Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Koray Feyiz’in şiiri 2015 Notre Dame de Sion Edebiyat Ödülü’nü kazanan yazarımızı kutluyoruz... Anarşi ve köpekbalıklarıyla akraba bir şair Koray Feyiz şiirin bir meseleden çok gözlenenlerin matematiği sayılması gerektiğini düşünen bir şair. Elbette mesele başlığı altına toplayabileceğimiz, üzerinde tartışabileceğimiz konulara uzak durmaz Ancak dilin uzam oluşturduğunu ve dikkat edilmezse uygarlık kisvesi ile kolayca ele geçirilebileceğini öngörür. r küçük İSKENDER ok sık kullanılan kelimelerin bilinçaltında neredeyse hiç kullanılmayan kelimelerin öfkesi gizlidir. Anlam katmanlarının yoğunluğunu, kırılma risklerinin azalmasını sağlar bu. Çeliğe su verilmesine benzeyen ağır, yaralayıcı bir sürecin ardından aşina ile öfkenin bulamacı modern uygarlığın vahşeti önünde artık tekildir ve hesaplaşmanın sonuçlanamayacağı gerçeğini kabullenerek tedirginliği, zehrin doğruluğunu/ doğurganlığını, haklılığın tehlikesini bünyesine kabul eder; bu asla bir yenilgi değildirdilin meseleye uyarlanmasıdır aslında. Uygarlık insanın mutluluk olanağının bir bölümünü bir parça güvenlik ile takas etmiştir. Freud’a göre böyledir. Dil de kimi kelimeleri ölümle takas ederek dayanıklılık için gerekçeler, fırsatlar edinir. Ancak bu yer değiştirmeler esnasında hakikat ve doğruluk zarar görmese de aleniyet diye adlandırabileceğimiz algı kapılarında imge diye adlandırabileceğimiz zafiyetler, tekleme/ sıçrama noktaları oluşur. Dilin fizyolojisi savunma mekanizmalarını kapatır. Dil her türlü müdahaleye açık bırakılır. Zaten istenen de budur: Her türlü etkiyle yüzleşmek, sonun getirilerine katlanmak, zafer yahut yenilgi üzerine kurgulanmamış bütün mücadelelerde yer almak. Teknoloji dili kendi yüzüne doğru döndürürken uygarlık daha farklı bir yöntem izler ve kelimeleri lojistik bir strateji ile kullanılabilirliğine göre depo Ç lar, tasnif eder; dilin işgali ve yönetimi için masum bir girişim gibi öne sürülen bu sinsi operasyona şairin müdahale hakkı kaçınılmazdır. Şair bir “dil namusu” bekçisi değilse de hiç olmazsa dildeki kolonilerle savaşacak kadar onurludur. PEKİ AMA KORAY SIR TUTABİLECEK Mİ?.. Koray Feyiz şiirin bir meseleden çok gözlenenlerin matematiği sayılması gerektiğini düşünen bir şair. Elbette mesele başlığı altına toplayabileceğimiz, üzerinde tartışabileceğimiz konulara uzak durmaz. Ancak dilin uzam oluşturduğunu ve dikkat edilmezse uygarlık kisvesi ile kolayca ele geçirilebileceğini öngörür. Dildeki bu talan ve nihayetindeki deformasyon, insanın iletişimindeki mutasyonlara, zaman önündeki bozgunlarına, toplumsal/ siyasi başarısızlıklarına, doğadan tamamen aforozuna kadar uzanacaktır mutlaka. Yeryüzünden kovulma ihtimali cennetten kovulma ihtimalinden daha gerçektir. Koray Feyiz, uygarlık ile insan arasındaki ters orantının dil ile tarih arasındaki düz orantıya nazaran daha karmaşık, daha tehlikeli, hatta daha çekici olduğunu sık sık hatırlatan şiirler yazar. Uyarıcı görevini üstlenir. Müptelası olunan şey, görmezden gelinenin insanın yok oluş mekanizmasıdır ve forK İ T A P S A Y I 1318 E Türkçe debiya t, 240 sayfa Aşk, evlilik, aile hayatı, cinnet halleri, kadınlık, annelik, arzular, insanın ta kendisi... Kahramanların kendi kafalarına göre çalıp oynadıkları, coşku dolu, müzikal bir roman bu. Kulağınızın dibinde gül lokumu kokulu, ılık bir nefes anla ıkça anlatıyor... Şebnem İşigüzel en şeker şurup, en iyimser romanını kaleme alarak okurunu yine şaşırtıyor. www.iletisim.com.tr vimeo.com/iletisim iletisim@iletisim.com.tr twi er.com/iletisimyayin instagram.com/iletisimyayin facebook.com/iletisimbirikim S A Y F A 8 n 21 M A Y I S 2015 C U M H U R İ Y E T