl!*' ABD'nin, Filipinler'in zengin bakır, altııı, manganez gibi kaynaklarından yararlanmasının ve milyarlarca dolarlık yatırım yapmış ol 10