Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Aylar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
eskisehir c 36 21 Mayıs 2011 Cumartesi Köpüklü ayran eşliğinde çiğbörek BalkanKafkas etkisi Eskişehir’in hamur işi ağırlıklı mutfağı, Balkan ve Kafkas göçmenlerinden esintiler taşır. Eski çağlardan beri Anadolu’nun buğday ambarı olarak bilinen Eskişehir, unla yapılan yemekleriyle ünlüdür. Haşhaş’ın kullanımı da çok yaygındır. Haşhaşlı, cevizli ekmek, haşhaşlı bükme meşhur ve aranılan yiyeceklerin başında gelir. Balkan ve Kafkas göçmenlerinin mutfağı tarih içinde Eskişehir mutfağını büyük ölçüde etkiledi. Pırasalı Arnavut Böreği, dızmana, kalakay, kıvırma böreği, ağzı açık, kelem sarması, ciğer sarması, kökrek dolma, düğü köfte çorbası, göceli tarhana çorbası, gözleme gibi birçok çeşide zengin Çerkez Mutfağı eşlik etmektedir. timetre çapında ve 6 santimetre uzunluğunda yuvarlak olarak hazırlanan helvanın kakaolusu ve vanilyalısı vardır. Met helvası, met oyunu sonucunda yenilen tarafın uzun kış gecelerinde helva çekmesiyle oluşan bir geleneğin ürünüdür. laştırdığına inanılır. Toyga çorbası için et suyu ile pirinç kaynatılır. Yumuşayınca ayrı bir kapta un, yumurta ve yoğurt suyla ezilerek çorbaya katılır. Kaynayınca tereyağ, kırmızı biber ve nane kızdırılarak dökülür. Halkalı şeker Eskiden söz kesildiğini ilan etmek üzere kahvelerde dağıtılırdı halkalı şeker, şekerin sıcak hamur halindeyken duvardaki kancaya elle atılıp yoğrularak beyazlatılması ve ardından renkli şeritlerle süslenip fitil halinde çekilmesiyle yapılır. Göbete Tatarlara özgü bir börektir. “Kobete” olarak da bilinir. Sivrihisar baklavası Sivrihisar’da baklava yapımı çok köklü bir geçmişe sahiptir. Ceviz kullanılarak yapılır. Sivrihisar baklavası sadece sipariş üzerine yapılırken, bazı lokantalarda zaman zaman bulunuyor. Patatesli, pirinçli, işkembeli türleri de vardır. Hoşaf, ayran veya cacıkla yenir. Göbete genelikle düğünlerde ve bebek dünyaya geldiğinde kutlama amaçlı pişirilir. Çiğbörek ayran Çiğbörek, Eskişehir’le özdeşleşmiş bir börektir. Kente ilk yerleşen Tatar ve Kırım kültürünün eseri olan çiğbörek kıyma, soğan ve baharat karışımının açılmış yufkaya konulup yağda kızartılmasıyla yapılan geleneksel bir yemektir. Mantarlı, peynirli, patatesli gibi çeşitleri de vardır. Soğuk ve köpüklü ayranla birlikte eşsiz bir tattır. Kırım ve Papağan Çiğbörek ile Çiğbörek Evi Tatar Mutfağı’na uğramaları önerilir. Kuzu sorpa Kuzunun bel, kol ve but bölümlerindeki et, kemikli ve iri parçalar halinde parçalanır. Et, tencereden hafif ateşte kendi yağı ve suyu ile kavrulur. Sonra üzerine su eklenir, kaynatılır. İnce kıyılmış taze soğan, taze nane yaprakları, kıyılmış dereotu da eklenir. Etler pişince başka bir kapta hazırlanan un, yoğurt, yumurta sarısı karışımıyla terbiye edilir. Et ve sulu bölüm birlikte servis yapılır. Tabak börek Tatar mutfağının en önemli yemeklerinden olan tabak börek, Orta Met helvası Adını çubuk (met) ve aşık kemiğiyle oynanan bir oyundan alan met helvası, Eskişehir’e özel lezzettir. Un, yağ, şeker, limon ve su kullanılarak yapılan, 23 san Bamya ve toyga çorbası Özellikle Sivrihisar’da yapılır. Özel günlerde ve düğün yemeklerinin sonunda içilir. Ağır bir yemeğin sindirimini kolay Asya’dan günümüze kadar yaygınlaşarak gelmiştir. Hamur şekli ve büyüklüğü bölgelere göre değişebilir. Çorba gibi sulu olduğu zaman “kaşık börek”, haşlama suyu süzüldüğünde ise “tabak börek” adını alır. Cumhuriyetin ilanından sonra, Eskişehir’den sık sık geçen Mustafa Kemal Atatürk yine bir seyahatinde, tren garında mola verir. Atatürk’e testide soğutulmuş termal suyu sunulur ama bu hoşuna gitmeyince dönemin Belediye Başkanı Kâmil Kaplanlı’ya sorunun çözülmesi talimatı verir. Türkmen Dağı’nın kuzey yamacında Kalabak Köyü yakınlarındaki kaynaklardan Kalabak Suyu. Uzun çaba ve zorlu bir çalışma sonucu 1936 yılında Eskişehir’e ulaştırılır. 2000 yılında, Büyükşehir Belediye Başkanı, Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, alınacak bazı makinalarla, Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin işgücünü bir araya getirerek, dış kaynak ihtiyacı duymadan ve çok daha ucuza hattın yenilenmesi projesini başlattı. Aynı zamanda da Damacana dolum merkezine son derece sağlıklı yeni 1000 tonluk depo yapıldı. 2000 yılı Haziran ayında başlatılan bu proje 6 ay gibi kısa bir sürede bitirildi. 2004 yılında 2 adet 1000’er tonluk yeni ilave depolar yapılarak, hizmete alındı. Bugün Kalabak suyu Eskişehir’e yettiği gibi Türkiye’nin pek çok kentinde de satılmaya başlandı. Kalabak suyu Balaban Küçük küçük doğranmış pideler sıcak et suyu ile ıslatılır, üzerlerine yoğurt ve salça sosu dökülür. Daha sonra ızgarada pişirilen balaban köfteler ve bonfile şişler ilave edilir. Maydanoz, domates ve ızgarada közlenmiş biberler konulur. Üzerine kızgın tereyağı dökülür. Porsiyonları dolu dolu olan Balaban, Tatarca’da “çok” anlamına gelmektedir. Mihalıççık kirazı Türkiye’de kiraz üretiminde en çok ürün alınan bölge Mihalıççık ilçesidir. Birçok ülkeye ihraç edilen Mihalıççık kirazı başta İngiltere Kraliyet ailesi olmak üzere yurtdışındaki birçok sofrayı süslemektedir.