16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

7. M.S 05.03.2010 NERMİN BEZMEN ermin Bezmen’le yeni kitabı “Gönderilmeyen Aşk”ı konuşmak üzere söyleşiyoruz. Nasıl bir kadınla karşılaşacağımı merak ediyorum. Çok güzel betimlemelerle anlattığı büyük aşkı, eşi Pamir Bezmen’i kaybettikten sonra aşka ne kadar âşık olduğunu anlatan ve tüm derinliğiyle acısını yaşadıktan sonra tekrar âşık olabileceğini söyleyen bir kadın. Yıllardır topuz gördüğümüz saçlarını açtı artık, yüzündeki ışıltı geri geldi. Aklımda pek çok soruyla karşısındayım. Çok sıcak karşılıyor, kendini örtmeden yanıtlıyor soruları. Kaybettiği eşinden söz ederken gözünden geçen bulutları da, Pamir Bezmen’in ölümünün ardından kitaplarıyla hayata tutunan ve son günlerde Tolga Savacı ile yeni bir enerji yakalayan Nermin Bezmen, son kitabında yine yaşadıklarından yola çıkmış. Toplumun dul ve yalnız kadınlara çizdiği statüye başkaldırışını anlatıyor. “İşin tuhafı bu değer yargılarının kırsalda olduğuna inanılır. Halbuki çevremde tahsilli, şehir kültürlü Gripin, yeni albümü “M.S 05.03.2010” ile gündemde. Bu kez karşımızda yaşadıklarıyla yüzleşen, biraz hüzünlü biraz da içe dönük bir Gripin var. 10. Ali ve Alper Onlar, günlük yaşamlarında belirtmek zorunda olmadıkları cinsel kimliklerini askerlik süreci içinde kanıtlamak zorunda kalan eşcinsellerden sadece ikisi. Yaşadıkları süreci anlatıyorlar. insanlar, tavrıyla kadının nasıl bir yerde durması gerektiğini hissettiriyor. Aslında cesur ve hür iradeyle hayata karşı durabilen kadınlara destek olan kadınlar, kendi güçlerini doğurmaya hazır olanlardır” diyor. Zuhal Aytolun 2. İzle ve kork Şarkılı, sözlü sabah programlarının yerini “mahkeme salonu” formatındaki programlar aldı. Herkes suçlu olabilir, en yakınınızdaki bile! Mesaj bu. Ekranlarsa birer korku mekânı... Hayatı aşkla soluyorum 4. Nefret suçları Bugün Dünya Irkçılıkla Mücadele Günü. Irkçılığa, ayrımcılığa, nefret suçlarına karşı bütün dünyada eylemler yapılacak. Türkiye’de ise henüz bir nefret suçu yasası bile yok. Esra Açıkgöz N aşktan söz ederken saçtığı ışıltıyı da, şen kahkahasında yaşam enerjisini de aynı sohbette görebiliyorsunuz. Acısını da, mutluluğunu da sindire sindire yaşayan güçlü ve dik bir kadın Bezmen. Soruyorum, yanıtlıyor. Son kitabınızın sizdeki yeri nedir? Kocasını kaybeden üç kadının hikâyesini anlatıyorsunuz. Okurken “Acaba hangisi Nermin Bezmen?” diye düşünüyor insan. O soruyu sordurdu mu? Çok sevindim, niyetim oydu. Aslında ben yüreğinin sesiyle yaşayan bir kadınım. Günlük hayatımı, kararlarımı, seçimlerimi de hep o sesle yaptığım için sanırım yazarlığımın akışına da çok etki ediyor. Belki de o yüzden devamı beklenen kitaplarıma yönelirim diye düşünürken, farklı bir yana yöneldim. “Bizim Gizli Bahçemizden” benim büyük acımı, hüznümü, kederimi atlatışım ve kendimi yeniden buluş, ayakta durma, hayata asılma çabasında kendimi tedaviyle geçirdiğim bir süreç içerisinde kendi kendini yazdıran bir kitap oldu. Ondan sonra da sanırım özel hayatımın duygu ağırlığı, hüzün yoğunluğu beni çok ciddi bir şey yapmaktan alıkoydu biraz. Devamı 8. sayfada Modern zaman gladyatörleriyiz Bir meslekte 30 yılı deviren kişi ya işin başına geçirilir ya da emekli edilir. O kişi Yılmaz Vural olunca olmuyor. Ne milli takıma ne de büyüklere layık görülüyor ama işsiz de kalmıyor. Saha içindeki hareketleri, sivri dili kimilerine antipatik gelse de kabul etmek lazım; hocanın eline geçen takım iyi top oynuyor. Deniz Ülkütekin Sayfa 9 Deri ve “Şaman Kadınları” Trend tasarımcılığı yerine konsept tasarımcılığı yapmayı tercih eden Simay Bülbül koleksiyonlarıyla hikâyeler anlatıyor. Bülbül, “Şaman Kadınları” adını verdiği son koleksiyonuyla da kadının şifacı ve güçlü doğasını anlatıyor. Tabii yine deri kullanarak. Şirin Güven Sayfa 13 C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle