24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

rasında sonra girmeyi başarmış" olan hamburgerlerle tanışmak istiyoruz. McDonald's hamburger restoranının önündeki kalabalığı yararak içeri girmek hayli zor bir iş... Kapıda bulunan meraklılar, "yogun bir yddız kümesi" gibi, ışıl ışıl parlayan bu yeri, bilrrıem kaç ışık yılı öteden gelerek, Taksim'e konmak lütfunda buiunmıış "bir uçan daireyi izleyen dünyalılar" sanki. McDonald's'ın hamburger ve dondurma makineleri ile CocaColaların doldurulup, boşaltıldığı meşrubat depolarının bulunduğu "gıda tcknolojisinin boyutlarını yansıtan" mutfak kısmı, bu bölümde, adeta programrak ettiğimiz "Kristal Büfe"ye uğradık... Dilanmış gibi sistematik hareket eden garsonlar ğer büfeciler ise dükkânlarını kapatıp McDoda "Bu uçan dairenin robotlan" rolünde... nald's'a gitmişler. Otuz beş yıllık büfeci Ferit Goralı, uğulları Kcmal, Şehmuz ve Ertan'la İçeri girdiğimizde, Türkçe'den çok ingilizbirlikte baba mesleği "sandviççiligi", "Goralı ce sözcükler duyuluyor, hemen göze çarpan Büfe" adı altında Çapa'da sürdürüyor. Ampanoda "Eleman aranıyor" yazılı, Allah'tan casının Ankara'da kurduğu ilk büfede sandbu kargacık burgacık ifade, "dışardaki viçler, 30 kuruşa satılmış. Ferit Bey spesiyali gözetmenler" tarafından henüz keşfedilmetesi, Ooralı sandviçin, kalori bakımından çok miş, aksi takdirde McDonald's'ın hali, "tş ve yiiksek olduğunu söylüyor, zaten fazla kiloİşçi Bulma Kurıımu"ndan beter olacak. Altı ları da bunu yeterince ispatlamakıa. Goralı adet yazar kasanın bulunduğu bu yerde, sandviç; Amcrikan salata, salam, sosis ve tur"hamburger severler" de altı koldan taarruşudan oluşuyor, fiyatı isc 250 lira. Goıalı'ya za geçmiş durumdalar. Tezgâhın übtündeki göre 1950'yi takip eden yıllardaki meşhur bü ışıklı panolarda McDonald's spesiyalitelerinin feler tabii Goralı dışında "Ekspres, Allantik, resimleri var. Hamburgerler fotoğrafta, "hayli Pasifik ve Krislal... Goralı Büfe'de diğer sand fotojenik" çıkmışlar, kuyrukla hızla ilerlerviç fiyatları ise şöyle: Patatesli 150, ken, fiyat panosu da okunur bir hale geliyor. kadınbudu köfteli 200, dönerli 300, Hamburgerlerin bedelini dolar yerine Türk payeburger ve azburger de yine300 lira. rası olarak ödeyeceğimizi saptıyorıız, çünkü "Türkiye'de ilk elektrikli tosl makine bu kadar "Bol rakamlar" Türk L.irası'ndan sini ben yaptım" diyen Goralı "Ame başka ne olabilir? Bu arada, kuyruktaki bazı rikan salatasının sandviç arasında vatandaşlar, hamburger için biraz luks sayıgarnilür olabilecegini" de ilk düşü labilecek fiyatlar karşısında, "Geri çekilme nenlerden. McDonald's açıhncaya ka stralejisi" uygulayarak "müdafaa"ya gcçiyordar, Taksim'in en gözde büfesi olan lar. McDonald's'taki tüm fiyatlar şöyle: "Kristal Büfe"den içeri girerken kaBig Mac: 800, duble cheeseburger: 700. pıda karşılanmamız kendimizi, büfe duble hamburger: 600, cheese nin en hatırı sayılır müşterilerinden burger: 500, hamburger: 400, sanmamıza neden olııyor. Yirmi beş patates kızartması; büyük yıllık geçmişe sahip büfeyi ben ve 500, küçük: 300, CocaGülgeç "Bir gecelegine kapalmış" Cola; küçük: 300, orta gibiyiz. Büfenin idarecisi FevziTam 400, kahve, kakao: yiirek müşterilerininbir gün geri dönece 400,ayran:250 ğinden henüz ümidini kesmemi$. Buğulu Sundae dongözlerle karşıdaki McDonald's'ı seyreder durma ve Milk ken şunları söylüyor: Shake: 500 "tşlerin durgunluğu, hafta icinde olmamız lira. Güldan, hafta sonlamıda işler arlacaktır, yoksa geç ve ben birer Big McDonald's bize sekte vurmadı!" Tamyürek'e göre; "McDonald's hambur Mac, kü gerleri oldukca yapay, iislelik Coca çük boy Colalarında da bıı/ var." Gelişmeleri yakın birer padan takip ettiğini söyleyen idareci oldukça tates • haklı: Büfenin duvarlarma yapıştırılmış ren kızartma gârenk kâğıtlarda hamburger ve tost çeşitle "fiftv fifty" rinin fiyatları yazılı. Tezgâh arkasında çalışan yiyeeeğimiz bu ların başına da kepler giydirilmiş. Kristal Bü duble cheeseburger, hesabı kabariıp muhasefe fiyatları ise şöyle: Hamburger 250, Chee be müdürümüzü kızdırmamak için de küçüseburger 350, Amerikan salata 200, CocaCola ğünden iki Cola söylüyoruz. Gülgeç, "Don150 lira. Kristal Büfe'nin sloganı ise, yalın ve durma yemezsek olmaz" diyerek dondurma açık: "Onlann Big Mac'leri varsa, bizim de istiyoı. Ben de, "Ayıp olmasın diye", Milk Yengen'imiz (karışık tost) ve Artistimiz (Ame Shake ilave ediyorum, 4 bin 500 lirayla kurtuluyoruz. rikan salatalı) var!" Dünyanın dört bir yanına "CoeaCola'dan Ismarlama işlemi sırasında olan "telaffuz halalan" lisan bilir kasiyerler tarafından düzeltilip, tekrarlanıyor. Biz de onlara "This is cheeseburger" diyerek pratiğimizi geliştiriyoruz. Hesabı ödeyip aldığımız şeridi, lacivert pantolon, yine lacivert Uzerine beyaz çizgili, kısa kollu gömlek giymiş, başında da aynı desenden kep bulunan "McDonald's tiınine" teslim ediyoruz. Kolumuzdaki saatin kronometresi 3 dakika 15 saniyeyi gösterdiğinde, ısmarladıklanmız, tezgâh üzerindeki plastik tepside bize sunuluyor. McDonald's'ın çalışma temposu bazı bankaların "On line sistemi" gibi, ancak bir dakika içerisinde "Kars'a hamburger havalesi" gibi bir teknolojiye henüz sahip değiller. Yiyeccklerimizle salona geçip, oturacak yer arıyoruz, ancak müşteriler hamburger dünyasının bu "hızır servisi" gibi pek aceleci görünmüyorlar, hamburgerlerini yemeden önce, içini dışını iyice kaııştırıp koklamakla mcşguller, birbirlerinin ne ycdiklerini anlamaları da hayli zaman alıyor. Big Mac'ler "mücevher gibi" kırmızı bir kutuya konulmuş, tabii haıııburgere 800 lira veı ince "ziynel eşyası kadar" değer kazanıyor. Hamburgerlerimizi büyük bir dikkatle kutulanndan çıkarıyoruz. Çok narin olan hamburger ekmeklerini, parmaklarımızla "okşar gibi" tutmak gerekiyor. Aksi takdirde parmaklarımız, ekmeği bir anda delip turşulu özel McDonald's soslu köftemizle temasa geçecek. McDonald's köftesinin ekmeğine göre "sertlik dayanıı"nın daha yüksek olduğuna dişlerimiz karar veriyor. Dubleks villa görünümündeki "Big Mac'Merin yüksekliği "Amerikalıların boyu" ile "dogru orantı" teşkil cdiyor. Amerikan standartlarına göre düzenlenmiş 810 santim (yaklaşık 3 inch) boyundaki "Big Mac'Meri yiyebilmek için çenemizi "Avazınız çıklığı kadar bagırır gibi" açmamı/ şart. İlk üç alakta başarısı/ olmamıza rağmen.sonunda ilk Iokmayı"nasüolduysa" ağzımızda buluyoruz. Gülgeç.yüzünüburuşturarak sosuveham. burgeri pek tutmadı ğını söylüyor. Vanımızdan geçen garsondan büün hamburger erin sosa göre r ogramlandık larını öğrenen lsmail,"Ben sossuz hamburger isteyecegim" diye tutturuyor. Çünkü Gülgeç, "İİretim sisteminin alt üsl olup olınayacagını" merak etmiş. Yan masalardaki müşterilerin "Big Mac'Merini yedikleri halde, kalkmadıklarını görüyoruz. Çünkü bunlar ayrılan çenelerini yerlerine oturtmakla haşır neşirler. Kaşla göz arasında, bizim ismail Colasını bitirmiş, benim Colamın kabını inceliyor pozlarında... Sandviç adı nereden geliyor? 