20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

154 3810 Ben, International New York Times’ın yalancısıyım: Bir güvenin bedeninde 10 milyar, sincap ve bal arısının bedeninde 3 milyon kıl varken insanoğlunun başında yalnızca 100 bin adet tel saç varmış. 3811 Yazar ve şairler için Kitabistan’da eleştirmenlerden önemli iki kişi daha var: Kitapevlerinde sipariş veren ile Yeni Çıkan Kitaplar raflarını düzenleyen! 3812 Küresel Kültürazzi: Yirminci Yüzyıl Batı edebiyatında ismi tuhaf kimi kitaplar: “Bir Üniversite Sporu Olarak El Bombası Fırlatma (1918), “Pizza’nın Thermodinamiği” (1991), “Diş Dolgusunun Resimli Kitabı” (1981), “Nasıl Şizofren Olunur” (1992), “Telefona Cevap Veren Balık” (1937) / Alman şair Gottlob Burmann (17371805) “R” harfinden nefret ederdi; yazdığı 130 şiirde de o harfin yeri yoktur. / “Zadig ve Voltaire” adlı giyim mağazaları vardır. “Zadig”, Voltaire’in 1747 ürünü bir romanıdır. Babilli, gizemli bir filozofun öyküsünü anlatır. Kimilerine göre dünyanın ilk polisiyesidir. / Charles Dickens yazar olmadan önce bir ayakkabı fabrikasında çalışıyor, ondan önce de mahkemede sekreterlik yapıyordu. / “Shakespeare’den bir şiir okuyacaktım ama düşündüm de vazgeçtim. O benim yazdıklarımı okuyor mu?” demiş komedyen/yazar Spike Milligan… 3813 Batı edebiyatının ünlü ikilileri: Hansel ve Gretel / Dante ve Virgil / Lenny ve George (Fareler ve İnsanlar) / Jekyll and Hyde / Sherlock Holmes ve Dr. Watson / Vladimir ve Estragon (Godot’yu Beklerken) / Batman ve Robin… (Türk edebiyatından kaç “ikili” aklınıza geliyor? Tısss değil mi?) 3814 Parlementerlerimiz arasında kaç kişide “vizyoner devlet adamı duruşu” var? Oportünist politikacılarla kuşatılmışız, başkanlık sistemi gelmiş veya gelmemiş ne fark eder? 3815 Kitap Önerileri: Kapadokya’da Gaudi’nin İzinde – Juan Goytisolo (Çev. Zerrin Yanıkkaya), Alef / Benazir Yaşar Seyman, Bilgi / Dağlarca İçin 94 Cümle Haydar Ergülen, Tekin / Yeni Etkiler – Yüksel Arslan, SEL / Ağ – Faruk Ulay, Notos Kitap / Kediler – Charles Bukowski (Çev. Avi Pardo), SEL… 3816 “Çeviri Dedikleri”nden – Tozan Alkan: “Her dil çeviri olduğu için dildir.” Nermi Uygur “Şiir çevirmek, şiir yazmakla bir.” Oktay Rifat “Çeviri, başarısızlık sanatıdır.” U. Eco “Tercümede en yüksek sanat şu olsa gerek Doğru anlamadığını doğru tercüme etmek” Ziya Paşa 3817 31.12.15 tarihli, Selçuk Altun’a göre yılın kitaplarını listelediğim Cumhuriyet Kitap’taki yazımda bahsetmiştim. 2013 yazında “Bizans Sultanı”nı okuyan bir İngiliz gazeteci benimle tanışmak istemişti. Tanıştık, hatta kaynaştık. Kasım ayında John Le Carre’nin (gerçek adı David Cornwell) yaşamöyküsünü okurken onun, üstadın üçüncü oğlu olduğunu öğrenip şaşırmıştım. Bana o detaydan bahsetmemesini anlayışla kar ‘İnsanın dünyaya yalnız bir kez bakma şansı olsaydı’ “Leyla ve Mustafa Dilber için” 3805 (Ç)AĞLAR. 3806 07.12.15 akşamı, Finansbank’ın yeni genel müdürlük binasına taşınması nedeniyle verilen kokteyle gittik. Kristal Kule adlı bina ülkede en beğendiğim gökdelendir. Dış cephesindeki aykırı geometrik darbeleri kışkırtıcı bulurum. Mimarı, ünlü ve önemli I.M. Pei (doğ. 1917) ve ekibidir. Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras, beni o gece için İstanbul’a gelen, mimarlık şirketinin ikinci ustası Henry Cobb (doğ. 1926) ile tanıştırdı. Kendisine Kristal Kule ile ilgili duygularımı iletirken Bedri Baykam da yanımızdaydı. Henry Cobb’a Ayasofya’nın mimari önemi için bir beylik sorum vardı. Yanıtı “Dünyadaki tüm binalar yıkılacak ve yalnızca bir tanesi ayakta kalacak denseydi Ayasofya’yı seçerdim” idi. Ben, VI. yüzyılda bitirilen kilisenin iki mimarı bellenen Aydınlı Anthemius’un geometrici ve Sökeli Isidor’un fizikçi olduğunu vurgulayınca “Belki de bu yüzden hâlâ ayakta” diyecekti. 3807 “İnsan’ın dünyaya yalnız bir kez bakma şansı olsaydı, İstanbul’a bakardı.” Alphonse de Lamartine (17901869) (Lamartin Caddesi, okumayazma evime yürüyerek beş dakika uzaklıktadır. Genellikle Arap turistlere hizmet eden otel ve lokantalarla mücehhezdir. Fransız yazarın ismi caddeye özgülenirken onun kent hakkındaki güzellemesinin farkında bile olunmadığı görüşündeyim.) 3808 “Her gazetecinin içinde bir roman vardır ve orası, o roman için en doğru yerdir.” Yazar ve eleştirmen J.R. Lynes. (Sahibini unuttuğum bir aforizma ise der ki: “Gazeteci zamana karşı yazar, zamana karşı yazmadığı zaman daha kötü yazar.”) 3809 “Bir Şeyler Olacak Yarın”dan – Bülent Ecevit (1975) Uyum Levni’ye özen boşluğa bulut buluta yağmur yağmura toprak ne güzel uymuş gündüze güneş güneşe tarla tarlaya başak ne güzel uymuş başağa buğday buğdaya insan insana emek ne güzel uymuş 3801 30.11.15 akşamı “Yaşar Kemal’e Saygı Konseri” için Nur’la, Lütfü Kırdar’a koşturduk. Tekfen Filarmoni eşliğinde virtüöz İdil Biret’in Beethoven çalması ayrı bir heyecan nedeniydi. (Yaşar Kemal ile İdil Biret dosttu.) Bir diğer heyecan nedeniyse konserle aynı saatte başlayan FenerbahçeTrabzonspor maçıydı. Konsere odaklanırken aklımın bir kertesi, cep telefonuna düşecek gol haberindeydi. O sırada konser salonunda, en az benim kadar heyecanlı bir diğer koyu Fenerli, İdil Biret’in kocası Şefik (Yüksel) Ağabey olmalıydı. Rahmetli babası Bülent Büyükyüksel (19172007), Fenerbahçe’nin unutulmaz forvetlerindendi. Yaşar Kemal Usta’mız da Fenerbahçe’liydi. “Yalnızzz” demişti, “Bir yabancı takımla oynuyorsa ben Galatasaray’ı da desteklerim.” İdil Biret kırk kişilik İstanbul Filarmoni korosu eşliğinde “Fantezi”sine başlarken maçı 20 almıştık. (Gollerin biri Bülent Büyükyüksel’in, diğeri Yaşar Kemal’in aziz anısına armağan olsun.) 3802 Bir zamanlar St.Joseph Liseli futbolcular Fenerbahçe’nin nüvesini oluştururdu. Bülent Büyükyüksel lise öğrencisiyken oynadığı iki maçta hem de Galatasaray’a beş gol atmıştı. Küçük oğlu İbrahim, Boğaziçi Üniversitesi’nde sınıf arkadaşımdı. Öğrencilik sürecimde onun kadar beyefendi bir sınıf arkadaşım olmuş mudur, anımsamam. İbrahim THY’de yöneticilikten sonra bir özel üniversitede akademisyenlik yapmaktadır. Zariftir, kitap okur ve müzisyendir. Oğlu Nedim’in, Bizans’a yoğunlaşan bir genç arkeolog olmasını da takdir ederim. 3803 05.12.15 tarihli Cumhuriyet’te çizgi bandı kahramanım Harbi ve ekibinin, “HOŞÇAKALIN” diyerek veda etmesi pazar keyfimi kaçırdı. Harbi’nin “ebesi” Semih Poroy gözde çizerimdir. Son romanımın kapak deseni de ona aitti. Harbi yaz/ kış aynı montla dolaşırdı. KİTAP İÇİN’den yolladığım mesaja yanıt olarak montunun kollarını kıvırmakla yetinmişti. Sevimli ve alçakgönüllüydü, evelallah Fenerbahçeliydi. Harbi’nin vedasıyla “Mithat, Mirsat ve Sıdıka”nın ardından yaşadıklarımı anımsadım. Sanki kadim dostlarım mahallemizden (t)aşınmıştı… 3804 “Istanbul Art News”te (Aralık, 2015) çıkan yazımdan: “…Sözlükler Fransızca kökenli (estet) Yaşar Kemal, İdil Biret. sözcüğünü, “Güzel duyusu olan, güzelden anlayan ve güzeli en yüce değer sayan” diye tanımlar. Yanlış değildir ama açıklama gerektirir. Batıda estet deyince, güzel sanatlar, müzik, edebiyat, tarih, sinema, tiyatro, mimari vbg. dallara ilgi duyup, damak tadı olan, gezmek ve yemek/içmekten anlayan, günceli takip eden, en az bir dili iyi bilen ve birikimli kişiler akla gelir… Tanıdığım edebiyatçılardan estet diyebileceğim kişileri saymam gerekirse Doğan Hızlan, Orhan Pamuk, Enis Batur, Güven Turan, Tuğrul Tanyol, Can Alkor, Şavkar Altınel ve Uğur Kökden ilk aklıma gelenlerdir. Yazılarını izlediğim edebiyatçılardan Ferit Edgü, Hilmi Yavuz, Mehmet Güreli, Mehmet Rifat, Sevin Okyay ve Celâl Üster için estettirler diyebilirim. Oscar Wilde benim için başestettir. “Tartışmalardan kaçınılmalıdır; her zaman bayağı ve genellikle inandırıcı olurlar,” buyurmuştur. Finansbank’ın yeni genel müdürlüğü: Kristal Kule. emeğe eylem eyleme yürek yüreğe sevgi ne güzel uymuş >> 10 4 Şubat 2016 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle