08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMHURİYETDERGİ:6 EŞİTLİ nedenlerden ötürü ayrılmaya karar verdiklerinde karıkocayı en çok düşündüren, en önemli konu hiç kuşkusuz çocuklardır. Anababayı bir bütün olarak algılayan çocuk, ayrılığın acısını çok yoğun bir biçimde yaşamı boyunca taşır. Psikologlar ayrılan ailelerde çocuk ruhunun yıllar boyu sürecek bir yara aldığını kabul etmektedirler. Buyaranın kabuk bağlaması, etkisınin azalması ayrılan anababanın ayrılıktan sonraki davranışlarıyla yakından ılgilidir. Ayrılan ailelerde çocuklann en yakın dostu öğretmenler olmaktadır. Çocuk anababa ilişkisinin dışına çıkarak yeni bir ilişki ve dostluk arama yoluna gitmektedir. Bu durumda karşısına çıkan, onun sorunlanyla yakından ilgilenen öğretmen anababa sevgisinin yerini almaktadır. A yrıcaanababaları.boşanmış çocuklann ruhsal, yapılannı en yakından izlemek şansına öğretmenler sahip olmaktadırlar. Anababaları ayrı olan çocuklann tipik özelliği, ayrılma konusunda çevrelerine hiçbir şey belli etmemeleridir. Bu konu açıldığında özellikle konuyu değiştirme AYIN KONUSU Ç • ü.'v;1 *. u ' * ! * ,.1 , r ye çalışmaktadırlar. Ya da yalan söylemektedirler. Onlara göre babalarının Işi vardır, seyahate çıkmıştır. Anneleri bir günçıkıp gelecektir. Bir de üvey ana, üvey baba ve üvey kardeş sorunu vardır. Bu unsurları benimsemek çocuğa çok zor gelmektedir. örneğin üvey kardeşi olan bir çocuk yaptığı bir resimde üvey kardeşini kuyuya atmıştır. Üvey olan her şey çocuk bilincinde yadsınmaktadır." Ekonomi sorunu ise daha çok dar gelirli kesimlerde büyük bir sorun ol maktadır. Bu tür ailelerde boşanma olduğunda çocuk bir yük olarak kabul edilmekte ve çocuk çok küçOk yaşlarda başının çaresine bakmaya zorlanmaktadır. Yasa dışı yollara sapan kız ve erkek çocukları arasında yapılan araştırmalarda bunların büyük çoğunluğunun ayrılmış anababaların çocukları olduğu gözlenmiştir. Anababa ayrılığı istenmeyen bir olaydır. Ancak sürekli gergin bir ortamda sürüp giden evliliklerde çocuğun en az boşanma denli etkilendiği görülmüştür. Boş zamanlarında ne yaparlar ? KULA giden bir çocuğu artık onu sürekli koruyan aile çemberinin dışına çıkmış ve toplumsal bir varlık olma yolunda ilk adımlarını atmış, yeni bir kişilik olarak benimseyebiliriz. Bu yeni kişillk doymak bilmeyen bir ögrenme tutkusu içinde, binlerce billnmeyen arasında kendine olumlu bir yol açmak için çabalar. Okuldaki eğitim bu yeni kişiliğe toplumun kabul ettiği değer yargılarım ve bilgi birikimini sunarken, çocuk okul dışında, başka alanlarda, başka ugraşlarla da varolma isteğini sürekli gellştlrir. Çünkü artık toplumsallaşma sürecine glrmiştir. Bunu besleyecek alanlara el atması gerekmektedir. Nedlr bu alanlar? Oyun veKitap Işte bu iki araç, çocuğun toplumsal kişilik kazanmasında en önemli rolü oynarlar. Nediroyun? Oyun, başkalarıyla birlikte olabllmektir, bedenin sonsuz enerjisini uyumlu ve dostça dağıtabilmektir, düşünmek ve eyleme geçebilmektir. Oyun çocuk yaşamının en önemli dostudur. Çocuklann özgürce koşup oynayacakları oyun bahçelerine, spor salonlarına, yüzme havuzlarına gerekslnmelerl vardır. Ne yazık ki, ülkemizde çocuklann spor giysilerlni alıp rahatlıkla gidebilecekleri spor salonlarının, yüzme havuzlarının sayısı bir elin parmaklan kadardır. Bir kaç özel spor kulübünün salonları ise ancak seçkin bir azınlığın çocukları içindir. Büyük çoğunluğun çoclıklarına oyun oynamak İçin yalnızca sokaklar kalmaktadır. Sokaklar ise şimdi işgal edilmlştir. Mantar gibi biten yirmi, yirmi beş katlı apartımanlar, kaldırımlan dolduran arabalar, çocuklara oyun yerleri de bırakmamıştır. Oyun çocuklara yasaklanmıştır. Işte binlerce çocuktan biri Yıldız Gülen yakınıyor: "Ben cimlastiği çok seviyorum ama yapamıyorum, salon yok, bana öğretecek kimse yok Beden derslerimiı de bile salona çıkmıyoruz, okulda, sınıfta oturup kitap okuyoruz, ders çalışıyvruz." O İSOKAKLARIN, OYUN SALONLARININ, KÜTÜPHANELERİN YETERStZ OLDUĞU ÜLKEMİZDE, ÇOCUKLARINBOŞ VAK1TLERI KIŞILIKLERINI ZEDELEYECEK UGRAŞLARLA GEÇIYOR Çocuklar seks fllmlerlnin en sadık Izleyicilftrl.V. yor. Ve ilk kez 1925'cte Türk Ocağı bünyesinde, Akhisar Çocuk Kitaplığı açılıyor. 