Katalog

21 Mayıs 2011 Cumartesi 03 Bekir COŞKUN eskisehir c İÇİNDEKİLER Atatürk ve Eskişehir. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 4 Hayalim model bir şehir yaratmaktı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 6 Bir‘Devrim’öyküsü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8 İlk lokomotif Karakurt . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8 Cam işçiliği sanata dönüşüyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9 Çevrecilik Atatürk’ten miras . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9 Avrupa kentlerinden farkı yok... Gondolla gezinti, plajda deniz key . . . . . . . . . . . . . 10 Tepebaşı: Eskişehir’in gelişen çağdaş yüzü… . . . . . . . . . . 12 Eskişehir’in tarihe mal olmuş ünlüleri... . . . . . . . . . 13 Kentin yıldızları... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 13 Çöpçü orkestrasından müzik... . . . . . . . . . . . . . . . . . . 14 Eskişehir’e Ulaşım Kolay... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 14 Bozkırda bir Çukurova... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 15 Sorkun’un toprağı çömleğe dönüşüyor . . . . . . . . . . . . . . . . 15 Bir bakışta Eskişehir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 16 Atatürk’ün yakınındaki iki isim: Afet İnan ve Ali Çavuş . . . 18 Seçimde‘hocaların’yarışı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 22 Eskişehir’in özü: Odunpazarı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 23 Kanla kurulan tiyatroyla başlayan serüven . . . . . . 24 ‘Bir bilmece’ve sırttaki numune ceketten dünya markasına . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 26 Sivil toplum öncü görev yapıyor . . . . . . . . . . . . . . . . 27 Eskişehir sevdalısı Beyazıt Öztürk ve Cüneyt Arkın . . . . . . . 28 Türkiye’nin en yaşanabilir kenti . . . . . . . . . . . . . . . . . 29 Odunpazarı’nda güleç yüzlü sokaklar . . . . . . . . . . . . . . . . . . 30 Sarıcakaya’dan dünyaya‘uğur’satılıyor . . . . . . . . . . 31 Yaşayanların gözüyle Eskişehir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 32 Köstebeğin armağanı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 34 Porsuk Çayı yeniden doğdu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 35 Köpüklü ayran eşliğinde çiğbörek . . . . . . . . . . . . . . . 36 12 yıl sonra gelen özlem . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 38 Yüreğim Eskişehir’de Kaldı... Şehrin önündeki çevre yolundan senede beşaltı kez geçip Cunda’ya giderdim. Uzaktan hüzünlü bir kent izlenimi verirdi bana Eskişehir... İlk kez işte tam göbeğindeyim... Bir bank Porsuk’un kıyısında... Kadınlar oturmuşlar, çocuklar az ilerde oynuyorlar... Bankın altında iki sokak köpeği güven içinde uyuyor. Kulaklarında küpe var, belli ki aşıları, bakımları yapılmış... * * * Birazdan bir gondol geçiyor önümüzden... Anadolu Üniversitesi’nden ev sahipliği yapan Zeynep Yıldırım yüzümüze bakarak tepkimizi ölçmek istiyor... Benim aklımda sadece bir soru var: “Bu nasıl başarıldı?” * * * Anadolu kentleri sevimsiz, pasaklı, sıradandır... Eskişehir ise bir Belçika, bir İspanya, bir İtalya, bir Güney Fransa kenti gibi... Özenli... Zevkli... Süslü... Tertemiz... Canlı... Sevimli... İçindegondollarındolaştığıbirırmak,kıyısındaparklar,bahçeler,heykeller...Büyükkentlerdendahasevimli eğlence yerleri... Raylı toplu taşıma araçları... Yüzü gülen insanlar... Kimsenin tekme atmasından korkmadan bankın altında uyuyan sokak köpekleri... * * * Soruyorum arada bir: “Nasıl oldu bu Zeynep?” * * * Yanıt gelmeden de biliyorum aslında: Medeniyeti bekleyen toplum ile bir tek doğru insanı bulup seçmek yetiyor... Yılmaz Büyükerşen Hocamız gibi bir tek insan, çağdaş yaşamı bekleyen kentlilerin önüne düştüğünde... İşte; Eskişehir’e varılıyor... Yüzlerce Anadolu kentinin yapamadığı şey bu... * * * Şimdi zaman zaman Eskişehir’e gitmek gelir içimden... O banka oturmak... Tahtanın arasından elimi uzatıp kulağı küpeli köpeklerin başını okşamak... Porsuk’u ve üzerindeki gondolları seyretmek... Heykellerle süslü yeşil alanda oynayan mutlu çocukları, öbür kentlerde yaşayan çocuklar adına kıskanmak... * * * Ve en çok: Anadolu’da bir kentin, Batı ülkelerindeki kentler kadar güzel, huzurlu, mutlu, özenli olabileceğini kendi kendime bin kez tekrarlamak... Durmadan söylenmek: “İşte ispatı...” Uzaktayım şimdi... Ama... Yüreğim Eskişehir’de kaldı... Can HACIOĞLU eskisehir c Bozkır’ın çiçeği: Eskişehir : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR Editör : Emine KAPLAN Bölge Koordinatörü : Can HACIOĞLU Sayfa Tasarım : Aysu ÖZALTAN Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Reklam Genel Müdürü : Özlem AYDEN Ankara Reklam Müdürü: Kerim TAŞKAN Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu, Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya Telefon : 0312 442 30 50 Eposta : ankcum@cumhuriyet.com.tr Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri Dağıtım : YAYSAT İmtiyaz Sahibi G Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. azetemiz Cumhuriyet’in “Eskişehir eki” gündeme gelince, Türkiye’nin gözbebeği olan, yapılan araştırmalarda Türkiye’de yaşanabilecek ikinci şehir konumundaki Eskişehir nasıl anlatılır diye birkaç gün düşündüm. Eskişehir’de yaşayan, mesleği gazetecilik olan bir kişi yaşadığı kentti nasıl anlatmalıydı? 10 yıl öncesine kadar turistin hiç gelmediği, kışın çamurlu, yazın tozlu kent olarak tanımlanan Eskişehir, birden Türkiye’nin yaşanabilecek ikinci kent konumuna nasıl olmuş da gelmişti? Eskişehir’i gazetelerden, televizyonlardan takip eden ve kente gelmek isteyenlere Türkiye’nin neresinde yaşarsa yaşasın Eskişehir’i anlatmak biz Eskişehirlilerin görevi olmalıydı. Bozkır’da açan bir çiçeğin de ötesine geçen Eskişehir’i Türkiye’de yaşayan, her yurttaşımıza tanıtmak, ancak gazetemiz Cumhuriyet’in “Eskişehir eki” ile mümkün olabilirdi. Cumhuriyet gazetesi dışında pek çok gazete bölge ekleri ve bölge gazeteleri çıkarıyor. Ancak, bu durum bir anlamda “tereciye tere satmak” anlamı taşıyor. Ekin veya sayfanın çıktığı şehir ve çevresi o şehirde yaşayanlara anlatılıyordu. İşte, gazeteniz Cumhuriyet’in “Eskişehir eki” Eski şehir’i her yönüyle tüm Türkiye’de yaşayanlara anlatmalıydı. Eskişehir’e gelenlerin, Kalabak suyu içenlerin bir daha gitmek istemediği Eskişehir, herkese kendini tanıtabilmeliydi… Dünyada lületaşının çıkarıldığı tek yer olan, uzay çağının madeni denilen bor ile toryum ve altın gibi stratejik konuma yüksek madenlere sahip Eskişehir, yüzyıllar boyunca önemini hep korudu. Kibele, Kral Midas, Yunus Emre, Nasreddin Hoca gibi büyük değerler Anadolu’nun ortasındaki bu kentte yetişti. Eskişehir’in esas gelişimini Cumhuriyete borçludur. Biz Eskişehirliler Cumhuriyet kenti olduğumuzun her zaman bilincindeyiz. Kurtuluş Savaşı öncesinde İngiliz ve Yunan işgallerini yaşayan Eskişehir, savaş döneminde Atatürk’ün, Kuvayi Milliye’nin yanında oldu. Kurtuluş Savaşı’nda zafere giden ve Cumhuriyetin kurulmasıyla taçlanan yol bugün EskişehirBilecik il sınırları içindeki İnönü Savaşları’yla açıldı. Savaştan sonra Cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak, Eskişehir kısa bir zamanda yeniden canlandı. Bu gelişmede Cumhuriyeti kuranların desteği büyüktür. Kısacası, Eskişehir bugün, Cumhuriyet kenti olmanın bilinciyle, ortaya çıkardığı ışığıyla, çevresindeki illeri de aydınlatmaktadır. Cumhuriyet’in Eskişehir ekini okuyan tüm okurlarımız, Eskişehir’e bir kez daha hayran olacaklar. Bizler gibi Eskişehir’de yaşamak isteyecekler...