07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Eda Yiğit'le "Gezi Direnişi: 27 Mayıs18 Haziran” üzerine ‘Her an kaydedilmeye değerdi’ Eda Yiğit’in yayına hazırladığı “Gezi Direnişi: 27 Mayıs18 Haziran” Gezi Direnişi’ne dair geniş kapsamlı belgeselinceleme. Yayın direktörlüğünü Göksenin Deniz’in yaptığı kitabın tasarımı da Gökçen Ergüve’ye ait. Gezi Direnişi sürecinde görsel ve yazılı alanda üretilen, sosyal medyada ve basında yer alan, tartışılan, paylaşılan malzemelerin derlenmesiyle oluşturulmuş kronolojik bir belgeleme çalışması. Gezi Parkı’nda, Taksim’de, İstanbul’un çeşitli yerlerinde ve diğer şehirlerde yaşananlar, basın ve sosyal medyaya yansıyanlar, tweet’ler, ünlülerin, siyasilerin, kurum ve kuruluşların gün gün açıklamaları ve şu ana kadar yayımlanmamış fotoğraflar. Sosyal medyada anonim olarak paylaşılan afiş ve karikatürler, sokaklara dökülen duvar yazıları. TMMOB, Taksim Dayanışması, Sosyalist Feminist Kolektif, Antikapitalist Müslümanlar, Devrimci Müslümanlar, LGBT Blok, İşçi Partisi, Aydınlık gazetesi, Ulusal Kanal, Sol gazetesi ve Türkiye Komünist Partisi’yle röportajlar. Meslek odaları, taraftar grupları, sendikalar, dernekler, sanatçılar ve uluslararası destekçiler tarafından yapılan basın açıklamaları. En önemli köşe yazıları, en çarpıcı gazete manşetleri ve istatistikler. Gezi Direnişi’ni konu alan en bilindik müzikler, animasyonlar, oyunlar, mektuplar, web sayfaları, moda akımı, dergiler ve filmler. Dünyada Gezi’ye destek veren şehirlerde yapılan eylemlerden ve direnişin devam ettiği forumlardan fotoğraflar. Yiğit’le “Gezi Direnişi: 27 Mayıs18 Haziran” kitabını konuştuk. S A Y F A 1 4 n 1 9 r Gamze AKDEMİR ğitimini kentsel planlama alanında aldın. Bir sözlü tarih uzmanısın. Bu vasıflar direnişe ve kitaba yaklaşımına nasıl yansıdı, nasıl belirledi? Ayrıca kimlerden destek aldın? Şehir plancı olarak çalıştığım dönemde, çalışma hayatında mesleğime dair aldığım eğitimin gereklerini yapamadığımı düşünüyordum. Maalesef kent direkt olarak rantla ilişkilendirildiğinde, şehir planlama siyasi beklentilerden korunaklı biçimde bilimsel olarak icra edilemiyor. Sözlü tarih eğitiminden E haberdar olmam ve eğitimini almaya karar vermem de bu döneme denk geliyor. Sözlü tarih “sıradan insanların” hayat hikâyelerini kaydetmek ve bu yöntemi mesleki eğitimden gelen formasyonla buluşturmanın ötesinde “çalışmanın” dışına taşan, gündelik hayatımın içine yerleşen ve müzecilikle tanışmamı sağlayan bir araçtı. Gezi Direnişi’ne ve kitaba özel katkısını ise şöyle ifade edebilirim. Hayatın her alanında algıları açmak, “başkalarıyla” özdeşlik kurabilmek için ihtiyaç duyduğum sözlü tarih, müzecilik deneyimiyle arşivleme alışkanlığı, şehir plancı olduğum için kent hareket lerini takip ediyor oluşum bir araya geldi. “Tarihi bir ana tanıklık ediyoruz”, “her an kaydedilmeye değer” diyerek ses kayıt cihazımı yanımdan ayırmadım. Reflekslerime kulak vererek, tanıklık biriktirdim. Niyetim sadece o anı kaydetmekti, nasıl bir işlevi olacağını, nasıl kullanacağını düşünmemiştim, o an pek mümkün değildi bunu düşünebilmek zaten. Nitekim bu fikir tesadüfen yayıncımla tanışmamla ortaya çıktı. “Eğer biriktirdiğin malzemeyle ilgili bir kitap yapmak istersen” dedi ve ben o günden itibaren gündüzleri yaptığım sosyal medya mesaisinde biriktirdiğim ne varsa, üzerine ekleyerek arşivlemeye devam ettim. En başında niyetim, üzerinden zaman geçtiğinde “teyit edilmiş” yani bilgi kirliliğinden olabildiğince uzak malzemeyi biriktirmekti ama herkesin böyle bir arşive ihtiyacı olabileceğinden kitap fikrine hemen ısındım. Gezi direnişindeki anlık duygu değişimi, kısa bir anı bellekte yer eden tüm detaylarıyla kaydetme eğilimi sözlü tarih yöntemini de kullanış biçimimi oldukça etkiledi ve dönüştürdü. Başından beri biriktirdiğim sözlü tarih kayıtları bu çalışmada yer almıyor. Bu çalışma süreçte yer alan pek çok malzeme derlenerek yapılan, kapsamlı bir belgeleme çalışması oldu. Beni en çok mutlu eden, emeğini esirgemeden arşivini bize açanlar oldu. O yüzden kolektif bir desteğin ürünü. Sadece profesyonel fotoğrafçılar ya da muhabirlerden değil, ulaşabildiğimiz, orada olan, gözlem yapan herkesin irili ufaklı katkıları oldu. Fotoğraf: Kaan SAĞANAK “HER BİLEŞENİN YER ALMASINA ÖZEN GÖSTERDİM” Hayli kapsamlı bu güncede Gezi Direnişi tüm yükselişiyle aşama aşama nasıl bir kronolojik izlekte ele alınıyor? Bu bağlamda bu nasıl bir belgelemeinceleme ve bellek çalışması? Kronoloji bölümü, Gezi Parkı Olayları’nın başladığı 27 Mayıs ile Gezi Parkı’nın boşaltılarak herkesin kısa bir süreliğine umutsuzluğa kapıldığı anda duranadam eylemlerinin yapıldığı 18 Haziran tarihleri arasını kapsıyor. Bu bölümün özelliği Gezi, Taksim, İstanbul, diğer şehirler alt başlıkları altında gün gün olanları aktarması, siyasilerin ve ünlülerin açıklamaları, Tweetler, yurt içi ve yabancı basın haberleri ve sosyal medyada yer bulanlar. Onun dışında kronolojiye paralel olarak fotoğraf sahiplerinden hikâyelerini aldığımız, belgeleme niteliği öncelikli düşünülerek seçilmiş, medyada yayımlanmamış fotoğraflar bulunuyor. Direnişe destek veren, orada varlık gösteren her bileşenin yer almasını, parktaki yaşamsal örgütlenme hakkında fikir veren malzemeyi kullanmaya özen gösterdim. Tabii ki ulaşabildiğimiz kaynakların kısıtlarını da hesaba katmak gerek. Birçok sebepten dolayı kişisel arşivlerden çıkamayan fotoğraflar, videolar ve tanıklıklar olduğu için ileride daha kapsamlı ve derinlemesine belgeleme çalışmaFotoğraf: Alpay TUĞLU ları yayımlanacağından eminim. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1244 A R A L I K 2 0 1 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle