28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

O K U RLA R A Gündüz Vassaf’tan “Boğaziçi’nde Balık” ahsin Yücel eğitim, bilim, yazın, eleştiri, çeviri, kültür alanlarında sayısız yapıtla genç kuşaklara örnek olmuş önemli bir bilim ve yazın insanı. Türkiye’de yapısalcılık ve göstergebilimin tanınmasında bir öncü. Usta bir romancı, öykücü, çevirmen, sözünü sakınmayan bir eleştirmen. Sekseninci yaşında öğrencileri ve dostları tarafından özel bir incelemeyle onurlandırıldı Tahsin Hoca: “Söylem, Söylen, Yazın: Tahsin Yücel’e Armağan”. Kitabı yayıma hazırlayan Nedret Tanyolaç Öztokat’la ustayı ve yazınını konuştuk. Kitabı, bir yazıyla değerlendiren Ayşe Eziler Kıran hocamız da bu konuşmaya eşlik ediyor. Alper Akçam, zengin yazınsal çabasını, eleştirel okuma kültürümüzün yetkinleşmesine yönlendirerek Orhan Kemal gibi edebiyatımızın her döneminde güncel olabilmeyi tarihsel bir izdüşümle yansıtma yetkinliğine sahip ustasını, yazınsallığını var eden dil üzerinden irdeliyor. Kitabı Metin Turan değerlendirdi Üç yıllık bir aradan sonra yayımlanan kitabı “Pervane”de, Şükrü Erbaş’ın ölüm, emek, acı, ayrılık, aşk, yalnızlık, çocuk, insan ve özgürlük gibi temalarla oluşturduğu şiirlerle buluşuyoruz. “Bir şairin ömrü boyunca tek bir şiiri yazdığına inanan” Erbaş’ hem şiirini hem de yeni kitabını Nuray Salman’la konuştu. Şükran Kuyucak Esen, “Zeki Ökten: Yeşilçam’da Özgün Bir Yönetmen” ve “Ömer Kavur: Sinemamızda Bir Auteur”de, iki ustanın sinema yaşamını, yaratım süreçlerini, yapıtlarını, topluma ve hayata bakışlarını inceliyor. Bol kitaplı günler... TURHAN GÜNAY [email protected] [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap T ‘Gerçek gördükleriniz aldatıcı’ Gündüz Vassaf “Boğaziçi’nde Balık”ta tarih, mitoloji, şiir ve gündelik yaşamla balıkların gözünden dünyanın görünüşünü bir araya getiriyor. Vassaf, balıkların tanıklığını, eğlenceli ve ironik bir dille anlatıyor. r Ali BULUNMAZ “Balıklar azalır türleri tükenirken, tanrılarıyla birlikte akılları da bir karış havada olan insanlar çoğalıyor.” ‘Boğazda Muhtemel Balıklar’, Mehmet Güleryüz. tinlerinde. Sadece onlar değil elbette, balıkçılar da yer buluyor bu anlatımda; “denize küsmeyen, denizin de onlara küsmediği” bilinen efsanevi balıkçılar. Yalnız, Vassaf’ın bir notu var: “Balıkçı değil balık tutan/ balık kendisini tutturan.” Mağara duvarlarındaki resimlere bile konu olan balıkların insanlık tarihindeki rolü unutturuluyor mu? Vassaf, bu sorunun peşinden de gidiyor. Gemisi batmak üzere olan Nuh’un, balığa “dile benden ne dilersen” dediğini hatırlatıyor yazar. Tabii hiçbir zaman adak ve kurban olmayışını da. Mesela orkinoslar “insanların gizleye gizleye unuttuğu tarihini korudu” diyor. Balığın zekâsıyla dalga geçip “balık gibi alık alık bakma” gibisinden veciz sözler türetenler, Vassaf’a göre onların dünyasını ilginç ve boş bulur. Ama etraflarına zarar vermeyen balıklar, yüzdüğü sularda “insanların unuttuğu savaşların, intiharların, cinayetlerin tanığı” olur. Bir yönüyle hikâyemizin hafızasıyken zamanı gelince kaydettikleriyle bize yol göstermek için beklerler: “Balıklar tarihi anlamsızlaştırarak bize bir gün denize dönersek parçaları yeniden istediğimiz gibi birleştirip anlamlandırma imkânı sunuyor. İnsanlar Boğaz’ı üstünden tanır, balıklar içinden.” Vassaf, kitabını oluştururken geçmişten beslendiği gibi bugünün Boğaz manzarasına, onu çevreleyen cümbüş ve kakofoniye de değiniyor. Kaçan göçen balıklar, yer değiştiren insanlar, yıkılan ve yaratılan mahalleler; hepsi, hem bunu “başaran” insanların hem de bu dönüşümü izleyen balıkların bakış açısıyla aktarılıyor. gibi) bize attığı iğneleyici bakışlarıyla büyüyor. “İNSANLAR BOĞAZ’I ÜSTÜNDEN TANIR, BALIKLAR İÇİNDEN” Vassaf, İstanbul’da Kedi’de yaptığına benzer biçimde Boğaziçi’nde Balık’ta da tarihi, mitolojiyi, şiiri, öyküyü ve günlük yaşamı işin içine sokuyor. Anlayacağınız balığın yolculuğu, bizim yolculuğumuza dönüşüyor. Nice imparatorluklar, liderler, kavim ve devletler geldi geçti fakat Boğaz’daki balık ve etrafındaki İstanbul hep kaldı. Boğaz’ın hikâyesi İstanbul’un, İstanbul’unki ise Boğaz’daki balığın öyküsü aslında. Bunu bilen biliyor, bilmeyen bilenin anlattığını dinliyor. Vassaf, İstanbul’a ve balıklara bir bakıma Herodotosvari bir anlatıcı rolü yüklemiş me“Balıkçı”, Akrotiri, Thera’dan duvar resmi, MÖ 16. yy. BALIKLAR, BOĞAZ VE İSTANBUL ANLATIYOR Boğaz’ın akıntısı bizi ileri geri oynatırken balıklar misali sürüklenip gidiyoruz. Yakın tarihin karmaşası, bugünün renkli ve “mutlu” ortamı hep Boğaz’ın sularına yansıyor. Karşılaşmalar, kızgınlıklar, kaygılar ve yolculuklar da cabası. Boğaz’daki akıntı, ayağımızın dibine kimi cümleleri de taşıyor; gerçeklerle düşler birbirinin içine geçiyor: “Ayakları yere basmıyor gördüklerinizin/ algıladıklarınız iradenizin dışında/ düşleriniz değil gerçekten kopuk olan/ gerçek diye gördükleriniz aldatıcı.” Vassaf’ın metinleri, başkasının nasıl izlendiğini anlatıp dünyanın farklı gözlerle görünüşünü de resmediyor. Üstelik bu, kendimizi görmemizi sağlayacak bir ayna. Balıklar, deniz, Boğaz ve İstanbul ise anlatıcı kimliğiyle karşımıza çıkıyor. Vassaf’ın ilk bakışta balığı anlattığı düşünülebilir. Ama gelin görün ki öyle değil; aslında balıkların tanıklığı ve bize söylediklerini konu alıyor kitap. İşitmek isteyenin önüne koca bir tarih seriyor. Ders çıkarmaya niyetlenenin eline, kapının kilidini açacak anahtarı tutuşturuyor. Balığın sesi, bakışı ve suskunluğu, biraz da bizim sesimizi, bakışımızı ve suskunluğumuzu andırıyor. Beri yandan da bu, bizimkine hiç benzemiyor. Güzel olan da o zaten. n Boğaziçi’nde Balık/ Gündüz Vassaf/ Yapı Kredi Yayınları/ 200 s. (Kitaptan) ündüz Vassaf, İstanbul’da Kedi’de, kedilerin gözünden insanın nasıl göründüğünü; hem “şiir yazan” kedilerin tarihinden hem de İstanbul’dan manzaralar eşliğindeki destansı bir metinle karşımıza çıkmıştı. Kitap, bir anlamda “kediyi tanı” diyordu. Bu kez, İstanbul’u İstanbul yapan bir başka mesele olan balıklar var sahnede. Rakı şişesinde balık olmanın neredeyse “sakıncalı” bir hale getirildiği bugünlerde, önemli bir gerçek asla değişmiyor; bu ikili birbirinden pek ayrılmıyor. Kimine göre balığın tabakta yatanı kimine göre Boğaz’da batıp çıkanı makbul, her ikisinin de ayrı yeri var. Ama iki durumda da balıklar kahraman; biraz İstanbul biraz İstanbul’dan ayrı. Vassaf, Boğaz sularında yaşayan balıkların kahramanlığını getirip önümüze koyuyor. Neredeyse tüm yaşamı içine alan bu kahramanlık, balıkların (aynı kedilerde olduğu “Aşk Tanrısı Cupid Balık Tutuyor”, Roma Mozaiği. G [email protected] İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç t Genel Yayın Yönetmeni: Can Dündar t Yayın Yönetmeni: Turhan Günay t Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Abbas Yalçın t Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı t Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. t İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 t Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. t Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden t Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü t Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya t Reklam Müdürü: Ayla Atamer t Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 t Yerel süreli yayın t Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 2 2 1 8 H A Z İ R A N 2 0 1 5 n S A Y F A 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle