25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ENERJİ 10 SÖYLEŞİ yılında araştırmacı olarak katılmış. 100’ün üzerinde araştırma personeli çalıştıran ve bunların 3’te 1’ini doktoralı araştırmacı ya da üniversite öğretim görevlisi, diğer 3’te 1’ini doktora öğrencisi ve son 3’te 1’i de araştırma destek personeli olarak istihdam eden ICARE, “enerji ve çevre, uzay ve uzaya ulaşma” olmak üzere iki büyük araştırma alanı üzerinde çalışıyor. Enerji ve çevre alanında, “fosil ve alternatif yakıtların yanması, çeşitli emisyonları önleme stratejilerinin geliştirilmesi, oluşan emisyonların atmosferdeki değişimleri, hidrojen eldesi, karbonik gazın tutulmasını kolaylaştıracak yanma teknolojilerinin geliştirilmesi, yenilikçi biokütle ve katı yakıt (kömür) gazlaştırma teknolojilerinin geliştirilmesi, singaz ve hidrojen yanması” konularında çalışmalar yürütüyor. ICARE Müdürü Dr. İskender Gökalp, Türkiye’nin enerji alanındaki sorunları ve dünyadaki gelişmeler ışığında oluşturulması gereken strateji ve kömür gazlaştırma teknolojisi hakkında Cumhuriyet Enerji’nin sorularını yanıtladı. Cumhuriyet Enerji: Türkiye’nin enerjide ciddi bir dışa bağımlılık sorunu bulunuyor. Türkiye’nin sizce nasıl bir strateji belirlemesi gerekir? Dr. Gökalp: Türkiye’nin enerji sorununu enerji bağımsızlığı açısından değerlendirirsek, linyit, hidroelektrik ve güneş, rüzgar, biokütle, jeotermal gibi yerli kaynaklar üzerine odaklanan bir enerji stratejisi oluşturulmasının kaçınılmazlığını açıkça görüyoruz. Bir ülkenin enerji bağımsızlığını kazanabilmesi için enerji kaynaklarına, bu kaynakları enerjiye çevirecek bilgi ve teknolojiye, gerekli yatırım imkanlarına, yüksek bir organizasyon kabiliyeti ve kültürüne sahip Dr. İskender Gökalp olması gerektiğini görüyoruz. Kaynaklar açısından Türkiye’de belli bir çeşitlilik vardır. mühendisliğin öğrencilere aktarılması yeterliye yakın olsa bile bu bilginin teknolojiye dönüştürülmesinde büyük sorunlar olduğu bilinmektedir. Avrupa ülkeleri arasında yenilikçilik (inovasyon) açısından 2007’de de Türkiye’nin en son sırada yer alması bunun bir göstergesidir elbette. Yenilikçi hamlelere imkan sağlayacak sermaye birikiminin Türkiye’de var olduğunu da birçok göstergeden izleyebiliyoruz. Organizasyon kültürü ise her kültür için olduğu gibi öğrenilebilir bir kabiliyettir; bunun için de güzel ortak çalışma örneklerinin hemen oluşturulması gerekmektedir. Bu ortak çalışma enerji alanında faaliyet gösteren kamu kuruluşları, ilgili bakanlıklar ve DPT’yi; özel sektör ilişkilerini; üniversite içi ilişkileri; üniversiteTÜBİTAK ilişkilerini ve bu dörtlünün bir bütün olarak aralarındaki çeşitli ilişkileri kapsamalıdır elbette. Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi’nde ICARE Enstitüsü Müdürü Dr. Gökalp, Cumhuriyet Enerji’nin sorularını yanıtladı Enerji stratejisi olmazsa gelecek tehlikede “Türkiye’nin enerji sorununu enerji bağımsızlığı açısından değerlendirirsek, linyit, hidroelektrik ve güneş, rüzgar, biokütle, jeotermal gibi yerli kaynaklar üzerine odaklanan bir enerji stratejisi oluşturulmasının kaçınılmazlığını açıkça görüyoruz. Bir ülkenin enerji bağımsızlığını kazanabilmesi için enerji kaynaklarına, bu kaynakları enerjiye çevirecek bilgi ve teknolojiye, gerekli yatırım imkanlarına, yüksek bir organizasyon kabiliyeti ve kültürüne sahip olması gerektiğini görüyoruz.” Banu SALMAN EMO Basın Danışmanı ransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi (CNRS) Yanma, Aerotermik, Reaktivite ve Çevre Enstitüsü (ICARE) Müdürü Dr. İskender Gökalp, Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılık sorununu çözmek için “linyit, hidroelektrik ve güneş, rüzgar, biokütle, jeotermal gibi yerli kaynaklar üzerine odaklanan bir enerji stratejisi oluşturulmasının kaçınılmaz” olduğunu vurguladı. Oluşturulacak bütünsel stratejiye her kesimin katılması gerektiğini belirten Dr. Gökalp, “Yoksa Türkiye’nin enerji geleceği ve genel anlamıyla geleceği tehlikededir” uyarısında bulundu. Yenilenebilir enerji kaynakları açısından Türkiye’yi “cennet” olarak nitelendiren Gökalp, bu kaynakların değerlendirilmesini sağlayacak Bütünsel strateji oluşturulmalı Türkiye’nin enerji bağımsızlığını kazanabilmesi için bütünsel bir strateji oluşturması gerekmektedir. Bunun için de hedefler konulmalıdır. Bu türden bir öneri olarak, Türkiye’nin mesela 2030 yıllarında, enerji arzını şu 4 kaynaktan eşit olarak oluşturması hedeflenebilir: Yerli kömür, bilhassa linyit; güneş, rüzgar, biokütle ve jeotermal bileşimi; hidroelektrik ve ithal fosil yakıtlar. Bunlardan ilk 3’ü yerli kaynaklardır. Dördüncü kaynak için de bazı yenilikçi yaklaşımlar düşünülebilir. Bunlardan bir tanesi ithal edilen doğalgazın yerel ve yenilenebilir kaynaklardan üretilecek hidrojen ile zenginleştirilmesi ve bir nebze yerlileştirilmesidir. Bu konuda çeşitli imkanlar Türkiye’de mevcuttur. Bütünsel bir enerji stratejisinin oluşturulmasına herkes katkıda bulunmalıdır ve herkes oluşturulan stratejiye sahip çıkmalıdır. Bu işin sadece para kazanmak amacıyla yapılmaması gerektiğini de yine herkesin paylaşması gerekmektedir. Yoksa Türkiye’nin enerji geleceği ve genel anlamıyla geleceği bence tehlikededir. George Bush’un hangi tavırla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’tan çıkması için “get out” dediğini televizyondan izleyenler ne demek istediğimi umarım anlayacaklardır. F teknolojilerin Türkiye’de geliştirilmesinin önemi üzerinde dururken, “Yoksa seneler boyunca sipariş edilen rüzgar türbinlerinin veya güneş pillerinin gelmesi beklenir” dedi. Gökalp, Türkiye’nin rezervlerinin bugünkü tüketim koşulları ile 2 yıllık dünya kömür ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde olduğunu kaydetti. Dünya nüfusunun 3’te 1’ini oluşturan ve enerji kaynaklarının geleceğinde önemli bir rol oynaması beklenen Çin ve Hindistan’ın bilim ve teknoloji alanında önemli hamleler yaptığına dikkat çeken Gökalp, “Çin ve Hindistan Türkiye’nin belki de örnek alması gereken ülkelerdir” diye konuştu. İTÜ Makine Fakültesi Uçak Bölümü’nden 1974 yılında mezun olur olmaz Fransa’ya doktara yapmak için giden ve türbülanslı yanma üzerine çalışma yürüten Dr. Gökalp, bugün müdürü olduğu ICARE’ye 1983 Yenilikçilikte Türkiye Avrupa’nın sonuncusu Bilgi birikimi ve bilhassa Türkiye yenilenebilir cenneti Cumhuriyet Enerji:Yenilenebilir enerji kaynaklarının özellikle Türkiye açısından olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir? Dr. Gökalp: Türkiye yenilenebilir dediğimiz kaynaklar açısından bir cennet. Bunların içinde en başta güneş, rüzgar, biokütle, jeotermal kaynakları buluyoruz. Elbette bu kaynakları enerjiye, mesela elektriğe çevirmek için gerekli teknolojilerin Türkiye’de geliştirilip imal edilmediğini biliyoruz. Rüzgar türbinlerinde, güneş pillerinde ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle