02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MERHABA İki merkezdışı aydın Sakallı Celâl gerçek bir Atatürkçü, Cumhuriyetçidir. Çünkü yoldan hafif bir sapma gördüğünde Cumhuriyet yönetimini Oeleştirmekten çekinmeyecek denli ilkeli, yüreklidir. rhan Karaveli’nin Sakallı Celâl kitabını geçenlerde gene karıştırdım. Kültür tarihimizin efsane bir kişisini çok boyutlu olarak tanıtan zandırmış, onlarca senaryo yazmış, Kemal Tahir gibi o da Mike Hammer romanları yazmış, ama hâlâ bir Hayalet Oğuz kitaplığı ya da külliyatı yok. Oysa edebiyat çevrelerinde Türk usulü bohem âlemin sevi örnek bir çalışma. len bir bireyiymiş. Hayaleti sevmişler, sev Ne kadar müstesna bir aydınmış Sa mesine... Demirtaş Ceyhun şunları yazmış kallı. Düşünceleriyle Tevfik Fikret’in Cum adaşım için: “Yaşamının temel amacı, ya huriyet dönemindeki devamı. Yaşama zarlar, çizerler, düşünürler arasında, üste şekli, tavrıyla Sokrates’i, Diyojen’i anım lik onları eleştirerek, çokca da küçümse satan bir feylesof. Bazı aforizmaları onu yerek, çekiştirerek yaşamaktı.” zihinlerimizde iyice kalıcı kılmıştır. Örne ğin, doğuya giden Türkiye gemisinin gü MÜLKIYETE KARŞI IKI ISIM vertesinde Batıya doğru koşanlardan söz Hayalet Oğuz’un rock and roll üstüne etmesi. Olağanüstü bir ale yazdıkları eskimiş dünyamı gori. AB süreci gemiyi doğ zı o eleştirel bakışıyla kaza ru yöne çevirmek için bü rak nasıl yeniyi aradığının bir yük fırsattı ama cumhuri göstergesidir. yetçi olduğunu düşünen Hayalet de Sakallı gibi ai bazı kesimler dahil, bunu diyet, mülk, mülkiyet, yer pek anlayamadık. leşik yaşamı değillemiş bi Sakallı Celâl gerçek bir ri. Ahmet Oktay, “Edinmesi Atatürkçü, Cumhuriyet mümkün olabilecek herhan çidir. Çünkü yoldan ha gi bir kimliği edinmemek için fif bir sapma gördüğün çalıştı” diyor. Böyle birinin B. de Cumhuriyet yönetimi Traven’in bir öyküsünü Türk ni eleştirmekten çekinme çeye aktarması salt raslantı yecek denli ilkeli, yürekli değildir, kanımca. dir. Ne evet efendimci, ne Aslında Sakallı ile Hayalet’i de orun ya da para me aynı ulama (kategori) ko raklısıdır. Soyadını “Yalnız” olarak seçmiş. yarım ben. Ahmet Oktay’ın Yalnızlık gerçekten onun hayata yönelik Hayalet’e ilişkin şu sözleri Sakallı için de bilinçli tavrıdır. Hiçbir yetkeyi tanımamayı, geçerlidir: “Bugünün koşullarında olunma aidiyet yüklenmemeyi, toplumun karşısı yanı temsil ediyor çünkü. Güce karşı güç na geçip onu sürekli sorgulamayı seçme süzlüğü, statüye karşı işsizliği ve makam sinin sonucudur. sızlığı; yerleşikliğe karşı göçebeliği.” Sakallı’nın savaşımının, hayatının anla İkisi için de eksantrik sıfatını olumlu mını, yakını Prof. Koray pek iyi betimle anlamda kullanırım. Eksantrik merkezdı miştir: “Celâl Bey’in yaşamını ‘bir protes şı demek. Merkezdışılık üstünde durul tonun romanı’ diye nitelemek olasıdır sa ması gereken bir kavram. İlginç bir ça nırım. Toplumun hep ileri gidiyor olmasını lışma gördüm bu kavram üzerine. Dört bekleyip bunu görememenin yarattığı düş temel özelliği biraz kendimden de bir kırıklığı ve küskünlük!” şeyler katarak şöyle özetleyebilirim: Sakallı çok güzel ders anlatır, aydın 1. Eksantrikler kültürel normların öte sohbetlerinde çok güzel konuşur, Yahya sinde anlamlı bir şeyler bulmak için sta Kemal’leri, Ataç’ları bastırırmış. Sakallının tükoya karşı çıkar, otoriterliğin sınırları derslerinin, konuşmalarının not tutma yo nı söylem ve eylemleriyle zorlarlar. Bunu luyla metne geçirilmemiş olması çok ya mizahla yaparlar. İmgelem ve yaratıcılık zıktır. Bu da Sakallı’nın eleştirdiği şarklılı onların beldesidir. ğımızın bir sonucudur işte. 2. Toplum gözünde başarısız görünme ye hazırdırlar. Toplumun başarısızlık de HAYALET OĞUZ diği şey onlar için bir karşı duruş, çıkıştır. Bir kitap daha karıştırdım, yeniden: O Ölü gömerken insanların aklına gelir, “Her Pera’daki Hayalet. Başka bir efsane: Ha şey boş” derler ya, onlar bunu iyi bilir, ba yalet Oğuz. Onlarca yapıtı Türkçeye ka şarılılara (!) kahkahayla gülerler. Sakallı Celâl 3. Kendi hayatlarını bir deney olarak sunarlar, geçirirler. Yeryüzünde yeni varolma biçimleri ararlar. Açık fikirli, açık gönüllü olurlar. Yeniye, değişik olana yönelirler. 4. İnsan gelişimine özsel katkı yaparlar. Duruşları eleştireldir. Toplumların, en azından bazı çevrelerin öz sorgulamalarına, bu yoldan kendilerini değiştirip aşmaya çalışmalarına yardımcı olabilirler. Toplumda olağan sayılana, fikirleri, deneyimleriyle alternatifler sunarlar. HEY GIDI SAKALLI HEY GIDI HAYALET İnsanların hepsini aynı tornadan çıkmış gibi birbirine benzetmeye çalışan baskıcı, biatçı toplumlarda eksantriklere pek rastlayamazsınız. Bu toplumlara ilgili olarak bir kıssa aklıma geldi. Anımsatayım, yeridir. Kasabaya bir süre kalmak üzere bir yabancı gelmiş. Buyur etmiş, güzelce ağırlamışlar. Birkaç gün sonra bakmışlar, konuğun hali tavrı pek değişik, hiç benzemiyor kasabalılara. Rahatsız olmuşlar. Adamı izlemeye almışlar. Sonunda bulmuşlar nesi farklı. “Biz seni adam etmesi bilir, kendimize benzetir, rahat ederiz” demişler. Kıstırmışlar konuğu bir köşede, yatırmışlar yere, gözlerini çıkarmışlar. “Oh be, şimdi oldu!” demişler. Hey gidi Sakallı! Hey gidi Hayalet! Rahat mısınız kabirlerinizde, yoksa dönüp duruyor musunuz? Onların ses vermesini beklemeye gerek yok elbette, bu sorunun yanıtını hepimiz zaten biliyoruz. n KITAP l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Aykut Küçükkaya l Yayın Yönetmeni: Turgay Fişekçi l Editör: Gamze Akdemir Gürer Mut l Tasarım: İlknur Filiz l Sorumlu Müdür: Olcay Büyüktaş Akça l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam Genel Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. Aş., Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: 11A/41 Bahçelievler İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. B u sayımızın kapağında hayatını müzik sanatına adayan Ahmet Say’ı görüyorsunuz. Ahmet Say’ın yeniden yayımlanan Müzik Tarihi ve Müziğin Kitabı’nı İsmail Cem Doğru değerlendirdi. Burundi’de geçen çocukluk yıllarını anlattığı Küçük Ülke kitabıyla tanınan Fransız yazar Gael Faye’yle arkadaşımız Gürer Mut konuştu. 80’li 90’lı yıllarda ülkemizdeki kadın hareketinde önemli yeri olan Duygu Asena’nın, dönemin önde gelen kişileriyle yaptığı renkli söyleşiler Zamana Değen Sorular adıyla yayımlandı. Kitabı arkadaşımız Gamze Akdemir tanıttı. Necati Tosuner’in 75. yaşı nedeniyle kişiliği ve yapıtlarını Yüksel Pazarkaya inceledi. Günümüz toplumlarının yaygın sorunlarından depresyon hastalığı üstüne bilindik yaklaşımları değiştirmeye aday ilginç bir kitap yayımlandı: Johan Eduard Hari’nin Kaybolan Bağlar’ını Sacide Alkar Doster tanıtıyor. Ülkemizde ilk yayımlanışından buyana çok sevilen şairlerden biri olan Furuğ’un bu kez toplu şiirleri Rüzgâr Bizi Götürecek adıyla yayımlandı. Pune Haeri, bize Furuğ’un birbiriyle örtüşen kişisel dünyasıyla yaratı dünyasını anlatıyor. İstanbul sürgünü Rumların tarihi, İstanbul doğumlu sosyal bilimci İlay Romain Örs’ün derlemesiyle İstanbullu Rumlar ve 1964 Sürgünleri adıyla kitaplaştı. Kitabı Kerem Yılmaz tanıttı. Nobel Ödüllü yazar Jose Saramago’nun yaratma süreçlerine ilişkin düşüncelerinin toplandığı Heykelden Taşa üstüne Faruk Duman düşüncelerini bizlerle paylaşıyor. İyi okumalar, [email protected] [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle