Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
‘KAYBOLAN BAĞLAR’ Depresyonun dehlizlerinde... Hari, özellikle depresyonun bütünüyle biyolojik bir arıza dışında başka sebepleri de olduğuna yoğunlaşıyor ve önce depresyonu oluşturan dokuz nedeni, daha sonra da çözüme ait yolları açıklıyor. Johan Eduard Hari SACİDE ALKAR DOSTER D epresyon ile ilgili araştırma yaparken, bir internet sitesinin “Modern Çağın Salgın Hastalığı Depresyon” başlıklı haberi dikkatimi çekti. Haber 2012 yılına aitti. Gittikçe büyüyen, etrafımızı saran, hatta bizi içine çeken kocaman bir kara delikti anlatılan. Sağlık Bakanlığının 2019 yılında antidepresan kullanımına ilişkin açıkladığı rakamlar haberin başlığındaki “salgın” sözcüğüne neredeyse gerçeklik kazandırmıştı. Veriler, son beş yılda antidepresan kullanımının yüzde yetmiş oranında arttığını ve hastanelerin ilgili bölümlerinde doluluk oranının yüzde yüzü bulduğunu söylüyordu. Bir haber sitesi “AKP Türkiye’si: Antidepresan kullanımı arttı” şeklinde başlık atarken bir başka site; Milliyetçi Hareket Partisi’nin “Ruh sağlığı yasa teklifi”ni gündeme getireceğini söylüyordu. Aynı sitede Türkiye’nin en çok OHAL döneminde mutlu olduğu bilgisi sunulmuştu! Peki değişen neydi? Depresyon yani, şiddetli kaygı ve mutsuzluk hali nasıl bu denli artmıştı. Ve daha da önemlisi, insanlar nasıl olmuş da her gün kuvvetli bir kimyasal almayı kabul eder hale gelmişti. Kaybolan Bağlar, bu sorunları en temel noktasından başlayarak, bilimsel verilerle ve çokça sorgulayarak ilerliyor. Kitabın yazarı Johan Eduard Hari, depresyonu kendisi de yaşayan, ergenlik yıllarından itibaren uzun yıllar antidepresan kullanmış bir gazeteci yazar. Yazarın aklındaki bilinmezler bu kitabın en önemli ateşleyicileri konumunda. “Depresyon ve kaygının ne olduğu konusunda sistematik olarak yanlış bilgilendirilmişiz. Ben kendi hayatımda depresyon hakkında iki hikâyeye inanmıştım. Hayatımın ilk on sekiz yılında bunun ‘tamamen kafamın içinde’ olduğunu düşünmüştüm yani gerçek değildi, hayaldi, sahteydi, şımarıklıktı, utanç vericiydi, zayıflıktı. Sonraki on üç yılda ise yine ‘tamamen kafamın içinde’ olduğuna inan 20 27 Haziran 2019