01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

21 ENERJİ sanayinin oluşması ve bizim de onlarla birlikte çalışmamızdır. Yoğun ArGe gerektiren bir iş bu. Biz sanayinin bu ihtiyaçlarını karşılayabileceğimizi düşünüyoruz. Bu konularda sanayicilerden yatırım yapmalarını bekliyoruz. Cumhuriyet Enerji: Türkiye’de güneş enerjisine yönelik henüz bir teşvik mekanizmasının olmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’de güneş enerjisinden elektrik üretiminin teşvik edilmesini bekliyoruz. Bu teşvikin çok da büyük olmasına gerek yok; çünkü Türkiye güneş zengini bir ülke. Türkiye’de güneş panelinin verimi Almanya’dakinin iki katıdır. Almanya’daki teşvikin yarısını bile Türkiye’de sağlarsanız, sorunu çözmüş olursunuz. Fakat en önemlisi Türkiye’nin enerji bağımsızlığının sağlanmasıdır. Büyük ölçüde ithal kaynaklardan enerji üretiminden, ulusal kaynaklarımıza dayanan, tamamen yerli teknoloji ile üretime geçiş çok önemlidir. Bunun siyasi sonuçları da olacaktır, hiç kuşkusuz. Güneş enerjisinin geleceğimiz olduğunu düşüyorum. Tek başına güneşi kastetmiyorum elbette. Güneşle birlikte rüzgarı ve termal kaynakları da saymak gerekiyor, ama enerji çeşitliği adına mutlaka güneş enerjisini de düşünmeliyiz. Rüzgarın olmadığı yerde güneşi kullanmak mümkün. Dolayısıyla güneş panellerinden elektrik üretimi konusuna el atılmalı. Elektrik üretiminde kaynak çeşitlendirmesi için bu panellerin kullanımı kaçınılmaz gözüküyor. Bizim ülkemizde panel üretimi için bir mesafe kat edemezsek, bu panelleri ithal etmek zorunda kalırız. Komşumuz Yunanistan’da ciddi çalışmalar olduğunu biliyoruz. Belki de kendi olanaklarımız ile üretmemiz mümkün olan panelleri, komşumuzdan satın almak zorunda kalacağız. ilk başlangıç, kurulum maliyetlerinin yüksekliği. Buna yönelik çözümler de bulunmalı. Uzun vadeli banka kredileri ve teşviklerle sorunu çözmek mümkün; devlet garantisi ile düşük faiz sağlanarak mümkün olabilir. İlk kurulumun ardından 20 yıl hemen hemen hiç masrafı olmadan enerji sağlanabilir. ABD’de finansman için farklı sistemler de var. Orada bir firma ile anlaşıyorsunuz, firma gelip çatınıza sistemi kuruyor. İlk kurulum bedelini, yıllara yayarak taksitle alıyor. Siz ödemeyi, şebekeden elektrik alırmış gibi yapıyorsunuz. Ankara’da 1 kilovatlık bir güneş paneli sistemi yılda 1400 maliyeti 1015 bin dolar seviyelerinde olacaktır. Diyelim ki 12 bin dolar vererek panelleri kurduk. Bu panellerin ömrü en az 20 yıldır. 20 yılda 48 bin kilovatsaat enerji üretilir. Kilovatsaat başına maliyet de 25 dolar sent düzeylerinde olacaktır. Bu rakam mevcut enerji fiyatının biraz üzerindedir. Küçük bir teşvikle bu rakam cazip hale gelecektir. Öte yandan bu rakam sabit olup 25 yıl hiç değişmeyecektir. Oysa fosil yakıtlardan elde edilen elektriğin fiyatı her geçen gün artmaktadır. Tabi Ankara’da 1400 kilovatsaatlik enerji üreten sistem, Antalya’da 1600 kilovatsaatlik enerji üretir. Bakın bu Su ısıtma panellerinde gösterdiğimiz bu gelişmeyi fotovoltaik sistemlerde de göstermemiz mümkündür. Aslında güneş enerjisinden elektrik üretiminin zorunlu olarak yaygınlaşacağını düşünüyorum. Ancak kendi kaynaklarımıza kendimiz yatırım yapmaz isek, sonunda belki de dışarıdan şirketler gelip yapacaktır. Kendi potansiyelimiz var. Kaynağımız var. Yeter ki devlet biraz destek ve teşvik sağlasın. Almanya’nın yarısı kadar teşvik yeterli Cumhuriyet Enerji: Türkiye için teşvik sistemi nasıl olmalı, öngörünüz ne düzeydedir? Almanya’da çatınızda ürettiğiniz elektriği devlet sizden kilovatsaati 40 Avro sente satın alıyor. Bizde bu büyüklükte bir teşvike bile ihtiyaç yok. Bizde panellerin verimliliği Almanya’nın tam iki katı kadar. Bunun yarısı kadar teşvik yeterli olacaktır. Önümüzdeki yıllar ne getirir bilemiyoruz, ama petrol fiyatlarındaki bu artış devam eder ise belki de güneş enerjisine teşvik vermeye bile gerek kalmayacaktır. Bir başka nokta da güneş enerjisi panelli teknolojilerin hızla gelişmesidir. Güneşten elektrik üretmek için çok farklı sistemler var. Bunların her biri hakkında dünyanın her yerinde çok sayıda laboratuvarda yoğun ArGe çalışması yapılıyor. Sürekli bir gelişme söz konusu. Beklenen o ki; güneşten elektrik üretmek için kullanılan panellerin maliyetleri 56 yıl içinde ciddi oranda düşecek. Tüm bunlar bir araya geldiğinde bu işin, çevresel olduğu kadar ekonomik olarak da cazip olacağını söyleyebilirim. Klima tüketimine güneş çözümü Cumhuriyet Enerji: Özellikle yaz aylarında artan enerji ihtiyacını karşılama konusunda güneş enerjisinin nasıl bir katkısı olabilir? Ürettiğiniz prototipe benzer ürünleri çatılarımıza yerleştirerek kullanabilir miyiz? Biz burada sadece bir prototip ürettik. Biz üniversiteyiz, seri üretim yapan bir kurum değiliz. Ancak bizim ürettiğimiz prototip, seri üretim yapacak firmalara yol gösterici niteliğinde. Şu anda belirli bir yatırımla, bizim sağlayacağımız bilgi ile bu paneller Türkiye’de üretilebilir ve insanlar da bunları alıp, çatılarında kullanabilirler. Elektrik tüketimi son dönemde en çok yaz aylarında artıyor, güneş panellerinin de en verimli olduğu dönem yine yaz ayları. Klimaların en çok kullanıldığı yerler, aynı zamanda güneşin en bol olduğu yerler. Dolayısıyla güneş enerjisi, yaz aylarında artan tüketimi dengeleyebilecek bir özellik de taşıyor. ‘Almanya’da çatınızda ürettiğiniz elektriği devlet sizden kilovatsaati 40 Avro sente satın alıyor. Bizde bu büyüklükte bir teşvike bile ihtiyaç yok. Bizde panellerin verimliliği Almanya’nın tam iki katı kadar. Bunun yarısı kadar teşvik yeterli olacaktır. Önümüzdeki yıllar ne getirir bilemiyoruz, ama petrol fiyatlarındaki bu artış devam eder ise belki de güneş enerjisine teşvik vermeye bile gerek kalmayacaktır.’ kilovatsaatlik enerji üretiyor. 2 kilovatlık bir sistem, küçük bir ailenin enerji ihtiyacını karşılayacak seviyelerde enerji üretilebilir. Aylık olarak düşünüldüğünde böyle bir sistem ile 240 kilovatsaatlık bir enerji üretimi mümkün. Ancak tabii üretim miktarları yıl içinde ve gün içinde değişecektir. Gece üretim duracaktır örneğin. Şebekeye bağlı olmak bu noktada önem kazanıyor. Tüketim bu düzeylerde gerçekleştiğinde şebekeden alınan enerji ile verilen enerji dengelenecektir. Sonuç olarak ihtiyaç duyulan enerji, uygun büyüklükteki panelle üretilebilir. Bu büyüklükteki sistemin ilk kurulum rakam Almanya’da 700 kilovatsaat düzeyindedir. Almanya bu kadar az güneşle bu kadar çok yatırım yaptığına göre bizim de bu alana yatırım yapmayı ciddi olarak düşünmemiz lazım. ODTÜ’den GÜNAM adımı Cumhuriyet Enerji: Türkiye’de sanayi kuruluşlarının bu alana henüz ilgi duymadığını kaydettiniz. ArGe konusunda Dünya’dan geri kalmamak adına neler yapılmalı? Güneş enerjisinden elektrik üretme sistemlerinin, su ısıtma sistemlerine göre daha az yaygınlaşmasının ana nedeni, ArGe zorunluluğu. Bu alanda faaliyet gösteren firma mutlaka ArGe yapmalıdır. Şu anda sağlanan bir teşvik olmadığı için firmalar da ArGe konusuna bir yönelim söz konusu değil. ArGe’yi bu aşamada firmalar yapmak istemediklerine göre, Türkiye’de bu işin yapılacağı yerler, üniversitelerin araştırma merkezleri olarak ortaya çıkıyor. Bu konuda üniversitelere bir şekilde destek verilmesi gereklidir. Bizim ODTÜ kampusu için de GÜNAM adı altında bir güneş enerjisi araştırma merkezi kurma girişimimiz oldu. Bu merkez ile ilgili Devlet Planlama Teşkilatı’na başvurumuz var. Projemizde destek verilmesini istiyoruz. Bu proje hayata geçer ise biz burada tüm teknolojileri içerecek şekilde bir ArGe merkezi oluşturacağız. Bu merkez isteyen herkese açık olacak. İsteyen firmalar ve kamu kuruluşları ile birlikte ArGe yapacağız. Bu kurumlar üzerindeki ArGe yükünü biz üsteleneceğiz. Ancak bu modelin çalışabilmesi için önce bir merkez lazım. Devletin bu merkeze yatırım yapması lazım. ? ENERJİ ENERJİ Güneş panelleri yaygınlaşacak Cumhuriyet Enerji: Güneş ile su ısıtma sistemleri güney illerimizde çok yaygın.Aynı yaygınlık güneş ile elektrik üretimi konusunda da yakalanabilir mi? Türkiye su ısıtma konusunda çok ileri durumda. Su ısıtma sistemleri, fotovoltaik olarak adlandırılan güneş hücrelerinden bambaşka bir sistem tabii. R a ş i t Tu r a n K i m d i r ? İlk kurulum pahalı, ama 20 yıl masrafsız Cumhuriyet Enerji: Güneş panellerin yaygınlaşması için neler yapılmalı? Bu panellerle elektrik üretiminin maliyetleri kabaca hangi düzeydedir? Son kullanıcı için en büyük sorun ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ O ENERJİ DTÜ Fizik Bölümü’nde Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Raşit Turan, ODTÜ Merkezi Laboratuvarlar Yönetim Kurulu Üyesi olarak da görev yapıyor. Bu merkezde yürütülen nanoteknoloji ve güneş enerjisine ilişkin girişimlerde aktif olarak yer alan Turan, lisans ve yüksek lisansını ODTÜ’de tamamlamasının ardından doktorasını Norveç Oslo Üniversitesi’nde yaptı. Kanada ve İsveç’teki değişik üniversitelerde çalışan Turan, 1991’den bu ENERJİ ENERJİ ENERJİ yana akademik hayatını sürdürdüğü ODTÜ’de 2001 yılında profesör oldu. Turan’ın uzmanlık alanlarını “yarı iletkenler, yarı iletken malzemeler ve aygıtlar” oluşturuyor. Transistörden, diyot yapımına, foto sensörlere, güneş pilleri gibi silisyum kristali üzerine yapılan yarı iletken aygıtlar konusunda akademik çalışmalar yürüttüğünü belirten Turan, fotovoltaik güneş hücreleri konusundaki çalışmalarını önümüzdeki yıllarda daha ileriye taşımayı hedefliyor. ? ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle