23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ENERJİ 14 Elektrik sektöründe Piyasa modelinde rekabet, verimlilik artacak, maliyetler ve fiyatlar düşecek kandırmacası ve rekabet sorunu piyasa modeli Elektrik ve gaz sektörlerinde şirket birleşme ve satın almalar açısından her yıl yeni bir rekor kırılmakta olup, sadece 2007 yılında bu alanda 373 milyar dolar tutarında işlem gerçekleşmiştir. 2007 yılında 2006 yılına göre bu konuda adet olarak yüzde 23 ve değer olarak ise yüzde 25 oranında artış söz konusu olup, 2003 yılına göre harcamalardaki artış ise yaklaşık 9 kat düzeyindedir. Elektrik ve gaz sektörlerinde şirket birleşme ve satın almalar açısından her yıl yeni bir rekor kırılmakta olup, sadece 2007 yılında bu alanda 373 milyar dolar tutarında işlem gerçekleşmiştir. 2007 yılında 2006 yılına göre bu konuda adet olarak yüzde 23 ve değer olarak ise yüzde 25 oranında artış söz konusu olup, 2003 yılına göre harcamalardaki artış ise yaklaşık 9 kat düzeyindedir. Şirket birleşme ve satın almalarına harcanan paranın her geçen yıl giderek artması ve yabancı şirketlerin ulusal pazarlara girişlerinin hızlanması, sektörde konsolidasyon ve tekelleşme eğilimlerinin giderek artmaya devam edeceğine ilişkin ipuçlarını vermektedir. aşlangıcından itibaren toplumun tüm bireylerine bir hak olarak ve eşit şekilde sağlanacak bir kamu hizmeti şeklinde tanımlanan elektrik tedariği, tüm dünyada genellikle bir kamu tekeli tarafından yerine getirilmiş ve bu tekel tüketicilerin taleplerini karşılama yükümlülüğünü üstlenmiştir. Söz konusu model, 1970’li yılların sonlarından itibaren neoliberal düşünce tarafından eleştirilmeye başlanmış ve sektörün özellikle üretim ve perakende satış hizmetlerinin tekel olmasına gerek olmadığı, rekabete açılarak serbestleştirilmesi ve elektrik enerjisinin kamu hizmeti niteliğinin ortadan kaldırılarak diğer ticari mallar gibi metalaştırılması gerektiği savunulmuştur. Elektrik sektörünün bu yeni yapısına ilişkin olarak geliştirilen, ancak henüz hiçbiri bilimsel olarak kanıtlanamayan pek çok gerekçe bulunmakta, söz konusu gerekçeler arasında rekabete ilişkin olanı ise öne çıkmaktadır. Buna göre; yeni elektrik piyasası modelinin uygulanması ile sektörde rekabet sağlanacak, böylece verimlilik artacak, maliyetler ve fiyatlar düşecektir. Son 25 yıldır dünyanın büyük bölümünde uygulanmaya çalışılan elektrik piyasası modelinin başlangıç varsayımları, tüm dünyada, hatta modelin geliştirildiği uluslararası kuruluşların kendi içlerinde dahi yoğun şekilde tartışılmakta ve başlangıç ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ B Dr. Nejat TAMZOK Maden Mühendisleri Odası Stratejik Araştırma Merkezi varsayımlarının doğruluğuna ilişkin şüpheler giderek ağırlık kazanmaktadır. Modelin gerekçesi olarak ileri sürülen hususlar bir türlü doğrulanamamakta, maliyet ve fiyatlar bir türlü düşmemekte, elektrik sektörüne istenilen düzeyde özel sermaye gelmemektedir. Elektrik piyasası modelinin temel dinamiği, sektör içerisinde oluşması öngörülen rekabettir. Acaba elektrik piyasalarında rekabet gerçekten tesis edilebilmekte midir? Piyasada rekabet eden firma sayısı giderek artmakta ve sektörde kıyasıya rekabet her geçen gün daha da hızlanmakta mıdır? Yoksa tam tersine, küresel ya da ulusal elektrik piyasalarında tekelleşme eğilimleri mi gözlenmektedir? Küresel piyasalarda faaliyet gösteren dev şirketlerin davranışları, bu sorulara verilecek cevaplara ilişkin önemli ipuçlarını sunmaktadır. Rekabeti beklerken… Küresel piyasalarda faaliyet göstermekte olan dev elektrik şirketlerinin hareketleri incelendiğinde, eğilimin, rekabet değil tam tersine konsolidasyon ve tekelleşme yönünde olduğu açık bir şekilde görülmektedir. Elektrik piyasalarında neoliberal yeniden yapılanma sürecinin temel görüntüsünü, süper şirketlerin, şirket satın alma ya da birleşme yoluyla yatay ve dikey yönlerde büyümeleri oluşturmaktadır. Söz konusu şirketler, bir taraftan yurtiçi ya da yurtdışında benzer faaliyet gösteren şirketleri satın alarak yatay yönde, diğer taraftan elektrik ya da gaz sektörlerinde üretimden satışa tüm tedarik zinciri boyunca birleşme ve satın almalar gerçekleştirerek dikey yönlerde tekel yapılarını geliştirmektedirler. Dünya elektrik ve gaz endüstrilerinde, konsolidasyona yönelik çabalar, özellikle son yıllarda daha da hız kazanmıştır. Dünya elektrik ve gaz endüstrileri, şirket birleşmeleri ve satın almalar bakımından, 2000’li yılların başından itibaren önemli bir hareketlilik göstermiş, 2000 yılından 2008 yılına kadar geçen 8 yıllık sürede, şirket birleşme ve satın almaları için harcanan para 1 trilyon 285 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır (Şekil 1). Avrupa’nın şampiyonları Şirket birleşme ve satın alma faaliyetleri yönünde her kıtada güçlü eğilimler bulunmakla beraber, bu alanda ana odak noktası Avrupa Kıtası’dır. Toplam işlem miktarının 2006 yılında yaklaşık üçte ikisi, 2007 yılında ise yüzde 43’ü Avrupa kökenli firmalara aittir. Avrupa Komisyonu’nun, Avrupa Birliği elektrik piyasasını 2007 Temmuz ayından itibaren tam liberalizasyona açma hedefi Avrupalı elektrik tekellerini, liberalizasyon öncesinde gerek dikey gerekse yatay yönde entegre olmaya, giderek daha büyük tekeller oluşturmaya yöneltmiş olup, bu eğilim halen devam etmektedir. Diğer taraftan, arz güvenliği konusunun, sadece ulus devletler için değil, ama tek tek ulus ötesi şirketler düzeyinde de önemli olması; özellikle Avrupa’daki firmaların kaynakları ele geçirme ve varlıklarını çeşitlendirme konusunda ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Şekil 1. Dünya elektrik ve gaz endüstrilerinde şirket birleşme ve satın alma amacıyla yapılan harcamalar (PricewaterhouseCoopers, Power Deals Annual Review, 20022007.) ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle