Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
masının yanı sıra asıl önem verdiği olgu Subic Bay deniz Ussü ile Clark Field hava üssü. Bu üsler için daha geçenlerde Başkan Reagan, "Sahip oldugumuz askeri üslerin en önemlileri" demişti. Gerçekten de söz konusu iki askeri üs ABD'nin Pasifik Okyanusu'ndaki varlığının belkemiğini oluşturuyor. 7. Filo'ya bağlı savaş gemileri ve uçakları için, bu iki üs "yeri doldurulamayacak degerde" diye tanıtılan bir coğrafi konuma sahipler. Bu üslerin sağladığı ikmal ve bakıtn olanakları sayesinde, ABD koca Pasifik Okyanusu'nun Güneydoğu As, ya ve Okyanusya bölümünde, gcrcktiğindc askeri harekâtlar gerçekleştirebilecek durumda. Bu üslerin elden çıkması, ABD için, Vietnam'daki ya da tran'dakı üslenni yitirmesinden daha zararlı olur. Bu gerçeğin bilıncinde olan ABD'nin, Filipinler'le ilgılı politıkası şu formülde özetleniyon "Keep the bases" (Ussü elinde tut!). Aslında bir anlamda tüm Filipinler bir üs durumunda ABD için; ama gözden çıkartmayı kabul edemeyeceği tek şey, söz konusu iki askeri Us. Yaklaşık 20 yıldır ABD'nin Marcos'tan bir şikâyeti olmamıştı, çünkü Filipinler diktatörü ülkedeki Amerikan varlığının hem uzantısı hem de kalkanıydı ve Marcos'un seçımleri hakkıyla mı hileyle mi kazandığı ABD'nin derdi değildi. Bundan önceki yani 1981'deki başkanlık seçimini de Marcos yine hileyle kazanmıştı. Oysa ABD Başkan Yardımcısı George Bush, Marcos'a gönderdiği mesajda "demokratik ilkeleri benimseyişlnizi kutluyoruz" demekten çekınmemişti. dırtmıştı. Kimse bu sıyasaı cınayeun g de Genelkurmay Başkanı ve Marcos'un hısmı General Fabien Ver'in bulunduğundan ve onun da doğrudan doğruya Başkan Marcos'tan emir alrruş olduğundan kuşkulanmıyordu. Ülke içindeki ve dışındaki tepkiler karşısında General Ver yargılandı ve aklandığı gibi mevkiini de korudu. Ama bu olay, bardağı taşıran son damla olmuş; o tarihten sonra Marcos'a muhalefet, bir çığ gibi büyümüştü. ABD'yi hem kızdıran hem de kaygılandıran gelişme Marcos'un Akino'yu öldürterek ABD'yi güvenebileceği bir seçenekten yoksun bırakmasıydı. Çünkü Marcos'un da sezdiği gibi Akino gerektiğinde Marcos'un yerıni alacak bir "demokrat lider" konumunu Ustlenmek üzere Filipinler'e dönmüştü. Benigno Akino ve CIA Marcos'u böylesine telaşlandıran ve Akino'yu daha Ulkeye adım atar atmaz ortadan kal dırtmasına yol açan şey Akino'nun bir "hasım" olmasından çok bir "raklp" olmasıydı. Gerçekten de başkanlık seçimine Marcos'a rakip olarak adaylığını koyan Bayan Akino'nun eşi Benigno Akino aslında ABD'nin rahatça güvenebileceği bir politikacıydı. Şu kadar söyleyelim: 19S4'te, daha Benigno Akino 20 yaşındayken ayaklanan devrimci Hukların önderi Luls Tasuc'un teslim olması pazarlıklannda sivrilmiş ve bu başarısından sonra CIA'ya alınmıştı. EylUl 1984 tarihli Le Monde DiplomaÜque' egöre, 1981 yılında Akino bu konuda şunlan söylemişti: "Birçok operasyonda CIA ile birlikte çalıştım. Benim ne kadar inatçı biri oldugumu bilirler... Filipinler'in uç başkanına danışmanlık yaptım. Ve bir ara CIA'nın bizdeki benzeri olan bir kuruluşa başkan oldum. Endonezya'da, Laos'ta ve Kamboçya'da ortaklaşa opcrasyonlar duzenledik." Hikâye uzun... lktidar kavgası içinde Marcos ağır basıp kişisel diktasını dayatınca Benigno Akino ABD'ye gönüllü surgüne gider ve daha sonra "libend, demokrat, reformcu" bir siyasal kimlikle ortaya çıkıp rejimin yedek lastiği ya da Marcos'un demokrat seçeneği olmaya kalkar. Eski CIA ajanının eşi muhalefet liderl Ancak evdeki hesabın çarşıya uymaması gibi, siyasi taktikler de olayların gelışimine ayak uyduramazlar... Filipinler'de kitlelerin dalgalanışı ABD'nin de, Marcos'un da hesaplarını tersine çevirir; eski CIA ajanının eşini, Bayan Akino'yu, güçlü bir halk muhalefetinin bayraktarı yapar. Tarihin bir cilvcsi, Bayan Akino, eski CIA ajanı kocasının siyasal çizgısinden çok daha farklı bir noktada buldu kendini. Olaylar onu bu role sürüklcmişti. O da ıhmlı ve radikal güçler arasındaki tarafsız tavnyla şimdilik bu rolü başarıyla oynamaktadır. Bunun ötesinde başkanlık seçiminın amaç ve anlamı konusunda Filipinler'de kimse yanhş hesaplar yapmıyor. Sözgelimi VVashington Post, 23 Mayıs 1984'te şöyle yazmıştı: "Muhalefetin seçimde güç gösterisi yapmasına fırsat vererek ılımlılan yeniden tazelenmiş bir siyasal sisleme katmak yerine, Marcos, elinden gelen her seyi yaparak ılımlılan geriletmeyi ve bir kez daha sesMzlige mahkum elmeyi amaçlıyor. Ama bu yol scçiıni boykol etmeyi savunanlann işine yarayacak gibi gozükuyor." Gerçekten de Filipınler'dekı güçler dengesınde önemli bir yere sahip olan Filipinler Komünist Partisi ve onun silahlı kolu Ycni Halk Ordusu seçim sonucunda haklı çıktılar. Marcos'un seçime hile katacağını söyleyerek boykot çağrısında bulunmuş.ama yine de Bayan Akino çevresinde siyasal muhalefeti fiilen örgütlemekten de geri durmamış FKP şimdi seçimin asıl galibi konumunda. Filipinler laboratuvarında deney sürüyor.p MARCOS VE ÇEVRESİ Marcos'un 21 yıldır iktidarda kalabilmesinde ve hatta sırasında ABD'ye de direnerek koltuğunda tutunabllmesinde 1965'te seçilir seçilmez bütunüyie kendisine bağlı ve çoğu onun iktidarı tarafından yaratılmış bir eşdost isadamı çevresi oluşturmuş olması birinci derecede rol oynamıştır. O kadar ki Marcos'un yakınlarının meydana getlrdiği bu yönetime, Filipinler'de " n do«t kapKallzmr de denmektedir. Marcos'un sınırlı ama çok zenginleşmiş ve güçlenmlş eşdost çevresi, utke ekonomisinde ayrıcalıklı bir grup oluşturmakta ve Marcos'a iktidarının mali temelini sağlamaktadır. Marcos'un gücünün bir bölümü de, Filipinler Ordusunun üst kademelerini kendisine tamamen ve yakın subaytardan oluşturmasından gelmektedir. Sözgelimi Genelkurmay Başkanı Fabien Ver, Marcos'un aynı zamanda akrabasıdır. Devletin başka önemli kurumlarındaki kilit mevkilerde de yine gücünu Marcos'tan alan ve Marcos'a güç katan yüksek bürokratlar vardır. Bütün bunlara rağmen, Marcos ve şürekası vurgunculukla, yolsuzlukla elde ettikleri servetlerinin önemli bir bölümünü yurt dışına kaçırmayı yeğlemişlerdir. ABD istihbaratının verdiği rakamlara göre, bunların yurt dışındaki servetleri 20 milyar doları bulmaktadır. Bilindiği gibi, Filipinler'in dış borç toplamı 26 milyar dolar. Sadece Marcos ve karısının yabancı ülkelere 3 ile 8 milyar dolar arasında olduğu sanılan miktarda para çıkarttığı ve bu parayı çeşitli bıçımierde yatınmlara dönüştürdüğü belırtılmektedir. San Amca kızıyor... ABD yönetiminin Marcos'a tavrı 1983'te değişmeye başladı. Siyasal yaşama bir cinayetle atılan Marcos, 21 Ağustos 1983'te bu kez kendi rakibi Benigno Akino'yu ABD'deki gönüllü sürgün yaşamından vazgeçip ülkesıne döndüğünde, daha havaalanında ortadan kal Filipinler halkı seçime umut dolu girdi. 21 yıllık diktatörü oylanyla devireceklerine ve Marcos'un çoktandır gelenekleşmiş seçim hilelerinin üstesinden geleeeklerine güvenleri tamdı. Marcosçuların Amerikanvari propagandalarma da (solda) aldırmıyorlardı. Davalarının haklılığına o denli inanıyorlardı ki, propaganda pankartlarında Marcos'u bile Bayan Akino'yu destekler halde göstermişlerdi (sağda). Bir tek Marksistler, seçimlerin kaba bir komediye dönüşeceğini ileri sürerek boykot çağrısında butundular. Marcos da Marksistleri haklı çıkartmak için elinden geleni yaptı.