Katalog

21 Mayıs 2011 Cumartesi 23 eskisehir c Nejla HACIOĞLU Yüksek Mimar Eskişehir’inözü:Odunpazarı O dunpazarı, 13. yüzyılın başında Türkler tarafından kurulmuş ve adını odun ticaretinden alan iki kısımlı yerleşim birimidir. Yaklaşık 80 hektarlık alanı kaplayan Odunpazarı konut, çarşı ise ticaret bölgesidir. 1525 yılında Çoban Mustafa Paşa tarafından yaptırılan ve cami, medrese, kervansaray ve aşhaneden oluşan Kurşunlu Külliyesi etrafındaki Şarkiye, Dede, Orta, Cunudiye, Akcami, Paşa, Alanönü, Akarbaşı ve Akçağlan mahallerini kapsamaktadır. 1986 yılında Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu’nca “Kentsel Sit” olarak kabul edilmiştir. bahçeden veya sokaktan girilir. Binanın duvarında bulunan çeşmeden hem sokaktakiler hem de yapı sahipleri yararlanır. Evlerin büyüklüğü ailenin sosyoekonomik yapısının da bir göstergesidir. Alt katlarda malzeme olarak genellikle taş, üst katlarda ise ahşap karkas arası kerpiç dolgu kullanılmıştır. Zemin katlar depo, ahır, arabalık, samanlık, kışlık, mutfak, çamaşırlık gibi servis mekânlarıdır. Üst katlar ise sofa etrafında yer alan çeşitli sayıdaki odalardan oluşur. Hemen her odada ocak, dolap, yüklük, raf, sedir, yunmalık, niş gibi hayatı kolaylaştıran yapı öğeleri ve mobilyalar bulunur. Mimarlar için atölye Zengin çeşitlilik Havayı kesmeyecek şekilde düzenlenen kıvrımlı dar sokaklar taş kaplıdır. Birbirlerinin manzarasını kapatmadan yerleştirilen konutlar, eski sokak dokuları, çeşmeler ve meydancıklar semtin belirgin özellikleridir. Belli ilkelere sahip cepheler oldukça yalındır. Aynı zamanda da zengin bir çeşitlilik sergilemektedir. Farklı şekillerde oluşturulan çıkmalar, ahşap kapılar, parmaklık ya da kafes içinde yer alan pencere dizileri özenle yapılmış payandalar, silmeler, konsollar ve geniş saçaklar cepheleri zenginleştiren yapı elemanlardır. Yapılar bir, genellikle iki ve üç katlıdır. Binaya Özellikle konut tasarımında insan ölçeği, eylemleri, rahatı, birbirleriyle iletişimleri, hayat felsefeleri, çevreyle bütünleşmesi, doğaya uyumları, sağlıklı olmaları açısından Odunpazarı yerleşiminden geçmişe dair ve geleceğe taşınacak, özellikle öğrenilecek çok şey vardır. Bu anlamda mimarları ve mimarlık öğrencileri için yaşayan bir müze, hatta bir atölyedir. Sonuç olarak, mezarlığı, türbeleri, külliyesi, sokakları, çeşmeleri, meydanları, binaları ve içinde yaşayanları ile bir bütündür Odunpazarı. Ne yazık ki, günümüzde alt gelir grubunun kiracı olarak kullandığı bakımsız bir semttir. Geçmişten geleceğe bir köprü olan bu değerlerin korunması, mevcut dokusunun daha fazla bozulmadan gelecek kuşaklara aktarılması çok önemlidir. Bu nedenle, bölgede Büyükşehir Belediyesi ile Anadolu Üniversitesi’nin ciddi çalışmaları vardır. Özellikle kapsamı ve niteliği açısından Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin büyük bir kısmı tamamlanan ve içeriğinde konuk evleri, lokanta, kültür merkezi yer alan yeniden yapım ve restorasyon çalışmalarını içeren projesi Odunpazarı ve sevenleri için çok umut verici bir uygulama olmaktadır. Bu bağlamda Odunpazarı ile ilgili çalışmaların tüm alanı kapsayan ayrıntılı projeler ile ele alınması bütünlük sağlanması açısından daha yararlı olacaktır. İşte o zaman bir Beypazarı, bir Safranbolu veya bir Cumalıkızık neden olmasın ki?