22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

eskisehir c 18 21 Mayıs 2011 Cumartesi Yrd. Doç Dr. Emine GÜMÜŞSOY ESOGÜ FenEdebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Atatürk’ün yakınındaki iki isim: Afet İnan ve Ali Çavuş tatürk için özel yere sahip bu iki ismi bir araya getirmemizin nedeni şehrimizle olan bağlantılarıdır. Atatürk’ün “manevî kızı” Afet İnan ve “can yoldaşı, sırdaşı” Ali Çavuş’un yolları Eskişehir’in Mihalıççık ilçesinde kesişmiştir. 29 Kasım 1908’de Selanik’in Polyoroz kasabasında doğan Afet İnan’ın ailesi Balkan Savaşları’ndan sonra Anadolu’ya göç etmiş ve kendisi ilköğrenimine Mihalıççık’ta başlamıştır. Babasının görevi nedeniyle buradan ayrılmak zorunda kalsa da Afet İnan’ın (o zamanki soyadı Uzmay) hayatında Mihalıççık’ın her zaman özel bir yeri olmuştur. Burayı Eskişehir’in “havası güzel, suyu bol ve etrafı ormanlarla çevrili, şirin ve küçük bir kasabası” olarak nitelemiş ve güzel anılarla hayatının sonuna dek hatırlamıştır. A Sündiken’in çamları... İlk önce diğer memur çocuklarıyla birlikte cami avlusunun bitişiğindeki mahalle mektebine giden Afet İnan kısa bir süre sonra açılan kız okuluna devam etmiştir. Mihalıççık’ta kaldıkları sürede annesinin rahatsızlığı artmış ve ona iyi geleceği düşünülerek Sündiken Ormanları’na gidilmiştir. Sündiken Ormanları Afet İnan’ın hayatında önemli bir yer işgal eder. Annesine çare olması için gidilen bu ormanlar onu çok etkilemiş ve hayatında kafiyeli olarak söyleyebildiği ilk ve tek dörtlüğün “Sündiken Ormanları/Göğe çıkar çamları/Suları buzda yatar/Yeşilliğe can katar” olduğunu her zaman dile getirmiştir. Öyle ki Atatürk son günlerinde Dolmabahçe Sarayı’nda orman ve çayırları gösteren bir tabloya bakarken kendisinden bildiği ormanları anlatmasını istediğinde onun aklına gelen yine Sündiken Ormanları olmuştur. Hatta hükümet bu ormanlarda incelemeler yaptırarak orada bir tesis kurulup, Atatürk’ün gidebileceğini düşünmüş ancak buna ömrü vefa etmemiştir. Acıyı unutturan ahlat ağacı Mihalıççık, Afet İnan’ın hayatında çok acı bir olaya da ev sahipliği yapmıştır. Hastalığı ilerleyen annesini 15 Mayıs 1915’te burada kaybetmiştir. Anneannesi ve babaannesinin yanı sıra komşu ve tanıdıkları ona bu acıyı unutturmaya çalışırken en çok yaptıkları kır gezintileri onu avutmuştur. Öyle ki hayatı boyunca buradaki bir “ahlat ağacı”nı hiç unutmayacaktır. Babasının Ankara’ya orman müfettişi olarak tayininin çıkması üzerine Mihalıççık’tan ayrılmak zorunda kalan Afet İnan daha sonra “Mihalıççık sanki bizim ailenin ikinci doğum yeri olmuştu. Bütün yerlilerle dost olan aile büyüklerimiz, burada muhacirliklerini unutmuş gibi idiler” diyerek duyduğu bağlılığı dile getirecektir. Mihallıçık ile bağını hiçbir zaman kesmemiş, burada ölen anneannesinin anısına kütüphane yaptırmıştır. Babasının görevi nedeniyle sürekli yer değiştirmeler devam etmiş ve 1925’te İzmir Reddi İlhak İlkokulu’nda göreve başlamıştır, ki Atatürk ile tanışması da burada olmuştur. Okula konuk olan Atatürk, annesinin Selanik’in Doyran Kasabası’ndan olduğunu öğrenince kendisi ile ilgilenmeye başlamıştır. Öğrenimini sürdürmek ve yabancı dil öğrenmek isteğini de duyan Atatürk, ertesi gün babası ile tanışmış ve tayini Ankara’ya çıkarılmıştır. Bu tarihten sonra Afet İnan öğrenimine ve çalışmalarına Atatürk’ün gözetiminde devam edecektir. Önce İsviçre’nin Lozan şehrine Fransızca öğrenmek için gönderilecek, döndüğünde bir süre Fransız Kız Lisesi’nde öğrenim görecektir. 1929’da Ankara Musiki Muallim Mektebi’nde Tarih ve Yurt Bilgisi Öğretmenliği’ne atanan Afet İnan ders kitabının Atatürk tarafından yetersiz bulunması üzerine Fransızcadan yaptığı tercümeler ve bizzat Atatürk’ün yazdığı bölümlerle “Medenî Bilgiler” kitabını hazırlamıştır. Kitap uzun yıllar ortaokullarda ders kitabı olarak okutulmuştur. Kadın hakları üzerine çalıştı Kadın hakları üzerine çalışmalarda bulunan Afet İnan, Atatürk’ün isteği üzerine 3 Nisan 1930’da Türk Ocağı’nda Türk kadınlarının seçim haklarıyla ilgili bir konferans vermiştir. Onun konferans verdiği gün gerçekleşen Belediye Kanunu deği Lozan’dan Fransız Kız Lisesi’ne Mihalıççık’tan ayrıldıktan sonra öğrenimini Ankara ve Biga’da sürdüren Afet İnan, 1922’de Elmalı Kızokulu’na başöğretmen olarak atanmıştır. şikliğiyle kadınlara belediye meclislerine seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Türk Tarih Tezi’nin temelini oluşturacak “Türk Tarihinin Ana Hatları” kitabının yazarları arasında yer alan Afet İnan daha sonra Pirî Reis haritasını inceleyen heyette yer almış ve haritanın dünyada tanınmasına çalışmıştır. Cenevre Üniversitesi Sosyal ve Ekonomik Bilimler Fakültesi Yakınçağ ve Modern Tarih Bölümü’nden “Türk Osmanlı Devrinin Ekonomik Tarihi” isimli teziyle Temmuz 1938’de mezun olmuştur. İnan, 1942’de doçent, 1950’de profesör olmuştur. “Türk Halkının ve Türk Tarihinin Antropolojik Karakteri Üzerine” isimli doktora tezi için Anadolu’da 64 bin iskelet kalıntısı üzerinde incelemeler yapan Afet İnan, Cenevre ve Bükreş gibi Avrupa merkezlerinde de pek çok konferans vermiş, bildiriler sunmuştur. Yurda döndükten sonra Ankara Üniversitesi Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak göreve başlamıştır. Bilimsel çalışmalarının yanı sıra Atatürk’e olan yakınlığıyla da ön plandadır. Afet İnan Türk halkı için Atatürk’ün “manevî kızı”dır. Atatürk Afet İnan’a çok güvenmiş, onu her daim desteklemiş Afet İnan’da bu güveni boşa çıkarmamak için elinden geleni yapmıştır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle