23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ENERJİ 14 NATO’nun yeni hedefi enerji NATO Bükreş Zirvesi Sonuç Bildirgesi’nde “Enerji Yollarının Güvenliği” ve bağlantılı konulara ilk kez bu kadar çok yer ayırdı. Önümüzdeki yıl gerçekleştirilecek 60. yıl toplantısında ise, Karadeniz’e NATO donanması girmesi, Hazar ve çevresinde NATO’nun etkinliğinin artması, Rusya’nın etkisinin azaltılarak alternatif projelerin daha fazla desteklenmesi konularının somutlaştırılması bekleniyor. Mahmut GÜRER Gürcistan’ın üyeliği ile birlikte Karadeniz’e girerek, Rusya’nın enerji yollarını denetlemeye çalışıyor. NATO’nun Hükümet ve Devlet Başkanları Zirvesi 24 Nisan’da Romanya’nın başkenti Bükreş’te gerçekleştirildi. Zirvenin en önemli gündem maddesi Afganistan’a asker gönderilmesi oldu. Ancak haftalar önceden tartışılmaya başlanan bu konunun ardından ikinci gündem maddesi olarak sürpriz bir konu öne çıktı. NATO, önceki toplantı olan Riga Zirvesi’nde ilk kez sonuç bildirisinde yer verdiği Enerji Hatları’nın güvenliği konusunu bu kez öncül hedefleri arasına soktu. Toplantının sonuç bildirisinde enerji güvenliği ile ilgili şu iki önemli madde yer aldı: Riga Zirvesi’nde NATO’nun Enerji Yolları’nın Güvenliği’nin sağlanması konusunda etkin olması gerektiği konusunu not etmiştik. Bunun sağlanabilmesi için NATO istihbarat paylaşımı ve izlenmesi, uluslararası ortak çalışmalar, ittifakın öncelikli konuları arasında yer alacaktır. İttifak oldukça riskli olan enerji yolları konusunda ciddi sıkıntılar görmektedir. Bu konu hakkında NATO’nun izleyeceği rol 2009 zirvesinden gündeme taşınacaktır. NATO Karadeniz’e Avrupa Atlantik bölgesinin güvenliği için oldukça önem verdiğini tekrar vurgular. Bununla birlikte bölgedeki işbirliği çabaları ile bölgesel organizasyonlar ve mekanizmaların efektif kullanımı destekler. NATO bu yöndeki çabalara şeffaf politika izlenmeye devam ettiği sürece destek vermeye ve bölge ülkeleri ile diyaloğunu geliştirmeye devam edecektir. NATO’nun Bükreş Sonuç Bildirisi’nde, “İttifak oldukça riskli olan enerji yolları konusunda ciddi sıkıntılar görmektedir” ifadesine yer vermesi, paktın önümüzdeki yıllarda bu konuda etkin politika izleyeceğini açıkça ortaya koydu. yöndeki etkilerini ise ilk kez Ukrayna üzerinde denemişti. Bundan 3 yıl önce Putin bin metreküpünü 50 dolardan satın alan Ukrayna’ya, “Fiyatı 230 dolara çıkacacağız. Kabul etmezseniz gazı kesiyoruz” uyarısı yaptı. Ukrayna fiyatı kabul etmeyince, Gazprom da doğalgazı kesti. Ukrayna kışı Türkiye’nin doğalgazını sifonlayarak geçirirken, AB ülkelerine giden doğalgazın oranı birdenbire yüzde 30 oranında düştü. AB ülkeleri kullandığı doğalgazın yüzde 74’ünü Rusya’dan alırken, bunun tamamına yakını Ukrayna üzerinden geçiyor. Gaz krizinden birkaç ay sonra ise Ukrayna’da Rusya karşıtı Yulya Timoşenko hükümeti devrilirken, Moskova yanlısı Yanukoviç başa geçti. Yanukoviç zamlı gaz tarifesini de kabul etti. Aynı durumun her an Gürcistan’da da meydana gelebileceği konuşuluyor. Bunun yanı sıra Putin Türkmenistan ve Kazakistan doğalgazı konusunda da ciddi adımlar atarak bu ülkelerin tüm üretimini 3. ülkelere satma hakkını birer anlaşma ile elde etti. İran da var Dünya’nın doğalgaz konusundaki bir diğer devi ise