1950 yılına kadar Ozeılikle gönüllü Orgütler yardımıyla Diyarbakır'da, Sivas'ta Izmir'de çocuk kitaplıkları açılıyor. 1952'de çocuk kitaplığı kurma ve yönetme zorunluluğu devlete geçiyor. Bugün ülkemizde Halk Kütüphanelerıne bağlı sayısı 300 civarında çocuk kütüphanesi bulunmaktadır. 4 1 2 yaşları arasında on milyon çocuğun bulunduğu ülkemizde sanırım çocuk kütüphanelerinin önce sayı açısından yetersiz olduğunu söyleyebiliriz. Konuyu bir de nitellk açısından ele almak gerekir. Bir kütüpha' ne; binasıyla, personeliyle, dermesiyle bir bütündür. Bu bütünselliğe ulaşmış çocuk kütüphaneleri sayısı ise bir elin parmaklarını zor bulur. üysa Türkiye'de çocuklar evlerinde kitap bulamama şanssızlığı içindedirler. Kütüphanelere, onların okuldaki başarılarını artırmak için de çok önemli görevler düşmektedir. "Çocuk kütüphaneleri bir oyun bir güzel vaklt geçirme, bir bllgl alışverlş merkezl olmak zorundadır. Filim saatleri, boyama saatleri, tartışmalar olmalıdır. Çocuğun kitapla iliskisinl gellştirmede gezici kitaplıklara da çok önemli görevler düşmektedir. 60 70 civarında gezici kitaplığımız vardır. Ancak bunların büyük bölümü büyük kentlerimizde toplanmıştır. Son yıllar da çocuk kitaplıkları satın alınan kltaplarla önemli oranda zenginlestirildi. Bu çok sevindirici bir olgudur. Bir de okul kitaplıkları sorunu vardır. Ne yazık ki, okul kitaplıkları kütüphanelerle işbirliği içinde değildir. Eksik ve yetersizdir. Oysa olumlu bir işbirliği çocuğu kütüphanelere çekebilir. Türkiye'de kütüphaneye gitme ahşkanlığı yok. Çünkü küçük yaşlarda edinilecek bir alışkanlıktır bu. Üniversitemize hayatında hiç kütüphaneye gitmemiş çocuklar geliyor. Çocuk kütüphaneye gelmelidir. Bunun için tiyatro, resim, müzik herşeyden yararlanılabilir." UUfllIAHLAR! Kütüphaneler yetersiz Ya çocuk kişiliğinin gelişmesinde ikinci ve önemli araçlardan biri olan kitapla çocuğun dostluğu ne durumda? Çdcuk kitabı bulabiliyor mu? Kapısından koşarak gireceği, saatlerce oturup kitap okuyabljeceği kütüphaneleri var mı? Bir çocuğun kitapla tanışabilmesi bir takım koşulları gerektirir. En azından evde okumayı seven birinin bulunmasını, lyi bir okul kitaplığım ve en önemlisi mahallesinde bir kütüphanenin bulunmasını gerektirir. Ülkemizde çocuk kütüphanelerinin durumu nedlr? Bu sorumuzu I. Ü. E. F. Kütüphanecilik kürsüsü başkanı Doç. Dr. Meray Alpay yanıtladı: "Sanayi devriminden hemen sonra Ingiltere'de Halk Kütüphaneleri Kanunu çıkarılıyor. (1850). Amaç sanayi devrimi nedeniyle köylerden kente gelen ve fabrika işçisi olan kişileri eğitmek. Daha sonra 19. yüzyılın sonunda Halk Kütüphanesi kavramına Çocuk Kütüphaneleri de ekleniyor. Ve dünyanın her yerinde çocuk kitaplıkları kurulmaya başlanıyor. Türkiye'de Halkevlerinin kurulmasıyla birlikte Halk kitaplığı sorunu gündeme geliyor ve bununla ilglli çalışmalar başlı ÖĞRETMENLER KİTAPKIRTASİYE KOOPERATIFI 1 • Çocuk Yılında da HER TÜR KİTAP,KIRTASİYE VE OKUL ARAÇLARIYLA HİZMETİNİZDEDİR 62,Yediler Sok. Lefkoşa. Tel: 020 • 72993 ŞUBELER: Girne Tel: 081 52304 Mağusa Tel: 036 65475 G.Yurt Tel: 07142166 Kötü yayınlar ve din kursları, sinemalar Boş zamanlarını değerlendirmek için onlara olanak sağlanmadıkça çocuklar kendilerini zararlı alışkanlıkların kucağına atıyorlar. örneğin köşe başlarında çok ucuza kiralıyabildikleri kara edebiyat ürünlerini, seks dergilerini doymaz bir iştahla okuyorlar. Sonra havasız oyun salonlarında saatlerce sigara dumanından boğularak kumar oynuyorlar. Seks filimleri gösteren sinemaların en büyük müşterisi gene çocuklar. Sokakların, oyun salonlarının, kütüphanelerin yetersiz olduğu ülkemizde °oş vakitler çocuğun kişiliğini olumlu biçimde etklleyecek ugraşlarla değll, tersine onların kişiliğini zedeleyecek ugraşlarla geçiyor. Acı ama gerçek bu. £ KİTAPKIRTASİYE KOOPERATİFİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle