01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

13 ENERJİ vadeli işlemler borsalarında yatırımcıların ve spekülatörlerin aldığı pozisyonları etkilemesiyle belirlenmektedir. Arzı ve talebi etkileyecek her gelişme günlük olarak spekülatörler tarafından takip edilmekte ve bu gelişmeler piyasaya haber olarak düştüğü anda spekülatörler pozisyonlarını güncelleyerek alımsatım yapmaktadırlar. O gelişmenin var olan petrol stokunu fiziksel olarak etkilemesine gerek yoktur. Mesela, Nijerya’da petrol sahaları ve liman arasındaki boru hatlarının saldırılar sonucu tahrip edilmesi petrol fiyatlarının yukarı yönlü hareketi için yeterli olabilmektedir. O borulardan geçen petrol miktarı toplam petrol arzını hiç etkilemeyecek miktarlarda olsa bile petrol fiyatları yukarı çıkabilmektedir. Spekülatörler spot piyasada petrol fiyatlarını aslında etkilememesi gereken bir bilgiyi kullanarak fiyatları yukarı çekecek şekilde ham petrol kontratı işlemleri yapabilmektedir. Aslında arz miktarı fiziki olarak hiç değişmese de psikolojik ve spekülatif nedenlerden dolayı petrol fiyatı artmaktadır. Talep yukarı yönlü olduğu için ve kıtlık etkisinden dolayı petrol fiyatları aşağıya doğru yapışkan (rigid) olmakta, dolayısıyla petrol fiyatları sadece yukarı yönlü hareket etmektedir. Petrol fiyatlarının aşağıya doğru katı olmasının nedeni yatırım fonlarıdır. Yatırım fonu yöneticilerinin stratejileri tükenebilir bir kaynak olan petrolün fiyatının uzun vadede kademeli olarak sürekli artış göstereceği yönünde olduğu için yönettikleri fonlarda uzun dönemli ham petrol alımları yapmaktadırlar. Petrol vadeli alımları arttıkça vadeli borsalarda kote edilen WTI (West Texas Intermediate) ham petrol fiyatı artış göstermektedir. WTI, Amerika’daki NYMEX adlı borsanın kote ettiği ham petrol kontratıdır. Günümüzde petrol fiyatları denildiği zaman akla NYMEX WTI ham petrol fiyatı gelmektedir, bunun nedeni de dünyada ham petrol üzerine yapılan işlemlerin en büyük kısmı WTI kontratı üzerinden yapılmaktadır. Sonuç itibari ile üretim ve arz konusunda halen gücü olan OPEC bugün artık petrol fiyatlarına müdahale edememektedir. Son yıllarda artan petrol fiyatlarının arkasında petrolün yatırım aracı olarak tanımlanmış olması vardır. Petrol fiyatları artık borsalarda oluşmakta ve OPEC bu fiyatları olduğu gibi kabul etmek durumundadır. Aşağıda sunduğumuz şekil petrol fiyatları ile petrol borsasındaki işlem hacmi arasındaki pozitif ilişkiyi göstermesi açısından çok ilginçtir. Şekil 3: Dünya Petrol Dengesi (Kaynak: NYMEX) Yukarıdaki grafikte sol taraf vadeli işlemlerin 1980’lerin başından günümüze artan işlerliğinin bir kanıtıdır. New York Borsası’ndaki ham petrol işlem hacmini gösteren sol taraf ile petrol fiyatlarını gösteren sağ tarafın birlikteki hareketi vadeli işlemler borsalarının petrol fiyatlandırma mekanizmasında başrole nasıl yükseldiğini anlatması bakımından önemlidir. Özellikle 2000 sonrası dönemde yatırım fonlarının sayısındaki artış işlem hacminin artış göstermesinde etkili olmuştur. Nitekim ham petrol kontratlarını en fazla kullananlar yatırımcılar ve spekülatörlerdir. Bu artış da etkisini petrol fiyatları üzerinde göstermiştir. Aşağıdaki grafik dünya Petro dengesi(zliği)ni arz, tüketim, talep ve petrol işlemlerini karşılaştırarak göstermektedir. Şekil 3 yukarıda belirttiğimiz gibi petrol piyasasında tüketim ve talep arasında oluşan farkı ve spekülasyonu net bir şekilde göstermektedir. Dikkat edilirse Şekil 3’de sol taraf arz, tüketim ve talep gösterilmektedir. Tüketim ile talep arasında çok büyük olmasa da kesintisiz devam eden fark, petrol talep eden ülkelerin rezervlerini arttırma yönünde eğilimli olduklarını göstermektedir. Şekil 3’de sağ tarafta yer alan düşey eksen ise günlük petrol kontratını göstermektedir. İşte petrol fiyatlarının inanılmaz artışının arkasındaki nedeni sağ taraf net bir şekilde ortaya koymaktadır. NYMEX WTI’da günlük olarak işlem gören petrol kontratı toplam talebin tam 6 katıdır. Şu anda dünyanın tüketmediği ve yakın gelecekte tüketmeyeceği bir miktar petrol kontrat borsasında talep edilmekte, işlem görmektedir. Elbette bu bir balondur ve patlamaya mahkumdur. Ancak balon paylayıncaya kadar vurkaç taktiği ile dünya ekonomisi zora sokulmuştur. Ayrıca balonun ne zaman patlayacağı da Şekil 2: Petrol Vadeli İşlem Kontrat Hacmi ve Petrol Fiyatları (Kaynak: NYMEX) belirsizdir. ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Petrol fiyatlarının yaratabileceği en büyük tehlike son on yıllarda dizginlenen maliyet enflasyonunun tekrar hortlamasına yol açabilecek olmasıdır. Maliyet enflasyonu ile birlikte ulusal ekonomilerin ve dünya ekonomisinin büyüme hızı düşecek, işsizlik artacak, kapasite kullanımı azalacak ve enflasyon artacaktır. Eğer dünya ekonomisi tekrar maliyet enflasyonu yaşar ise, son otuz yılda kurulan tüm ekonomik dengeler yeniden ve muhtemelen farklı şekilde kurulmak zorunda kalınacaktır. Sonuç itibarı ile petrol fiyatlarının artmasında pek çok etmen rol oynamakla birlikte petrol tüketiminin kesintisiz artması, petrolün yenilenemeyen bir kaynak olması dolayısıyla arzı arttıkça kalan stoklar üzerinde artan fiyat baskısı olması ve 1986 yılından beri petrol fiyatının uluslararası piyasalarda belirlenmesine izin verilmesi temel nedenler olarak gözükmektedir. İşte bu nedenlerle petrol fiyatı arz ve talep ile belirlense bile ve hatta arz talebe koşut olarak artsa bile yukarıdaki temel nedenlerden dolayı petrolde zaman zaman fiyat şokları yaşanması kaçınılmazdır. Çünkü fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı vardır. Bize göre bu baskı petrol tüketimindeki artış yavaşlayana kadar devam edecektir. Talebin azalması ile spekülatörlerin petrol fiyatlarının daha da artması yönündeki beklentisi kırılacak ve petrol fiyatları dengeye oturacaktır. Petrol talebindeki artışın hangi fiyat aralığında kırılacağı ise teknik analiz gerektiren bir sorudur ve pek çok etmene bağlıdır. büyüme hızı düşecek, işsizlik artacak, kapasite kullanımı azalacak ve enflasyon artacaktır. Eğer dünya ekonomisi tekrar maliyet enflasyonu yaşar ise, son otuz yılda kurulan tüm ekonomik dengeler yeniden ve muhtemelen farklı şekilde kurulmak zorunda kalınacaktır. Yeniden tanımlanacak dengelerden ilki sermayeemek dengesi olacaktır. Petrol fiyatlarından dolayı ortaya çıkabilecek maliyet enflasyonu sermayenin ve özellikle mali sermayenin mutlak gücünü daha da arttıracaktır. Öte yandan emek pazarlık gücünü daha da yitirecek ve emekçiler daha düşük ücret ve daha yüksek işsizliğe razı gelmek zorunda kalacaklardır. Üstelik emeksermaye arasındaki artan dengesizlik hem ulusal düzeyde hem de küresel boyutta artacaktır. Bu da toplumsal huzursuzlukları besleyecektir. İkinci olarak enerjietkin ekonomilerle enerjikullanan ekonomiler arasındaki denge Petrol fiyatlarındaki artış: Dünyaya maliyeti Son birkaç yıldır petrol fiyatlarında yaşanan dizginlenemez artış dünya ekonomisini kıskaca almıştır. Kısa dönemde ikamesi imkânsız bu girdi faktörünün fiyatı, daha önce hiç olmadığı kadar artarak 2008 yılının ortasında varil başına 150 dolardan dönmüştür. Artan petrol fiyatlarının yaratabileceği en büyük tehlike son on yıllarda dizginlenen maliyet enflasyonunun tekrar hortlamasına yol açabilecek olmasıdır. Maliyet enflasyonu ile birlikte ulusal ekonomilerin ve dünya ekonomisinin ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle