27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Birinci Dünya Savaşı’nın 100. yılı Savaş kitapları... Birinci Dünya Savaşı’nın yüzüncü yılında, savaşı anlatan kitaplardan küçük bir seçki hazırladık sizlere. Birinci Dünya Savaşı Tarihi / Basil Liddell Hart / Çeviren: Kerim Bağrıaçık / Yayına Hazırlayan: Edip Gölbaşı, Ülke Evrim Uysal / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 634 s. AvusturyaMacaristan veliahtı Arşidük Franz Ferdinand’ın 28 Haziran 1914 günü Sırp milliyetçisi bir terörist tarafından Saraybosna’da suikasta uğraması, ilk başta Balkanlar’daki cadı kazanının alışıldık hadiselerinden biri gibi görülmüş ve geçmiş on yılda çıkan diğer krizler gibi diplomasiyle çözüleceği düşünülmüştü. Ne var ki böyle olmadı ve Saraybosna’da ateşlenen kurşunlar, on dokuzuncu yüzyılın son çeyreğinden beri barut fıçısına dönmüş olan Avrupa’da fitili tutuşturdu. İki ay sonra AvusturyaMacaristan ile müttefiki Almanya; Rusya, Fransa ve İngiltere’nin kurduğu İtilaf bloğuna karşı savaşa girdi. Böylece bir Avrupa çatışması olarak başlayan “Harbi Umumi” dört yıl sonra 11 Kasım 1918’de sona erdiğinde Japonya, Osmanlı İmparatorluğu, İtalya, ABD ve diğer büyüklü küçüklü Batı ülkelerinin de katıldığı tarihin ilk global savaşı olarak hafızalara kazındı. Basil Liddell Hart, ilk halini barışın tesisinden kısa süre sonra kaleme aldığı bu kitabında Birinci Dünya Savaşı’nın bir askeri tarihini sunuyor. Barışa Son Veren Savaş / Margaret MacMillan / Çeviren: Belkıs Çorakçı Dişbudak / Alfa Yayınları / 960 s. Olağanüstü ilerleyişlerle dolu bir yüzyılın ardından Avrupa nasıl olduysa katastrofik bir çatışma dönemine girdi; milyonlarca insan öldü, ekonomiler çöktü, imparatorluklar ve toplumlar parçalandı, dünya egemenliği sona erdi. Avrupalılar neden barışa sırtlarını döndü? Margaret MacMillan Arşidük Franz Ferdinand’ın katledilmesinden yıllar öncesinden başlayan devasa politik ve teknolojik dönüşümlerle başlıyor. Sınırlar boyunca gidip gelen fikirlerin ve duyguların, savaş ve barışı dengede tutan ulusal kararların ayrıntılı bir dökümünü çıkarıyor. Terazinin hangi kefesinin ağır basacağına karar verenlerin insani zayıflıkları içinde bocalayarak nasıl aşklarından ve nefretlerinden güç aldıklarını ya da tam tersine zayıfladıklarını gösteriyor. Barışa Son Veren Savaş, barış dolu bir kıtanın nasıl kaçınılmaz bir biçimde kaosa sürükS A Y F A 2 4 n 2 3 lendiğinin bir dökümü. Günümüzde de savaşların nasıl kolayca çıkabileceği ortadayken “barışı sürdürebilmek temel görev olmalı” diyen MacMillan, yine de her zaman bir şansımız olduğunu da bizlere hatırlatıyor. Birinci Dünya Savaşı Anıları / Kazım Karabekir / Yapı Kredi Yayınları / 944 s. Doğu Cephesi komutanıyken Kurtuluş Savaşı’nın ilk zaferini kazanan, ilk anlaşmasını imzalayan ve “Şark Fatihi” olarak anılan Kazım Karabekir, bu döneme ait bildiklerini iki ciltlik İstiklal Harbimiz adlı eserde toplar. Yayım süreci başlı başına bir kitap konusu olan bu önemli eserin dışında Kazım Karabekir Paşa, Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale, Irak ve Kafkas Cephelerinde önemli görevlerde bulunurken de yaşadıklarını kaydeder. Bu anılardan oluşan Cihan Harbine Neden Girdik?, Cihan Harbine Nasıl Girdik?, Erzincan ve Erzurum’un Kurtuluşu, Sarıkamış, Kars ve Ötesi kitaplarının yanı sıra, bu yeni basımda bugüne kadar hiç yayımlanmamış “ Irak Cephesi” de yer alıyor. Birinci Dünya Savaşı / Norman Stone / Çeviren: Ahmet Fethi Yıldırım / Doğan Kitap / 168 s. 1900’de Batı ya da daha doğrusu Kuzeybatı bütün kozlara sahipmiş, tarihin sonunun formülünü bulmuş gibiydi. Birbiri ardına teknolojik harikalar gerçekleştiriliyor, Birinci Dünya Savaşı generallerinin mensup olduğu 1850’ler kuşağı atlarla ve at arabalarıyla başlayıp 1900 civarında telefonlar, uçaklar ve otomobillerle biten tarihin en büyük “kuvantum sıçraması”nı yaşıyordu. Deyiş yerindeyse 1914’te çok farklı yeni bir dünya ortaya çıkmıştı ve büyük bir dünya savaşının çıkması kaçınılmazdı. Ünlü tarihçi Norman Stone, yirminci yüzyıl tarihinin en büyük felaketlerinden olan Birinci Dünya Savaşı’nı kısa, öz ve kolay anlaşılır üslubuyla anlatıyor. Tarih kitaplarının sıkıcılığından uzak, konuyla ilgili bilinmeyenleri de ortaya koyan, zevkle okunacak bir kitap Birinci Dünya Savaşı. Türk Edebiyatı ve Birinci Dünya Savaşı / Erol Köroğlu / İletişim Yayınları / 520 s. Birinci Dünya Savaşı, ülkemizde yeterince araştırılmamış bir konu. Bu E K İ M 2 0 1 4 savaş ile edebiyat ve propaganda arasındaki ilişki ise neredeyse bütünüyle ihmal edilir. Erol Köroğlu’nun kitabı işte bu boşluğu doldurmayı hedefliyor. Propaganda alanındaki başarının ülkelerinden gelişmişliğine göre değiştiğine işaret eden yazar, Osmanlı Devleti’nin bu yöndeki çabalarını ve başarısızlığını derinlmesine araştırıyor. Yazara göre, ulusdevlet oluşumu aiçısından bütün dost ve düşmanlarının gerisinde kalan, propaganda için gerekli maddi altyapıdan yoksun olan Osmanlı İmparatorluğu, edebiyat ve kültürünü seferber etmede çok zorlanmıştı. Osmanlı aydınları, cepheye ve cephe gerisine yönelik bir propaganda alanını oluşturmayı bir türlü başaramamış, en sonunda, savaşın yol açtığı olanaklardan da yararlanarak asıl eksiğe, ulusal kültürün ve kimliğin inşasına yönelmişti. Birinci Dünya Savaşı deneyiminin 19141918 arası edebiyattaki sorunlu temsiline odaklanan çalışma disiplinlerarası bir yaklaşım sergiliyor; dönemin savaşla ilgili edebi ürünlerini, üretildikleri tarihsel bağlamla etkileşimleri doğrultusunda konumlandırarak yorumluyor. Kısa Yirminci Yüzyıl / Eric Hobsbawm / Çeviren: Yavuz Alogan / Everest Yayınları / 788 s. “Yüzyılın sonunda çoğu genç, erkek ve kadın, içinde yaşadığı zamanın geçmişiyle her türlü organize ilişkiden yoksun, bir tür sürekli ‘şimdiki zaman içinde’ yetişti. Bu durum, yaptıkları iş ötekilerin unuttuğunu hatırlatmak olan tarihçileri, ikinci bin yılın sonunda, önceki dönemden daha önemli hale getirdi. Ancak tam da bu nedenle tarihçiler, sadece olayları kayda geçiren, hatırlatan ve veri toplayan kişiler olmanın (her ne kadar bu, tarihçinin zorunlu işleviyse de) ötesine geçmelidir” diyen Eric Hobsbawm, Kısa Yirminci Yüzyıl’da kayıtçılıktan çok anlamlar üzerinde de duruyor. İki büyük savaşın, onların etkilerinin ve gelecek öngörüsünün de yer aldığı kitap, hem bir kılavuz hem de bir hatırlama kitabı. Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcından, SSCB’nin çöküşüne kadar olan dönemi ayrıntılı bir şekilde anlatan Kısa Yirminci Yüzyıl, günümüzde yaşananları anlamaya yardımcı olmayı hedefliyor. Birinci Dünya Savaşı ve Yirminci Yüzyıl / Mary R. Habeck, Geoffrey Parker, Jay Winter / Çeviren: Tansel Demirel / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 368 s. Üzerinden yüz yıl geçmesine karşın, Birinci Dünya Savaşı’nın nedenleri, niteliği ve mirası bugün hâlâ hararetli tartışmalara konu oluyor. 1914’te fitili ateşlenen büyük ideolojik ve ulusal çatışmalar, savaşan devletlerde muazzam bir değişimi harekete geçirmişti. Etkileri yirminci yüzyıla yayılan ve damgasını vuran bir değişimdi bu. Almanya’nın kıtanın hâkimiyetini ele geçirmesinin önüde durmak için savaştan başka yol yok muydu? İtilaf Devletleri’nin pek yardım etmemesi sonucunda Rusya’nın 1917’de yenilmesi ve bu yenilginin Bolşevik Devrimi’nin önünü açması mı daha kötüydü? Yoksa olası bir Alman zaferi mi? Askerler teknolojik savaşın yeni gerçekliği karşısında nasıl tepki vermişti? Savaş sürüncemede kalırken Almanya’daki sosyalistler nasıl bir saikle pasifizme yöneldi? Bu kitaba katkıda bulunan yazarlar askeri tarih, uluslararası tarih ve kültür tarihini bir araya getiren çok geniş bir literatürden yararlanarak, yirminci yüzyılın bütününü kavrayışımız açısından genel bir çerçeve sağlayan Birinci Dünya Savaşı analizi sunuyor. 19141918 Siperlerdeydik / Jacques Tardi / Çeviren: Murat Yurdakul / NTV Yayınları / 128 s. Birinci Dünya Savaşı’nı konu edinen 19141918 Siperlerdeydik dünya çapında yankı uyandırdı. 19141918 Siperlerdeydik bir “tarihçi” çalışması değil. Söz konusu olan Birinci Dünya Savaşı’nın çizgi romana dökülmüş hikâyesinden çok, kandırılarak başları belaya sokulmuş, bulundukları yerde mutsuz oldukları her hallerinden belli, tek gayeleri bir saatçik daha hayatta kalmaktan ibaret olan ve evlerine dönebilmekten, kısaca söylemek gerekirse savaşın sona ermesinden başka hiçbir dilekleri olmayan insanların başlarından geçen durumların gelişigüzel aktarılışı. Tardi’nin çocukken şahit olduğu yıkıntıya bir de Korsika kökenli dedesinden dinlediği 19141918 savaş anıları eklenince eserin ana teması da oluşmuş. Birinci Dünya Savaşı / Hew Strachan / Çeviren: Ümit Hüsrev Yolsal / Say Yayınları / 424 s. Birinci Dünya Savaşı aslında bir üçüncü Balkan Savaşı olarak başlayıp bir anda tüm dünyaya yayılan ve yirminci yüzyılın gidişatını belirleyen büyük bir olaydı. Dünya siyaseti ve uluslararası ilişkiler üzerinde İkinci Dünya Savaşı’ndan bile daha fazla etkili oldu. Üzerinden tam yüz yıl geçmiş olmasına rağmen, bugün bu etkiyi özellikle de Türkiye’ nin komşu coğrafyaları olan Ortadoğu ve Balkanlar’da hissediyoruz. Yazar Hew Strachan, dört yıl boyunca karada, denizde ve havada sürdürülen, 50 milyondan fazla insanın ölmesine ya da yaralanmasına yol açtığı tahmin edilen bu savaşın neden çıktığını, nasıl geliştiğini ve nasıl sonuçlandığını tüm önemli ayrıntılarıyla ele alıyor. n K İ T A P S A Y I 1288 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle