Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 MART 2010 / SAYI 1252 3 Balık tezgâhından uzaklaştık CİHAN ORUÇOĞLU / MURAT GÜLDEREN Deniz ülkesinde balık üretiminin de tüketiminin de az olması şaşırtıcı değil mi? Oysa bu konuda doğru bilinç yaratılmaması, konuyla ilgili bir resmi kurumun olmayışı, yanlış avlanma, aracıların fazlalığı gibi gerçekler insanların balık tezgâhına neden mesafeli davrandığını açıklamaya yetiyor. alık çeşitlerinin azalması ve fiyatlarının yüksek olması insanları balık tezgâhlarından gittikçe uzaklaştırıyor. Aslında genel olarak balık tüketiminde sanıldığından çok geride olduğumuzu bizzat rakamlar söylüyor. Üç yanı denizlerle çevrili Türkiye kişi başı yıllık 78 kg balık tüketimiyle AB ülkeleri arasında en son sırada yer alıyor. Gerek üretimin gerekse de tüketimin düşük olmasının en önemli nedeni toplumda bir bilinç yaratılamaması. Son dönemlerde balık tüketimini artırmak amacı ile “balık tanıtım grubu” vasıtası ile çeşitli çalışmalar yapılmasına rağmen bu uğraş son derece yetersiz kaldı ve halka ulaştırılamadı. Az gelişmiş ülkelerde dahi Balıkçılık Bakanlıkları varken, Türkiye’de bu alanda kayda değer resmi bir kurum yok. Türkiye su ürünleri üretim sıralamasında şu anda dünyada 27. sırada yer alıyor. Yaklaşık olarak Karadeniz’de 240, Marmara Denizi’nde 200, Ege Denizi’nde 300 ve Akdeniz’de 500 balık türü bulunuyor. Ancak ekonomik değeri bulunan deniz ürünü türü sayısı 100 civarında. B Kişi başına yıllık sadece 78 kilogram balık Su ürünleri Mühendisleri Derneği Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, dünyada 75 milyon ton su ürünleri üretiminin sadece 700 bin tonunu Türkiye’nin ürettiğini söylüyor. Albay, “Üç tarafı denizlerle çevrili olan bir balıkçılık ülkesinde balığın tanınmaması, uzun yıllardır bu sektör üzerinde hiçbir tanıtım faaliyetine bulunulmaması Türkiye’nin kendi ayıbıdır. Türkiye’nin iklim şartları bakımından balık üretimine kolaylıkla uyum gösterebilen bir ülke olmasına rağmen yanlış politikalar nedeniyle uzun yıllardır bir arpa boyu yol alınamadı” dedi. Türkiye’de kişi başına yıllık sadece 78 kilogram balık tüketildiğini söyleyen Albay şöyle devam etti: “Oysa bu oran Akdeniz kenarındaki diğer ülkelerden İtalya’da 24.6, Fransa’da ise 31.2 kg’yi buluyor. Bir başka balık ülkesi Japonya’da ise yıllık kişi başı tüketim ise 80 kg. civarında. Dünya ortalaması 20 kg, AB ortalaması ise 25 kg/yıl olarak kayıtlarda yer alıyor. 8 bin kilometrelik kıyı şeridi bulunan Türkiye’de balık üretimini yükseltmek için ülke içinde tanıtım faaliyetlerine hız vermek gerekiyor.” Balık re storanla rında ya tuttuğu ptığımız nu, Erzin araştırm can kök ettiğini a, İstan enli esn ortaya ç bul’da b a fı ık n satışın ardı. Ku olmasın alığı Ka ı yaptığ mkapı B ın başlı radeniz ını, Siva alıkçılar ca sebe linin avlanm s lıların d Çarşısı pleri ha a ve Ma a servis e v s a n la a r r m fı ın n a a y r ay çalış eterince göre m Kumka maları. iktarın a pı Balık soğum çılar Ça aması, z sahibi K bilinçsiz rşısı’nd enan S a 2 a 8 r ıy yıldan b söylüyo aprak d u yana r ama ç a 2 yıl ö çalışan eşidin a nceye g Balıkçıl Huzur B zaldığın öre balı ardan d alıkçılık ı k k m a u bul etm iktarının yduğum çıkan s iyor. “Y azaldığ uza gör eslerde ıl la ını e r geçtik n dolay Boğaz’d gereke çe balık ı balık k a yapıla n ağlar a a ç n z ıyor. Bü alıyor. 40 kula çalışma yolların yük tek ça kada lar sonu ı değişti nelerin r iniyor. c u riyor.” G 2 0 kulaç Bu yüzd kullanm en balık ası sürüleri Karade nizli tut uyor, Erzinca nlı satıy or Aracılar yüzünden pahalıya balık alıyoruz İstanbul’da balıkçılığın gelişmesine katkıda bulunmak için her yıl çeşitli festivaller düzenleyen Şehristanbul Derneği Başkanı Atilla Tuna da İstanbul’da balık tüketiminin oldukça düşük olduğunu söylüyor. “Basit bir hesapla 12 milyon kişinin yaşadığı İstanbul’da kişi başına 10 kilo tüketim düşünülürse 120 bin ton balık tüketilmiş olması gerekir. Bu rakama ulaşılamıyor. Kaçak satışlar ile birlikte balık tüketimi 12 bin ton. Yani kişi başına düşen balık miktarı 1 kilo civarında.” Tuna, Türkiye İstatistik Kurumu’nun geçen yıl açıkladığı verilere göre Türkiye’de 646 bin ton balık üretildiğine dikkat çekiyor ve “bunun 494 bin tonu avcılık yoluyla, 152 bin tonu yetiştiricilikten elde edilmiştir. Yani toplam üretimin yaklaşık yüzde 25’i yetiştiricilik yoluyla elde ediliyor” diyor. Balıkçılıkla ilgili sorunları da sıralıyor: “Türkiye denizlerinde stok tahmin çalışmaları yapılmıyor. Avrupa bunu 50 yıldır yapıyor. Balıkçılar, denizlerimizdeki stoku bilmiyor. Türkiye’nin birbirinden coğrafik, biyolojik ve ekolojik açıdan farklı 4 denizi var. Tüm denizlerdeki balıkçılık yönetimini ortak bir tebliğ ile yönetmenin mantığı yok.” Hal fiyatları ile tüketiciye sunulan fiyat arasında farkı da balık miktarının değişiklik göstermesine bağlıyor Tuna. “Balık bol olunca fiyat ucuzluyor. Az yakalanınca da pahalı oluyor. En önemli problem, aracıların çok olması, dolayısıyla halk oldukça pahalıya balığa ulaşıyor” diyor. G Kaykay nedir? Bilim adamlarına göre bir denizanası türünün neden olduğu ve okyanuslardan yük gemilerine yapışarak Marmara Denizi’ne kadar gelen jelimsi tabaka olan kaykay balıkçıların korkulu rüyası oldu. “Salya” veya “Kaykay” olarak da adlandırılan beyaz jelimsi tabaka, balıkçı ağlarını ağırlaştırarak dibe doğru çekiyor ve gözeneklerini tıkıyor. Balıkçılar, Marmara Denizi’nde kâbus haline gelen kaykay yüzünden balık avının sağlıklı yapılmadığını, daha geniş aralıkları bulunan ağlarla denize açıldıklarını, diğer ağlarını kaykay yüzünden denizden bile çıkaramadıklarını söylüyorlar. G C M Y B C MY B