04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ahir zaıııaııcla Caz yeni icatlar çıkarıyorlardı. Cazın duygu yüklu elektriği elektronik çağ frekansı ile bir türlü uyuşamıyor, türün tabanı kemıkleşiyor, giderek "mevzii" de olsa kıreçleniyordu (!) Ortaya çıkışından bu yana üç kuşak boyunca gençliğin kanını kaynatan caz, aördüncü kuşakta Beatles'a toslamış ve ÖO'lı yıllann sonlarına kadar kapalı devre dönemine girmişti. Cazın duygu yüklü yapısı elektronik çağ frekansı ile uyuşamamışken, bir çift tatlı söze hasret "ahir zaman" insanı cazın büyüsünü 70'li yıllarda yeniden keşfedivermişti. Dışa açılma sürecinin henüz çok başlarında da olsak, sınırlarımızın oldukça uzağında gelişen bazı izdüşümlerint beninısemekteki şaşırtıcı hızımız cazda da gözleniyor. Geçtiğinıiz yıl Istanbul'un tek caz kulübü (Bodrum) kısa da sürse (kapandı) parlak geceler yaşamış, Bilsak etkinliklerı arasına cazı da almış, Erol Pekcan'ın çaldığı lokal, iğnc atılsa yere düşmez hale gelmişti. Sezon başında ansızın çıkagelen UnlU Joanne Brackeen, Joe Henderson, Buster NVilliams, Billy llarl »ortlüsıı'ıııın ayağı uğurlu gelmişti, UnlUlcr yağacaktı Istanbul'a. Bilsak sözunde durup İstanbul'un ilk gerçek anlanıda Uluslararası Caz Şenliği'ni düzenleyecek, Şan Tıyatrosu'nun kulisi ba^ta büyük F.lvin Jones olmak uzere Dave Holland, John Abercrombie, Sonny Fortune, Pat La Barbera, Fumio Kabashi, Peter Erskine, Marc Johnson, Carles Benavenl, Jorge Prado gibi yıldızlardan geçilmeyecekti. Şenlik 3 gün boyunca pek çok sanat gösterisinı kıskandıracak bir ilgi topluyordu. 13. tstanbul Festivali'nin tatil aylarına rasllanıası nedeniyle biraz sessız patlayan bombası ısc kuşkusuz ünlıl Larry Coryell, Philip Catherine ikilisi idi. Ruacan Kardeşler, Emin Fındıkoglu Tuna Ötencl Dortlusu, Suheyl Uenizci yönetimindckı 1 Kl Hafif Muzik ve C a/ Orkestrası adlı "Yıldızlar Topluluğu" hiç canlı konser vermeseler de geçtiğımız yılın başarılı toplulukları idi. Yazın Bodrum'da çalan Tuna Ötenel Topluluğu ve solistlerı Nükhet Aruca ıse yerel yönetimm azızliğine karşılık Istanbul'dan duyuluyorlardı. Geçen yıl başladığı cazetkinliklenni butün hızıyla surdüren "Bilsak Caz Center"dan sonra Istanbul'un lek caz kulubu olma özelliğini bu yıl ilgınç adlı "Jazzino" elinde bulunduruyor. Bu sezonun ilginç olaylaı ındarı biri de ülkemizin 1 nolu pop müzığı besteci, düzcnlemeci ve yorumcusu Onno Tunç'un sonunda en az pop mıiziğindeki yetkinlîkle çaldığı bas gitarını Emin Fındıkoglu, Hakan Behlil ve Mural Verdi ılc bırlıkte Bilsak'ta verdikleri bir caz konserinde eline alması idi. Bir süredir son ayların gözde lokallerinden Ece Bar'da 12'den sonra çalmaya başlayan Emin Fındıkoglu ise, bara bu saatten sonra asıl yükünü aldırırken, zaman zaman sürpriz konuklarla ilginç "jamsessionlar" da başlatıyor. Birkaç hafta önce, uzun süredir bulunduğu ABD'den dönen Arto Tunç'un böyle bir "sessionda" ağabeyi Onno ve Emin Fındıkoglu eşliğindeki "vurgulu" gösterisi çok geniş bir dinleyiciyi hak ediyordu. Ne diyelim, modalann ömrü kısadır, caz da moda değildir, inşallah. • Yeniden keşfedilen caz Işte tam bu sırada, bizim kireçlenmeye yüz tutmuş kapalı devre kültunün şakakIarı ağarmaya başlarken olan olmuş, bir çift tatlı söze hasret "ahir zaman" insanı cazın büyüsünü yeniden keşfedivermiştı. Pek çok caz sanatçısının da ekmek parası uğruna hizmet verdiği underground, hardrock gibi türlerin bolca kullandığı enstrümantal otomasyon informatik çağ insanına "tat" veriyor, doğal yaşam, doğal beslenme, doğal malzeme gibi nostaljik tutkuCaz şenlikleri iptal edılıyor, yıldız cazcı lar peydahlayan yıldız savaşları "eğik SADETTtN DAVRAN ların bir bölümü aşiyanlanna çekilirken, is düzlemine" girmiş yığınlar susturuculu mi lazını değil, bir bölümü de çağdaş akım trompeti yeniden duyunca "dünya varmış" Bir süre önce bir aylık derginin "Şunlar lara uyma mı, tatlı hasılatlar mı bilinmez diyordu. Moda, Şunlar Değil" listesinde caz dınlemenin de moda olduğunu görünce üzülsek mi sevinsek mi bilemedik. Falanca marka koku, filanca marka saat ya da fişmekanca giyim anlayışı gibi "caz dinlemek" de moda idi artık dergiye göre. Moda olan dığer davranışlar (!) arasında sigarayı bırakmak, akşamları evde geçirmek, içki içnıemek gibi caz kulturunun alışkanlıklauna oldukça ters düşen şeyler de sayılıyordu. Dtınya yeniden kuruluyor, caz da bu yeni "steril" dUnyada yerini alıyordu demek. Şaka ve amator toplumbiliıncilik bir yana, caz muziğine ilgi gerçekten de artıyor muydu yoksa? ABD ve dünyanın en unlü caz şenliği olan Newport Caz Şenligi 11 yılhk aradan sonra geçtiğimiz yıl yeniden ve çok görkemli bir acıhşla baslarken, son yıllarda cazın neredeyse doğduğuna pişman olduğu bu Ulkede caz kuluplerine nur yağıyor, küskün caz yıldızları yıllar sonra yeniden dinleyici karşısında "ar7ı endam" ediyor, "Tatlı Dönüş" gibi duygusal adlar verdikleri uzunçalarlar yapıyorlardı. Avrupa'da ise Nevvport Şenliği'nın kardeş organizasyonları olan Nlce, Den Haag gibi caz şenlikleri büyük ılgı görüyor, caz toplulukları Paris, Londra, Amsterdam, Berlin, Bruksel gibi anakentlerde sayısı giderek artan caz kulüpleri arasında paylaşılamıyordu. Kapalı devre dönemi (,ıkışından bu yana tam Uç kuşak gençliğin kanını kaynatan tür, 4. kuşakta Beatles'a toslamış ve 1960'ların sonlarından bir iki yıl öncesıne dek sürecek bir "kapalı devre" dönemi başlamıştı. ABD ve Avrupa'da her biri cazın belli başlı tapınakları sayılan birkae "asarı alika" caz kulübü dışında kalan kulüplerin kimi "sexshop"a kimi çamaşırhaneye dönüşmüş, '.'ilü caz sanatçıları plak ve kasetlerini "eîden" satar olmuşlardı. DESEN: MILES DAVIS (Miles Davis ünü ve etki alanı uğruftığı nirün difina taşmış çağdaf sanatçılardan. Çevrtsine özgun çizgileri ile bakmayt da deniyor.) 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle