Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 ENERJİ gereksinimi için bu bölgede bir santral kurulması gerekmemektedir. Bu gerçeği doğrulayan bir başka gösterge de, Türkiye Elektrik İletim A.Ş’nin 2006 yılı iletim hatları projesinde Amasra’da 420 kilovoltluk (kV) bir merkez ve bu merkezi iletim şebekesine bağlayan hatların planlanmış olmasıdır. Kurulacak santralın üreteceği elektrik enerjisinin enterkonnekte sistem üzerinden ülkenin genel tüketimine sunulacak olması, bu santralın “Bölge gereksinimlerini karşılamak üzere kurulacağı” iddialarının doğru olmadığının ek kanıtıdır. zamanda yeni bir nakil hattının da planlanmadığı, ilin enerji ve doğal kaynaklarının yeterli ve rantabl kullanılabilmesi için yenilenebilir kaynaklar da dahil olmak üzere tüm enerji kaynaklarının uygun kombinasyonuyla enerji üretiminin ve sürekliliğinin sağlanması gerektiği. Amasra’da kurulacak bir enerji santralının yeni teknoloji kullanımı ve alınacak tüm önlemlere karşın doğal çevreyi olumsuz etkileyeceği, doğal çevrenin bozulmasının tarım sektörü yanında önemli bir potansiyel olan turizm sektörü ve beslediği alt sektörleri dolayısıyla yerel ekonomiyi de olumsuz etkileyeceği. Bölgede kömüre dayalı termik santral kurulması halinde oluşacak atıkları depolama sorunu ve olası kül barajının Amasra dışında Bartın ve çevre illeri de olumsuz etkileyeceği. Amasra’nın iklim özellikleri sonucu deniz seviyesinde gaz ve partikül madde üretecek bir tesisten çıkacak olan gazlar ve partikül maddelerin büyük kısmının bölge üzerinde yayılacağı, bacadan çıkacak kirleticilerin yayılacağı alanın, baca yüksekliğine ve baca gazı özelliklerine bağlı olarak meteorolojik koşulların etkisinde daha uzun mesafelerde de etkili olacağı. Bölgede yapılan kapalı kömür işletmeciliğinin kaynak sularının akiferlerine etkili olabilecek derinliklerde gerçekleştirildiğinde kaynak sularının yön değiştirmesine ya da yok olmasına neden olabileceği. Termik santralın atıklarının yeraltı sularını kirletmesinin gelecek nesiller için tehlikeli olduğu, yağmur sularıyla yıkanan küllerin içinde bulunan toksik maddelerin yer altı sularına karışarak uzun vadede su kaynaklarının kirlenmesine neden olacağı. Bartın ve çevresinin 1.derece deprem bölgesinde kalması ve Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın tali fayı olan Amasra Fayı’nın Bartın İli’nin doğusundan geçmesinin, tesis yapımına yönelik gerekli önlemler alınsa da, olası bir depremin her zaman risk oluşturacağı. Amasra Bölgesi taşkömürleri yataklanma özellikleri nedeniyle tam mekanize üretim için sorunlu olduğu, kurulmak istenen santralın gereksinimi olan ve üretilmesi planlanan 3 milyon ton/yıl kömürün yeterince ve zamanında üretilememesinin, santralın düşük kapasite ile çalışmasına ya da ithal kömür bağımlısı haline gelinmesine neden olacağı. Amasra’da taşkömürü işletmeciliğinin yöre halkı ile barışık sürdürülen bir faaliyet olduğu gerçeğinden hareketle, yeni yatırımların çevreye duyarlı olmasının gerektiği, ticari kaygılar ve sosyal sorumluluktan uzak uygulamalarla bu yapının ve dokunun bozulmasının önemli sosyal sorunlar yaratacağı. ? ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ İthal kömüre geçiş uyarısı Diğer yandan, taş kömürünün elektrik enerjisi üretmek üzere yakılamayacak kadar değerli bir maden olduğunu bu santralı planlayanlar da bilmektedir. Başlangıçta yerli kaynak, bölge ihtiyacı, istihdam vb. gerekçelerle başlayacakları bu faaliyetin, sonradan taş kömürüne yazık, yeteri kadar çıkarılamıyor o nedenle ithal kömüre geçmeye mecburuz gerekçeleriyle ithal kömüre dayalı gerçekleştirilmesi sürpriz olmayacaktır. Bu durum enerjide dışa bağımlılığı daha da arttıracaktır. Günlük 1150 ton kül oluşacak BartınAmasra Termik Santral Raporu’nda yer alan çevre boyutu ile yapılan incelemelerde ise; termik santral için yıllık olarak yaklaşık 3 milyon tondan daha fazla kömüre ihtiyaç olduğu ortaya konulmuştur. Bu kömürün yakılması sonucu oluşacak olan kül miktarı yaklaşık olarak 420 bin ton/yıldır. Günlük oluşacak kül miktarı da 1150 ton olarak gerçekleşecektir. Bu külün Amasra İlçesi ve yakın çevresinde depolanmasını sağlayacak kül barajı yapmaya uygun bir alan bulunmamaktadır. Çünkü bu bölgede havzalar dar ve kısadır. Külün taşıma ile başka bir yere depolanması durumunda ise günde 115 kamyonun bu bölgede sürekli hareket halinde olacağı ve bu kamyon trafiğinin yaratacağı çevre sorunlarının dikkate alınması gerekir. Çevre boyutu ile yapılan incelemelerde Bartın Amasra Termik Santralı için yıllık olarak yaklaşık 3 milyon tondan daha fazla kömüre ihtiyaç olduğu ortaya konulmuştur. Bu kömürün yakılması sonucu oluşacak olan kül miktarı yaklaşık olarak 420 bin ton/yıldır. Günlük oluşacak kül miktarı da 1150 ton olarak gerçekleşecektir. Bu külün Amasra İlçesi ve yakın çevresinde depolanmasını sağlayacak kül barajı yapmaya uygun bir alan bulunmamaktadır. Amasra’da termik santral kurulması konusunun, faydazarar boyutları ile bölgenin tarihikültürel dokusu, tüm Karadeniz kıyılarının çok az yerinde görülebilen doğal güzellikleri ve yazlık alanlarıyla, gerek yöre insanlarının sağlıklı ve insanca yaşam ortamları açısından ve gerekse de bu özellikleri ile büyük bir turizm/ekonomi potansiyeli oluşturması açısından ele alıp değerlendirilmesi gerekir. Santralın başta karbondioksit olmak üzere havaya, denize, tarım alanlarına, ormanlara salacağı zehirli gazların insanlara, bitkilere, hayvanlara, kısaca tüm doğaya ve yaşama vereceği zararlar çok iyi düşünülmelidir. Çünkü hiçbir argüman insan ve doğa yaşamının zarar görmesine, kötüleşmesine, kalitesizleşmesine gerekçe olamaz. termik santraldan üretilecek elektrik enerjisine gereksinimi olmadığı, ayrıca kurulu enerji nakil hatlarının yeni bir üniteyi taşıyacak nitelikte olmadığı, yakın Rüzgar yönü ters Kurulacak termik santral, Amasra şehir merkezine çok yakın yerleşim bölgeleri içinde ve hakim rüzgar yönü, deniz ters akıntısı yerleşim alanları yönüne doğrudur. Yani termik santraldan çıkan zehirli gazlar ve küller anında insanların soluduğu havaya karışıp astım ve kanser riski katlanarak artacaktır. Batı Karadeniz’in hassas kıyı ekosistemleri; rüzgar, deniz akıntıları gibi nedenlerle kilometrelerce batıda bulunan Çatalağzı Termik Santralı’nın küllerinden bile olumsuz etkilenmektedir. Bu mesafeden Amasra ve doğusundaki koyların zarar göreceği açıktır. Ne yazık ki santralın kurulacağı bölgenin tarım toprakları, bitki örtüsü ve deniz canlıları, santraldan çıkacak kül ve temizlenmeden denize verilecek soğutma sularından zarar görecektir. Ayrıca bölgede önemli geçim kaynakları olan ekolojik turizm, tarım, arıcılık, büyük baş hayvancılık ve balıkçılık büyük darbe alacaktır. ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Ticari kaygılar yerine çevreye duyarlı yaklaşım TMMOB BartınAmasra Termik Santral konusunu yerinde inceleyen çalışma grubunca hazırlanan raporun sonuç bölümünde özetle şu saptamalara yer verilmiştir: Bölgenin kurulacak bir ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