Katalog

RENKLER n SESLER n HARFLER AYTÜL AKAL ÇİĞDEM GÜNDEŞ MAVİSEL YENER MUSTAFA DELİOĞLU n n n Kitap Gölgesi Sevim Ak’tan iki yeni kitap ye başladıklarında, masalların, öykülerin, şiirlerin de resimlerde can bulmak için birbiriyle yarışma zamanı gelmiştir artık. Bakalım bu resimler nereyi güzelleyecek, kimlerin yüreğine konacak? Kitabın sürprizini bozmak istemediğim için hikâyenin derinlikli yorumuna girmiyorum. Okurlar bu yorumları, hatta daha da fazlasını yapıp romanın iz bırakan kahramanlarını yüreklerine yerleştirecekler. Duvarlar Resim Olsa adlı yapıtında çocuk edebiyatımızın üretken kalemi, usta yazar Sevim Ak, dil ve anlatımın sonsuz olanaklarını çocuklara sunuyor. Avusturalya’da yaşayan, ülkemizin yüz akı sanatçılarından biri olan Anıl Tortop tarafından resimlenmiş. Anıl Tortop’un illüstrasyonları, sayfaların başarılı tasarımı ile çok renkli, sıcacık bir kitap ortaya çıkmış. Eğitimcilerin, kurguda yer alan düşsel oyunlarla, mektuplaşmalarla, resim sanatı ile ilgili olarak okura fısıldananları değerlendireceklerinden, sınıf içi çalışmalarda kullanacaklarından kuşkum yok. Yalnızlık duygusu yaşayan iki çocuğun dostluğunu, birbirlerine duydukları gereksinimi anlatan bu roman, yaşama tutunmanın da ipuçlarını veriyor. Hastalık, korkular, dünya karşısında kendini ufacık bir varlık olarak duyumsama gibi sorunlarda, neyin bize can simidi olacağını sezdiriyor. Fulya’nın sözleri felsefe kapısını da aralıyor okura: “Bir kareye bakınca bir şey göremiyorsun ama tüm kareler birleşince anlamlı bir şekil çıkıyor ortaya. İlk göremediğim kare an’dı… Büyük resim ise yaşam.” Kitap, kapitalist sistemin dayatması olan, kültürel beğenimizi de etkileyen popüler kültüre, eleştirel bakış açısıyla yaklaşıyor. Fulya, marketin çok satanlar bölümünden “Kızlar İçin Eğlenceli Öyküler” adlı bir kitap alıyor fakat daha üçüncü sayfada kitabı bırakıyor. “Öff… İçim bayıldı… Bu öykülerle eğlenen kokoş kızları görmek isterdim doğrusu” (s. 11) sözleriyle satırarası iletisini vermiş oluyor. YILDIZLAR NEREYE? Sevim Ak’ın Duvarlar Resim Olsa’yla eş zamanlı çıkan kitabı: Yıldızlar Nereye? Hande D. Akçam’ın renkli, karikatür tadındaki resimleri eşlik ediyor öyküye. Yıllarını hava tahmini yaparak geçiren sıradışı bir karakterle, Bulut Adam’la, tanışmak çocuk okurların çok hoşuna gidecek. Bulut Adam, doğum günü için kutlama beklerken işten çıkarıldığını öğreniveriyor. Çünkü birkaç tahmini tutmamış! İşine küsüp pasajın içinde minik bir dükkân açıyor. Müşterileri onun tahmin yeteneğini de fark ediyorlar. Piyango, loto, toto, kahve falı derken, Bulut Adam’ın kendini şans düşkünlerinden kurtarması hiç de kolay değil! Tahminleri tuttukça, bu işten para da kazanmaya başlıyor üstelik. Peki, mutlu mu dersiniz? Sevim Ak, tam da bu noktada okuruna bir şeyler anımsatıyor. “Dışarıdan mutlu mu gözüküyor? Yine de içini sızlatan bir şeyler var. Onca yıl emek verdiği mesleğinden uzaklaşıp falcılık, şans oyunları ve piyasa tahminciliğiyle oyalanmak ağırına gidiyor” (s. 45). Bakalım Bulut Adam’ın kararı ne olacak, bu sıradışı karakter çocukların dünyasındaki hangi duyguları çağıracak? Toplumcu gerçekçi bakışı düşsel öğelerle bezemeyi başaran, çocukların ruhunu, heyecanlarını, dileklerini kolayca dile getirebilen bir yazar Sevim Ak. Haydi, okumak isteyenler elime mum diksin! n www.maviselyener.com Duvarlar Resim Olsa / Sevim Ak / Resimleyen: Anıl Tortop / Doğan Egmont / 98 s. / 2015 / 8+ Yıldızlar Nereye? / Sevim Ak / Resimleyen: Hande D. Akçam / Doğan Egmont / 82 s. / 2015 / 8+ Çocukların kendine nasıl bir dünya yarattığını, çevreyle olan iletişimini, sosyalleşmesini, sezgilerini, kendileriyle tanışmasını nice kitabında aktaran, edebiyatın tadını yansıtan, okuruna direnç veren bir yazar Sevim Ak. r Mavisel YENER S evim Ak’ın iki yeni kitabını da merakla, kimi zaman şaşırarak, kimi zaman kahkaha atarak okudum. İlkin, Duvarlar Resim Olsa adlı kitap konuk olsun satırlara. Ailesi yeni bir eve taşınan Fulya birazcık huzursuz. Eski evini, komşularını, arkadaşlarını özlüyor. Sanki günleri kupkuru, ıssız kalmış gibi geliyor ona, henüz çevrede kimseyi tanımamasına üzülüyor. Ne okuduğu kitaplar ne de balkona gelen beyaz güvercin onun kaygısını yok edemiyor. Her şeyin düzelmesi için bir mucize bekliyor. Bu mucize, karşı dairenin açılan kapısından ona gülümsemekte pek de gecikmiyor. Fulya’nın boyunda, soluk yüzlü, başında beresi olan Gülce bu. Konuşmuyor, yalnızca gülümsüyor Fulya’ya. İşte bütün kapıları açan bu gülümsemenin ardından, hikâye başlıyor. Fulya’nın odasının penceresi komşunun mutfak balkonuna bakıyor. Okyanus gözlü Gülce’yi orada görüyor, onun da yalnız olduğunu keşfediyor Fulya. Pencerede başlayan bu karşılaşma iki kızın arasındaki eğlenceli bir oyuna dönüşüyor. Fakat biri var ki sürekli bu oyunu bozuyor: bereli kızın ensesine uzanıp sırtına bir havlu sıkıştırarak balkondan geri çeken el. Bu elin sahibi kim, Gülce neden sürekli bere takıyor, camdan cama masal trafiği nasıl ilerliyor, iki çocuk neden birbirlerine yaklaşamıyorlar diye merakla okuyoruz satırları. Sonra, düşler düşleri kovalıyor, Fulya ile birlikte bir palyaço dokuyuveriyoruz. Neden, diye sorarsanız? Söylemem, okuyun öğrenin! BÜYÜK RESİM: YAŞAM Pencereden pencereye kurulan bu arkadaşlık, iki çocuğun da farklı duyguları keşfetme yolculuğu aslında. Arkadaşlıkları topu topu dört beş gün sürse de, onlar zamanı uzatıp nice anı, hayal ve öykü sığdırmışlar bu kısacık zamana. Çocuklar, yaşadıkları duyguları, dudaklarının ucuna gelen sevgi yüklü sözleri resimlere dönüştürme S A Y F A 2 0 n 2 5 H A Z İ R A N 2 0 1 5 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 2 3