İran... Ancak NATO, ABD politikalarını yakından izlemesi nedeniyle İran konusunda da farklı bir değerlendirme içerisinde bulunuyor. ABD, İran’a 20 milyon doların üzerinde enerji yatırımı yapan ülkeleri ambargo uygulamakla tehdit ediyor. Washington yönetiminin bu tutumunun ardında Tahran hükümetinin Putin’in yolundan gitmesini engellemek olduğu belirtiliyor. Bunun yanında, Irak, Nijerya, Venazüella ve Meksika’daki enerji üretim tesislerindeki sabotaj ihtimalleri, enerji arzının sürekli ve güvenli bir şekilde etkili gerçekleşmesini engelleyebilme potansiyelini sürekli beraberinde taşıyor. Özellikle Irak’ta PKK ve El Kaide’nin enerji üretim tesis ve boru hatlarına eylem riski, hem enerji fiyatlarının artmasına hem de enerji güvenliğinin uluslararası güvenlik organizasyonları çerçevesinde ele alınmasına yol açıyor. Kaynaklar NATO’ya karşı Paktın böyle bir yol izlemesinde ise, enerji tedarikçisi ülkelerin son dönemde izlediği ABD karşıtı politikalarının bulunduğu kaydediliyor. En önemli unsurun ise “Münih Güvenlik Sempozyumu”nda tek kutuplu dünyaya karşı çıkan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin olduğu konuşuluyor. Putin bu konferansta Moskova’nın enerji konusundaki yaklaşımlarını ciddi biçimde masaya yatırmış ve ABD’nin bu konuya karışmamasını istemişti. Aynı konferansta konuşan NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer da yaptığı konuşmada enerji güvenliğininin bir güvenlik konusu olarak NATO’nun ilgi alanına dâhil edilmesi gerektiğini vurgulamış, NATO’nun deniz ulaşımında jandarmalık rolü oynayacağını ifade etmişti. 48 trilyon metreküple dünyanın en büyük doğalgaz rezervlerine sahip ülkesi olan Rusya, devlet kontrolündeki üretim ve dağıtım şirketi Gazprom sayesinde doğalgazı adeta bir silah olarak kullanıyor. Putin, doğalgazın bu NKARA Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından hedefsiz kalan NATO varlığını sürdürebilmek için kendine yeni amaçlar aramaya başladı. Bu amaçlar arasında birçok karmaşık konu yer alsa da, öne çıkan unsur “Enerji Hatlarının Güvenliği” oldu. NATO Bükreş’teki Hükümet ve Devlet Başkanları Zirvesi’nde, açıkça belirtilmese de, bu unsur NATO’nun en önemli “gelecek misyonu” olarak görünüyor. İttifakın Azerbaycan’ı üyeliğe getirmesiyle birlikte bölgede söz sahibi olacağı değerlendirmeleri yapılırken, NATO Ukrayna ve A Azerbaycan ve NATO politikası Bu nedenlerle dünyanın en büyük doğalgaz rezervlerinden birine sahip olan Azerbaycan’ın NATO içine dahil edilmesine çalışılıyor. 60. yıl zirvesinde bu olasılığın gerçeğe dönebileceği kaydediliyor. Azerbaycan’ın örgüte üyeliği ise, NATO’nun hem bu ülkedeki enerji yollarında, hem de Hazar Denizi’nde etkin olabilmesi anlamına geliyor. Bu nedenle ABD, Bakü yönetiminin NATO’ya üyeliği konusunda ciddi çaba sarfediyor. Hazar Bölgesi 260 milyar ton gibi bir petrol rezervi ile dünyanın en önemli petrol kaynakları arasında yer alıyor. Bu miktar, bugünkü dünya rezervlerinin yüzde 25’ine karşılık geliyor. Hazar’daki doğalgaz rezervlerinin ise 1619 trilyon metreküp olduğu öne sürülüyor. Bu da dünya toplamının yüzde 12’sine eşit. BOP ve NATO NATO’nun Enerji Yolları’nın Güvenliği konusunu gündeminin ön ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle