Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
64 Özakman, son kitabında Ankara’nın yaşadığı büyük dönüşümü de anlatıyor 29 Ekim 2010 Cuma 330 ‘Ankara Atatürk sayesinde yeşil’ MAHMUT LICALI NKARA “Diriliş1915”, “Şu Çılgın Türkler” ve “CumhuriyetTürk Mucizesi” adlı kitaplarla yakın Türk tarihine ışık tutan Turgut Özakman, son kitabında 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilanıyla birlikte tüm olumsuzluklara karşın büyük bir kalkınma destanında Ankara’nın yaşadığı büyük gelişmeyi de gözler önüne seriyor. Yakın Türk tarihini belgelere dayandırarak roman tarzında kaleme alan Özakman, Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Ankara’da yaşanan dönüşüme bugün okurlarla buluşan kitabında yer verdi. “CumhuriyetTürk Mucizesi” adlı kitabın ikinci cildinde Cumhuriyetin ilanından Ulu Önder Atatürk’ün yaşamını yitirmesine kadar gelinen süreci eşsiz üslubuyla kaleme alan Özakman, Türkiye’nin nüfusunun bu dönemde 12 milyon olduğunu, ülkenin her yerinin bulaşıcı hastalıkdan kırıldığını ifade etti. Nüfusun 3 milyonunun trahom denilen göz hastalığı, yarısının frengi ve verem gibi hastalıklara yakalandığını belirten Özak A man, hastalıkların bu büyük boyutuna karşın devletin yalnızca 337 doktoru bulunduğunu ifade etti. Cumhuriyetin sıfıra yakın maddi bir miras aldığını belirten Özakman, bu mirasın üzerine hem aydınlanma, hem çağdaşlaşma hem de kalkınmanın eklenerek büyük bir destan yaratıldığının altını çizdi. Maddi sıkıntılara karşın Türkiye’nin dört bir yanında büyük yatırımların gerçekleştirildiğini belirten Özakman, Ankara’nın da bu dönüşümle büyük ilerlemeler yaşandığına işaret etti. ‘Ankara Türkiye’nin en yeşil kenti haline geldi’ Özakman, Cumhuriyetin ilanından sonra Gençlik Parkı’nın bugün bulunduğu yerin o dönemlerde bir bataklık olduğunu belirtti. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yakın arkadaşlarından Falih Rıfkı Atay’ın, Ankara’ya ilişkin olarak yaptığı bir konuşmada, “Burayı kurtarsak park yapsak” demesi üzerine, “Park nedir?” diye kendisine soru yöneltildiğini ifade etti. Cumhuriwwwwwwwin böyle bir mirasla yola çıktığına dikkat çeken Özakman, Atatürk sayesinde Türkiye’nin en yeşil şehrinin Ankara olduğunu kaydetti. Ankara’nın bütün eski sokaklarının iki tarafında da ağaçlar bulunduğunu, yeni yol ve sokaklarda ağaçlara pek rastlanmadığını belirten Özakman, “Yaz olduğu zaman eski sokaklardaki o ağaçların gölgesinden gidilir” dedi. Ankara’ya ekilen ağaçların bozkırda yaşayabilen, tutunabilen, kıraç toprak ağacı olduğunu kaydeden Özakman, Ankara’nın yeşil bir kent olmasının araştırıla araştırıla yapıldığını kaydetti. ‘Bakımve sevgiyle halkda aydınlanır’ Atatürk Orman Çiftliği’nin bulunduğu bölgede kuru sarı bir toprağın olduğunu, bu bölgeden leş ve bataklık kokusunun geldiğini kaydeden Özakman, Atatürk’ün köylülere örnek olmak, çiftçiliğin nasıl yapılacağını göstermek için bu bölgeyi tarıma uygun bir hale getirmek istemesi üzerine Atatürk’e “hazır sulak yerlerin” önerildiğini kaydetti. Özakman, “Atatürk’e diyorlar ki; ‘Hazır, sulak, yeşil yerler var. Burayla uğraşmayın.’ Atatürk de şöyle karşılık veriyor: ‘Orası kurak değil, sevgisiz ve bakımsızdır. Halkımız gibi bakılıp, sevgi verilirse ikisi de yeşerir.’ Nitekim sevgi ve bakımla hem halkımız aydınlanıyor, hem de AOÇ bir cennete dönüşüyor” diye konuştu. BAŞKENT NASIL DÖNÜŞTÜ? Özakman’ın bugün okuyucuyla buluşan Türkiye Üçlemesi’nin son kitabını n ikinci cildi olan CumhuriyetTürk Mu cizesi’nde başkentin geçirdiği dönüşüm ü anlatan şöyle bir bölüm yer alıyor: “Yenişehir çok çabuk dolacak gibi görünüyordu ama ev yaptırmak kolay değildi. Tuğla ve kireç uzaklardan , çimento, kiremit, demir çubuk, su borusu, çivi, vida, yağlıboya, musluk, cam vb. yurtdışından getirtiliyordu. İstanbul Valisi Ankara’ya alındı. Belediye başkanlığını da birlikte yürütecekti. Kendisinden şehrin gelişimini kolaylaştıracak önlemler alması ve elektrik işini hızlandırması istendi. ‘Başüstüne.’ Kolları sıvadı.”