Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
34 TİMUR ÖZKAN 29 Ekim 2010 Cuma 330 Merhaba efeler!... Sağol, paşa hazretleri… Arkadaşlar, buraya niçin geldiniz? Millet yolunda kanımız akıtmaya geldik!... Fikrinizde sabit misiniz? Andolsun!... Var olun yiğitler!... tatürk ve Ankaralı Seğmenler arasındaki bu diyalog 27 Aralık 1919 tarihinde öğleden sonra Dikmen sırtlarında gerçekleşir. 19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlayan tarihi yolculuğunun yedinci ayında, geldiği Ankara’da, o zamanki adıyla Kızılyokuş, şimdiki Dikmen sırtlarında Ankaralılar tarafından coşkulu bir şekilde karşılanan Atatürk, daha sonra Söylev’inde yazacağı gibi, o gün kararını verir; başkent Ankara olacaktır… Atatürk’ün Ankara’ya gelişiyle başlayan süreç önce Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasıyla daha sonra yepyeni bir ülkenin kurulması anlamına gelen Cumhuriyetin ilanıyla sürer. O dönemlerde Atatürk’e ev sahipliği yapan ve zor günlerinin tanığı bazı tarihi mekânlar, başkentimizin görülmesi gereken yerleri arasında özel bir öneme sahip bulunuyor. Bu yazımızda Atatürk’ün Ankara’ya gelişinden itibaren Türkiye n e d ’ n e m k i D Kurucu Meclis’e Büyük Millet Meclisi’nin toplanması ve Cumhuriyetin ilanına kadar geçen döneme ait notlar eşliğinde, tarihe tanıklık eden mekanları anlatacağız. İlk durağımız Dikmen Keklikpınarı’ndaki Atatürk Parkı. Burada 2000 yılında Heykeltıraş Metin Yurdanur tarafından yapılan heykeller Atatürk’ün Ankaralılar tarafından karşılanışını anlatıyor. Atatürk’le Seğmenler arasında geçen diyalogun yazılı olduğu tabelanın altında, Söylev’den şöyle bir alıntı var:“Sivas’tan Kayseri yoluyla Ankara’ya gitmek üzere yola çıkan Heyeti Temsiliye, bütün yol boyunca ve Ankara’da büyük ulusumuzun sıcak ve içten yurtseverlik gösterileri içinde bugün buraya geldi. Ulusumuzun gösterdiği birlik ve beraberlik, ülkemizin geleceğini güven altına alma konusunda Kurtuluş ki inancı sarsılmaz biçimde destekleyecek niteliktedir. Şimdilik Heyeti Temsiliye merkezi Ankara’dadır.” Ankaralıların karşılamasından memnun kalan Atatürk, bunu her fırsatta dile getirir. İlerleyen yıllarda, Ankara’ya gelişinin yıldönümü nedeniyle kendisini ziyaret eden Vali Nevzat Tandoğan başkanlığındaki heyete, “Bugünkü tezahüratı yakından seyrettim. Çok mütehassıs oldum. Bu canlı tezahürat ben de 13 yıl evvel Ankara’ya ilk geldiğim gün duyduğum heyecanı yeniden yaşattı” der. Dikmen’deki karşılamanın ardından Atatürk ve arkadaşları, daha sonra kendilerine tahsis edilen Keçiören Karargâhtepe’deki Ziraat Mektebi’ne yerleşirler. Yaklaşık 4 ay boyunca Kurtuluş Savaşı’nın hazırlıklarını burada yürüten Atatürk, Salih Bozok ve Ali Çavuş, o zaman kentin dışında kalan binaya yönelik çete saldırısını püskürtmeyi başarırlar. İki katlı olan Ziraat siliye tarafından kullanılan odalarından biri, “Atatürk Odası” olarak, o dönemki eşyalarıyla birlikte ziyarete açık bulunuyor. Atatürk için yeni bir yer düşüncesi gündeme geldiğinde; tercih, iki yıl süreyle ikâmet edeceği, Ankara Garı’ndaki direksiyon binasının üst katı olur. Atatürk’ün bu yeni evi ve karargâhı da pek çok tarihi olaya tanık olur. TBMM’nin açılması ve Fransızlarla yapılan Ankara Anlaşması’nın imzalanması gibi önemli kararlar burada alınır. Alt katı Demiryolları Müzesi olarak düzenlenen binanın üst katında Atatürk’ün özel eşyalarıyla birlikte, o dönemdeki hayat arkadaşı Fikriye Hanım’ın odası da aynen korunuyor. Sakarya Meydan Savaşı nedeniyle Atatürk 12 Ağustos’ta Polatlı’ya bağlı Alagöz’e gelerek Türkoğlu Ali Ağa’ya ait konağa yerleşir. Burada, Kurtuluş Savaşı’nın kırılma noktası olarak kabul edilen tarihi çatışmaları yönetir. 22 gün 22 gece süren çarpışmanın komuta edildiği ev Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilerek müze haline getirilmiş durumda. İki katlı müzekonağın alt katında Atatürk fotoğraflarıyla birlikte savaştan kalan bazı silahlar sergileniyor. Atatürk ve yaverlerinin yaşadığı üst kat ise aslına uygun olarak tefriş edilmiş. A Ankaralıların Dikmen’de karşıladığı Atatürk Keçiören’deki Ziraat Mektebi’ne yerleşir. Anadolu Ajansı ilk yayınını buradan yapar. Fransızlarla Ankara Anlaşması’nın imzalanması kararı Direksiyon Binası’nda alınır. Mektebi’nin alt katı şifre odası ve telgrafhane olarak kullanılır. Üst kat ise Atatürk ve arkadaşlarının çalışma ve dinlenmeleri için ayrılmıştır. Halide Edip tarafından kurulan Anadolu Ajansı da ilk defa burada çalışmaya başlar. Bir süre Genelkurmay Başkanlığı olarak kullanılan bina daha sonra Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’ne verilir. Halen üç katlı binanın, o zaman Heyeti Tem