01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ENERJİ 4 AKP döneminde düşen kayıp ve kaçak oranları gerçeği yansıtmıyor Elektrikte kayıp ve kaçak bulmacası Elektrik dağıtım şebekesindeki kayıp ve kaçak tüketimden kaynaklanan ekonomik kaybın, bütün abonelere yansıtılarak, bir anlamda tükettiği enerjinin bedelini ödeyen tüketicilerden tahsil edildiği bilinen bir gerçektir. Kayıp ve kaçak oranı düştükçe, tüketicilere tahakkuk ettirilen faturalara esas birim bedellerinin de o oranda azalması ve bir başka anlatım ile kayıp ve kaçak tüketim artıkça birim bedelin de artması kaçınılmaz olacaktır. Necati İPEK EMO Enerji Birimi Koordinatörü undan 45 yıl önce, elektrik enerjisinde, dağıtım şebekesinden kaynaklanan teknik kayıplar ile tüketimde yaşanan kaçakların miktarları ülkemizin önemli gündem maddeleri arasında yerini koruyordu. Son yıllarda ise sözüm ona “izlenen politikalarla”, kayıp ve kaçak sorunu çözümlenmiş veya azaltılmış ve artık konu gündemden düşürülmüş gibi aldatıcı bir sessizlik var, en azından eskisi gibi tartışılır halde değil. Oysa durum incelendiğinde, geçmişte olduğu gibi elektrikteki kayıp ve kaçakların yine gündemde kalması gereken bir konu olmaya devam ettiği ve AKP Hükümeti’nin izlediği politikalarla konuyla ilgili kayda değer bir gelişme yaşanmadığı görülmektedir. B sayfasındaki 2007 yılı elektrik dağıtım ve tüketim istatistikleri incelendiğinde; elektrik enerjisindeki kayıp ve kaçak oranının (Şekil1) 19942007 yılları arasında, yüzde 15.5 ile 14.8 arasında değiştiğini, 2000 yılında kayıp ve kaçak oranının en yüksek düzeye çıktığını, 20032007 yılları arasındaki AKP Hükümeti döneminde ise bu oranların “düştüğünü” görürüz. öne sürülecek en mantıklı açıklama doğal olarak elektrik enerjisinde yıllara göre yaşanan artışlardır. Çünkü tüketimde ortalama olarak yıllık yüzde 8’ler dolayında bir artış yaşanmıştır. TEDAŞ’a ait dağıtım şebekeleri üzerinden gerçekleşen ve 2000 yılında yaklaşık 88.7 GWh olan elektrik tüketimi 2007 yılında yaklaşık 148 GWh’a çıkmıştır. Bu artışlar gerekçe gösterilerek, “kayıp ve kaçak tüketimdeki miktar azalmamış olsa da, genel tüketim içindeki oranı düşmüştür” gibi bir düşünce ortaya atılabilir ve bu düşünce ilk bakışta doğal da karşılanabilir. Ancak 20032007 yılları arasında elektrik dağıtım şebekelerinin fiziki büyüklüklerinde, tüketim artışına benzer ciddi bir artış olmamakla birlikte, özellikle şehir şebekeleri için yıllık olarak ortalama 400 milyon YTL olan yatırım harcamaları, 20052006 ve 2007 yıllarında ortalama 750 milyon YTL ’ye çıkmıştır. Son üç yıl içinde sağlanan ek kaynaklarla yapılan harcamaların teknik kayıpların azaltılmasına yönelik olduğu bilinmektedir. Aynı şekilde başlangıç ödeneği yaklaşık 500 milyon YTL olan TEDAŞ’ın 2008 yılında da ek kaynak temin ederek yaklaşık 1 milyar YTL harcama yapması beklenmektedir. Bunların yanında, Dünya Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası’ndan yaklaşık 300 milyon Avro dış kredi kullanılarak; 2006 yılında başlatılan ve halen devam eden çalışmalarla, il, ilçe ve belde elektrik dağıtım hatlarının bazı bölümlerinin yeraltına tesis çalışmaları yürütülmektedir. Yapılan ve yapılmakta olan tüm harcamaların amacı, elbette ki elektrikteki kayıp ve kaçaklarla, kesintilerin azaltılması ve kalitenin Şekil 2 artırılmasıdır. artırması doğaldır. Ancak teknik kayıpların azaltılması için yıllık tüketim artışına paralel olarak da altyapının yani şebekenin güçlendirilmesi, yenilenmesi ve periyodik bakım ve onarımlarının yapılması gerekmektedir. Yukarıda da ifade edildiği gibi 20052007 yıllarında dağıtım şebekelerine geçmiş yıllara oranla neredeyse 2 kat kaynak ayrılmıştır. Şebekelerin yeraltına alınması için yurtdışı kredi kullanılmıştır. Fakat sonuç olarak oranı düşmüş olsa da yıllık kayıp ve kaçak kullanım miktarında geçmiş yıllara göre azalma yerine yaklaşık 2.9 GWh’lik artış yaşanmıştır. Yatırımların doğru planlanması ve önceliklerin gerçekçi olarak belirlenmesi halinde yapılan harcamaların etkisini göstermemesi mümkün değildir. “Acaba yapılan yatırımların planlamasında ve önceliklerin belirlenmesinde mi hata yapılmıştır” sorusu geliyor insanın aklına! Kayıp ve kaçağın tüketiciye yansıması Elektrik dağıtım şebekesindeki kayıp ve kaçak tüketimden kaynaklanan ekonomik kaybın, bütün abonelere yansıtılarak, bir anlamda tükettiği enerjinin bedelini ödeyen tüketicilerden tahsil edildiği bilinen bir gerçektir. Hal böyle olunca da kayıp ve kaçak tüketimin gerek kWh cinsinden miktarı gerekse tüketime sunulan toplamın içindeki oranı bu anlamda büyük bir önem kazanmaktadır. Kayıp ve kaçak oranı düştükçe, tüketicilere tahakkuk ettirilen faturalara esas birim bedellerinin de o oranda azalması ve bir başka anlatım ile kayıp ve kaçak tüketim Yatırımların kayıp ve kaçağa etkisi TEDAŞ dağıtım şebekelerinde kullanıma sunulan elektrik enerji miktarındaki yıllık artışın teorik olarak teknik kayıpları Kayıp ve kaçak düştü mü? 20032007 yılları arasında elde edilen bu oransal düşme, yetkililerce her ortamda bir başarı olarak dile getirilmektedir. Oysa elektrik dağıtımındaki kayıp ve kaçak tüketimine kilovatsaat (kWh) cinsinden baktığımızda durumun böyle olmadığını görüyoruz. Kayıp ve kaçak tüketim miktarı, (Şekil2) 20002006 yılları arasında yaklaşık 1 gigavatsaatlik (GWh=1milyar kWh) sınır içinde ufak farklılıklar göstererek aşağı yukarı aynı seviyelerde kalmış, buna karşılık 2007 yılında bir önceki yıla göre yaklaşık 2.9 gigavatsaatlik bir artış göstermiştir. Peki, bu durumda başarı bunun neresindedir? Kayıp ve kaçak tüketim oranları TEDAŞ Genel Müdürlüğü web Şekil 1 Tüketim miktarı arttı Elektrik tüketimindeki kayıp ve kaçak kullanım için yukarıda kısaca özetlenmeye çalışılan değerlere karşı ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle