Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Aylar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 Mayıs 2011 Cumartesi 33 eskisehir c Köprübaşı İki Eylül, Cengiz Topel, İsmet İnönü, Şair Fuzuli, Sivrihisar Caddesi gibi bütün önemli yolların Porsuk Çayı ile kesiştiği kavşağın adıdır Köprübaşı. Bu meydanda Porsuk Çayı’nın geçildiği iki köprü Büyükşehir Belediyesi tarafından aslan heykelleri ile bezenmiş durumda. Hamamyolu Hamamyolu’nu (eski adıyla Yunak Caddesi) boydan boya geçen ve Değirmen Sokak’tan sonra Porsuk’a kavuşan Akarbaşı Deresi, yaya ve araç trafiğini birbirinden ayırmakla kalmaz. Bir ucu hamamlar diğer ucu Yediler Parkı’na çıkar. Az daha yukarı çıkınca, “Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim” diyen Yunus’un çağrısına cevap verircesine gelinen Alaaddin Parkı var. İçinde Anadolu Selçukluları döneminde III. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında yapılmış olan Alaaddin Camisi bulunuyor. koruyarak bir bütün olarak günümüze kadar gelmeyi başarmış. Bademlik Bademlik, Odunpazarı mezarlığının karşısında insan eliyle ve çoğunluk badem ağaçlarıyla yeşertilen, şehre tepeden bakan mütevazı insanların yaşadığı cennet parçasından bir yer. Mimar Mühendislik Akademisi ile Eğitim Enstitüsü öğrencilerinin şen şakrak sesleri ile şenlenir; yazın mehtaplı gecelerinde de muhteşem Eskişehir manzarası ile genç yaşlı herkesi hayal alemine götürürdü. Düğün salonları Bugün Zübeyde Hanım Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin arkasında kalan TCDD’nin düğün salonu Eskişehir’de yaşamış herkesin hayatında mutlaka bir kez gittiği bir yerdir. Salonun ortasında dans pisti, pistin çevresinde üzerinden küçük köprülerle geçilen havuz ve loca şeklindeki oturma yerlerinin bulunduğu, ağaçlarla bezeli bahçesi çok şıktı. Salon bugünlerde yenilendiyse de eski albenisi yok gibi… Bugün değişen yaşam biçimleri, yeni mekânlar kazandırdı. Düğünler artık yazlık bahçelerde, Gar, Tozman, Pandora veya Almina gibi düğün salonlarında yapılıyor. *** 188090 yıllarından sonra Kırım, Gümülcine, Bulgaristan, Kafkasya, Gürcistan, Abhazya bölgelerinden gelip Yukarımahalle denen Odunpazarı ve çevresinde yaşayan yerli Türkmen halkla birlikte sıradışı bir yaşam kültürü oluşturan Eskişehirliler, yaşadıkları şehri geliştirip, büyüttüler, daha bir güzelleştirdiler. Eskişehir, modern bir Avrupa şehri kimliği kazandı. Eskişehir’e, Eskişehir’de sağlık ve dostlukla, kentli olmanın tadını çıkararak yaşamak dileğiyle… Odunpazarı Caminin hemen önünde, şehrin bütün yönlerine giden otobüslerin merkez hareket noktası Odunpazarı durağı yer alıyor. Buradan yukarı çıkarsanız Bademlik, aşağı inerseniz Köprübaşı… Selçuklu ve Osmanlı örneklerini koruyan bugünkü Odunpazarı, kıvrımlı dar yolları, çıkmaz sokakları, ahşap süslemeli, bitişik düzenli, cumbalı evleri ile örf, adet ve geleneklerini İki Eylül Caddesi, şehrin kurtuluş gününü hatırlatan ve şehirde açılan ilk modern alışveriş merkezi Esnaf Sarayı’nı barındıran caddedir. Cengiz Topel, Türk havacılık tarihinin yurt sevgisi ile bütünleşmiş sembol ismi; Fuzuli ise aşk ve sevgiyi en iyi anlatan şairlerden biri olarak Köprübaşı’nda buluşmuşlardır. Köprübaşı’nda, İki Eylül Caddesi’nden karşıya geçince uğrak yeriniz Taşbaşı ile Sıcaksular olur. Taşbaşı, daha çok küçük esnafın bir arada bulunduğu, tarihi pirinç işhanından Sıcaksular’a kadar olan üç beş sokaktan oluşan adaya verilen addır. Sıcaksular ve hamam kültürü İki Eylül Caddesi’nden Taşbaşı’na çıkan sokağın yanıbaşında Sıcaksular olarak adlandırılan bölgede Erler Hamamı, Erden Hamamı, Doğan Hamamı, Has Hamamı, Keçeciler Hamamları yan yana yer alırdı. Has Hamamı haftada bir gün kadınlara açıktı. Hamam için sabahın erken bir saatinde evden çıkılırdı. Beyaz havlu, kese, bakır tas ve yeşil sabun bu hamam yolculuğunun değişmez yoldaşlarıydı. Derimiz yüzülene, ıstakoz gibi kızarıncaya kadar kese olurduk. Yıkanma sonrası içilen gazoz ise içimizdeki yangını soğutur, ferahlık verirdi. Sonra hamamın yeşil meşinden yataklarında biraz soluklanılır, yollara öyle düşülürdü. O zaman hamam girişlerinde ayakkabılar çıkarılır, takunya giyilirdi. Takunyaların yerini artık naylon terlikler aldı.