1 '.' i ,'. ç sözcüğünü, bir ahçı ya da midesine düşkün ve pratlk zekâlı bir "gourmet" türetmemiş. Sandviç, adını, gayet asil bir bıçimde, bir Ingiliz lordundan almış.. Lord John Montagu Sandvvich, kumara aşırı düşkünlüğü yüzünden, kumar masasından hiç kalkmazmış... Bu nedenle, oyun oynarken, masadan hiç kalkmadan karnını doyurabilmesi için kendisıne getirilen "yağlı ekmek dilimlerini" yermiş. Daha sonraiarı bundan da bıkan Montagu, iki ekmek dilimi arası na koydurduğu peynirleri mideye indırmeye başlamış... Böylece Lord Montagu, kumar alanında tarihe geçememiş, ama gunümüz yiyecek sanayiinın sevgili adlarından biri olarak ebediyete uzanan zıncirde yerini almış... Tabii bugün artık herkes çok iddıalı, öyle iki ekmek diliminin arasına ne koyarsanız koyun, bu bir sandviçtir, demiyor kimse... Üstelik "sandviç" sözcüğü de yetersiz... Şekline şemaline, ıçine konulan "katığa" göre, her sandviçin bir özel adı var. Ayrıca sandviçin degışik türleri de bulunuyor elbette. Hamburger de bunlardan biri. Sandviç türlerinin en gençlerinden birı olan hamburgeri, ilk kez Hamburg kentinde yemiş ınsanlar. Sandviç sözcüğünün başka anlamları da var. örneğin, reklam afişlerini sert kartonların ya da kontrplakların üzerine yapıştırıp önlü arkalı üzerlerinde gezdirerek "canlı reklam" yapan kişilere. "sandviç adam" deniliyor. Sandviç sözcüğünün argoda de yeri var. Otomobil ya da at yarışlarında, bir yarışçı, diğer ikisi tarafından araya sıkıştırıhrsa, "undviçs alınmıs" oluyor. ; ; ı / Dikkatli olmazsam birazdan Colamı, "kendi himayesine" alacak. Neyse ki kısa zamanda fikir değiştiriyor. Coladan arta kalan buzları gördükçe Arşimet'i yâd ediyoruz. Arşimet Kanunu'nu şöyle bir anımsayalım: Bir bardak Coca Cola içersine batırılan buzları iten kaldırma kuvveti, buzların batan kısımlannın taşırdıkları Coca Cola'nın ağırlığına eşittir. Milk Shake'imizi ve dondurmamızı bitirip, başımıza dikilen garsonu daha fazla bekletmemek için "müsaade isleyip" kalkıyoruz. McDonald's'da çalışan yüze yakın kızlıerkekli garson ve mutfak görevlisi gençlerin çoğu üniversiteli... Bu öğrenciler burada (Yine tanıdık bir sözcük) "PartTime" çalışıp, iktisatta, işletmede, edebiyat fakültesinde, İTÜ Inşaat Mühendisliği'nde, turiznı ve otelcilik okullarında okuyorlar. Bu yeni işlerinc hemen adapte olmuslar. Bir kısmı "McDonald's Hamburger (Jniver$itesi"ne yatay geçiş yapmayı bile duşiınüyor. Bu gençler üniversitede "kılık kıyafel yönetmeliği geregi" bir örnek giyinip, bir örnek hareket etmeye alıştırıldıklanndan, "lek tip McDonald's forması" on ları tedirgin etmiyor. Bu garson üniversitelilerin sigortalan olmadığı gibi hcr an işten atılmaları daolası... Demek ki "alılma korkusu" yükseköğrenim gençliğini her gittikleri yerde adını adım takip edecek. Çalışan gençlerimizin saatte aldıkları ücret, McDonald's'daki "küçük boy patates külahı fiyatına" yani 3(K) lira. McDonald's'da "vardiya müdurü" olarak görev yapan ttalyan edebiyatı öğrencisi Ahmet Murtazaoglu'na gazeteci olduğumuzu, Mc Donald's mutfağını şöyle bir gezmek istediğimizi söylüyoruz. lngiltere'de 3 ay kurs görmüş ^olan Vardiya Müdürü, bu isteğimizi geri çc• viriyor. Çünkü bu McDonald's anayasasının geçici 4. maddesiyle pek uyuşmuyor. Üstelik de mutfağın kontenjanı "üniversiteler gibi" ağzına kadar dolu. Ahmet Murtazaoğlu'nun verdiği tek bilgi "125 saniyede, 12 hambıırgerin ha/ır olması" ve etlerin l'ınar nıannılleri olduğıı. Görevli Vardiya Müdürü "hambıırger casusu" olmadığımız yolundaki güvcncemize rağmen ısrarla kaşlarını çatıp "mutt'ağa giriş vizesi" vermiyor. Taksim'in arka sokaklannda, "yerli" Mc Donald's dükkânlanna sık sık rastlayabiürsiniz. "Spesiyal sandviçter "in ae yerltst var: 35 yıllık büfeci Ferit Goalı'nm 'Goralı sandvki", çevrede epey ünlü. Kalorisi de yüksek... 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle