07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MARİO LEVİ’DEN ‘İÇİMDEKİ İSTANBUL FOTOĞRAFLARI’ İstanbul’da yaşamak mı? “Işıltılı sokaklarınıza, alışveriş merkezlerinize, gurur duyduğunuz medeniyetinize geri dönmek mi istiyorsunuz? Siz bilirsiniz. Ben biraz daha buralarda kalacağım…” SEVDA FİDAN M ario Levi’nin bireyci üslubu İçimdeki İstanbul Fotoğrafları’nda sarıyor dört bir yanımızı. Bir gece vakti, ölümün ışıltısıyla başlayan çocukluk hüznü, yetişkin/çocuğun samimi yaşam fotoğraflarıyla devam ediyor. İstanbul’un henüz el değmemiş her bir noktasındaki anılarıyla yeniden yaşayan yazar, kayıplarıyla yaşadığı coğrafyaya, sadece kalanlar için değil, gidenler için de bağlandığını öğrenmişti. Geçmişin havuzunda gölgesiyle dolaşan biri için, vapurların denizin altındaki sabun kalıplarına sürtünerek köpük çıkarması da olağandı. Hep bir çocuk muzipliğiyle yaşamaktı esas olan. Hareket halindeki tramvaya asılmak, o zamanlardan gelen bir ritüeldi. Trenler ise türlü serüvene çıkmaya imkân sağlardı. Kuşkusuz, daha az gelişmişlik, daha az bozulmuşluğu da beraberinde getirir. Hal böyle olunca İstanbul’un plajlarında deniz kokmak, suyun anlatışı değil miydi? Türlü deniz mahsullerinin lezzeti ve ardına baktıkça hatırlattıkları… Kaybedilenlerin hikâyesinde balıkların da izleri vardı. Hisli gösteri kutucuklarının yaşattıkları da ayrı bir hikâye konusuydu onun için. Film makaralarının bir sinemadan ötekine telaşlı taşınışıyla, bıraktığı anılar ölümüne yarışırdı. Bir başka fotoğraf da, üzerinde İstanbul Hatırası yazan panonun önüydü. Sakızlardan çıkan futbolcu resimlerinden yapılan koleksiyonlar ve çocuklar arasında bu koleksiyondan dolayı yaşanan küçük kumar oyunları da fotoğraflara dâhildi. ŞEHRE AİT KOKULAR Peynir, tuzlanmış balık, zeytin, beyaz sabun, bakliyat kokuları… Kokusu hatırlanan hiçbir şey unutulamaz. Bir şehrin kokusunu unutamazsın. Aramak için Mısır Çarşısı’na koşarsın. O zaman anlarsın kokladığın şeyin aslında özlem olduğunu, çocukluğun olduğunu, anıların, kaybetmeye dayanamadığın birçok şeyin kokusu olduğunu. Soluğu Kadıköy Çarşısı’nda bir balık ekmekçide alırsın. Fakat bilirsin; bu balık, o bildiğin eski balık değil, hatta belki de bu suların balığı bile değil. Fakat koku… Aynı koku... Şehrine ait bir kokuydu. Kim ister ki, içine doğduğu bir şehri kaybetmeyi? Eski İstanbul’un kültür bolluğunu, el değmemiş her bir noktasını… Bir çocuğun hüznünü ve tarihe dayalı öznel notlarını görmek mümkündür bu otobiyografik romanda. Kendisine sesleniş, kendine söyleyiştir her bir cümlesi. Kendisini gözleyen/ gözlemleyen bir anlatımla yazdığı bu fotoğraflar, sahiden İstanbul’u yaşamadık mı, dedirtiyor. n İçimdeki İstanbul Fotoğrafları / Mario Levi / Everest Yayınları / 375 s. / 2019 178 Ağustos 2019
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle