Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ENERJİ 20 mekanizmalarının yerini borsaya angaje olmuş çok uluslu şirketler almışladır. Söz konusu gelişmeler sonucunda dünya demir cevheri pazarının yüzde 67’si, kalay pazarının yüzde 79’u, bakır pazarının yüzde 74’ü, altın pazarının yüzde 57’si, nikel pazarının yüzde 51’i ve alüminyum pazarının yüzde 38’i en büyük 10 şirket tarafından kontrol edilmektedir. Yine dünya konsantre bakır üretiminin yüzde 60’ı, kurşun üretiminin yüzde 58’i, çinko üretiminin yüzde 49’u, nikel üretiminin yüzde 70’i, altın üretiminin ise yüzde 40’tan fazlası en büyük 10 şirket tarafından yapılmaktadır. Bu metallerin yıllık değeri “izabe (madenleri sıvı durumuna getirme) çıkışında” toplam olarak 1 trilyon doları aşmaktadır. Bu rakamın büyüklüğünü anlayabilmek için 2006 yılı içinde dünya GSMH (gayrisafi milli hasıla) toplamının yaklaşık yüzde 5’ini temsil ettiğini belirtmek gerekir. Dünya genelindeki metal fiyatları, fiyatlardaki değişimler, fiyatları etkileyen parametreler, metal fiyatlarıüretim ilişkileri ve yaşanan maliekonomik çalkantılar çok uluslu şirketler aracılığı ile borsalarda belirlenmektedir. Son yıllarda özellikle metal fiyatları arztalep dengeleri ya da üreticiler tarafından değil; Dünya Bankası’nda bulunan uzmanlar, Londra, Toronto, New York borsalarındaki spekülatörlerce belirlenmektedir. Böylesine bir yapıda maden ocaklarında üretilen metallerin miktar, tenör ve maliyetlerinden daha çok bu merkezlerde bulunan küresel finans kapital yöneticilerinin bilgisayarlarının klavye tuşları daha etkili olmaktadır. Grafik 1 Metal pazarının büyük bir bölümü 10 şirketin elinde bulunurken, maden piyasası Londra, New York ve Toronto borsalarından yönetiliyor Dünya madenciliğinde artan metal fiyatları Dünya demir cevheri pazarının yüzde 67’si, kalay pazarının yüzde 79’u, bakır pazarının yüzde 74’ü, altın pazarının yüzde 57’si, nikel pazarının yüzde 51’i ve alüminyum pazarının yüzde 38’i en büyük 10 şirket tarafından kontrol edilmektedir. Yine dünya konsantre bakır üretiminin yüzde 60’ı, kurşun üretiminin yüzde 58’i, çinko üretiminin yüzde 49’u, nikel üretiminin yüzde 70’i, altın üretiminin ise yüzde 40’tan fazlası en büyük 10 şirket tarafından yapılmaktadır. endi kaynaklarını yok sayan, kaynaklarını kullanmayan bir ülkenin kalkınması mümkün değildir. Ülkelerin kalkınmaları ve yaşam seviyelerinin belirleyicisi olarak kabul edilen sanayi, enerji ve tarım sektörlerinin temellerini de madencilik oluşturmaktadır. Dünyada çıkan savaşların ardında, gerçek nedenlerine bakıldığında, ülkelerin daha çok kaynağa sahip olma arzularının yattığı görülmektedir. Günümüzde en büyük kavga enerji hammaddeleri için verilmekte; gelişmiş ülkeler, dünyada doğrudan sahip olamadıkları kaynakların üretim ve hareketlerini de istedikleri gibi yönlendirmektedirler. Günümüzde maden üretim yerleri ve şekilleri de değişmektedir. Bu yüzyılın başında toplam dünya maden üretiminin yüzde 60’a yakını sadece K Nadir AVŞAROĞLU Maden Mühendisi Batı Avrupa ülkelerinden sağlanırken, yüzyılın ikinci yarısında ABD, Kanada ve Avustralya gibi sanayide gelişmiş ülkeler bu bayrağı devralmış, içinde yaşadığımız dönemde de Güney Amerika, Afrika ve eski Doğu Bloku ülkeleri gibi farklı coğrafyalarda yapılır olmuştur. 2000’li yılların hemen başında finansal olarak bir büyüme içinde olan dünya ekonomisinden, sanayi üretimleri de etkilenmiş, özellikle Çin’de yaşanan önlenemez büyüme rakamları metallere olan ilgiyi arttırmıştır. 20032008 döneminde metal fiyatları tarihin hiçbir döneminde görülmedik şekilde artmıştır (Grafik 1). Böylece dünyadaki tüm stoklar tükenmiş, düşük tenörlü işletmeler çalışır olmuş hatta antik dönemlerde çalıştırılmış ocakların atıkları dahi ekonomik hale gelmiştir. Üç aylık bir dilimde her gün 30 dolar artan metal fiyatlarının olduğu böylesine bir dönemde, bırakın yıllık cevher anlaşmalarını, fiyat artışlarından dolayı aylık dahi anlaşmalar yapılmamıştır. Küreselleşme ya da yeni dünya düzeni olarak söylemlenen neoliberal politikalardan dünya genelinde en çok etkilenen sektör madencilik olmuştur. Neoliberal politikaların uygulanmasına paralel olarak 1980 sonrasında başta Afrika, Güney Amerika, eski Sovyet Cumhuriyetleri ve Uzakdoğu ülkeleri olmak üzere 100’ü aşkın ülkede maden kanunları değişmiş/değiştirilmiştir. Bu şekilde maden işletmeciliğinden uzaklaştırılan ulus devletlerin ve kamu 20002008 yılı dünya metal fiyatları ve üretim miktarları incelendiğinde tablo net olarak görülmektedir. Bu süreçte gelişen dünya sanayinin en önemli ihtiyaç malzemesi olan metaller yüzde 600’ü aşkın bir artış gösterirken, metallere karşı duyulan talep çok uluslu şirketler aracılığı ile kontrol altına alınmış ve üretim rakamları dünya sanayileşme rakamlarının ardında kalmıştır. Bu dönemde dünya sanayisi toplam yüzde 39.8’lik bir büyüme gerçekleştirirken, Tablo 1’de de görüldüğü gibi demir hariç diğer metallerin üretim rakamları bu büyümenin altında kalmıştır. Bu durum çok uluslu şirketlerin metal borsaları aracılığı ile dünya metal üretimlerindeki hakimiyetlerini en iyi şekilde göstermektedir. ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