Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Füsun Saka’dan ‘Zamansız’ şi 12 Eylül ve ruhumuz Yirmi yıllık gazetecilik yaşamında sayısız haber ve söyleşinin yanı sıra İstanbul’un deprem hazırlıklarından psikoterapi öykülerine farklı konularda kitaplara da imza atan Füsun Saka bu kez, “Bir Chat Hikayesi” üst başlığıyla yayımlanan ilk romanı Zamansız‘la okura sesleniyor. korkusu duymadığı biri. Bu hiçlik gibi duran duygu tam da yalnızlık, kararsızlık, bıkkınlık, yeni bir hayata başlamak konusundaki isteksizlik değil ama hareket etme yeteneğinin kaybı ile somutlaşan bir duygu durumu ve bu tabloda anlık ve zamansız yaşama eğilim artar bu doğru... İnsan çok acı çektiğinde savunma mekanizmaları harekete geçer ve hissizlik yaşayabilir. Onlar da farklı zamanlarda ve yaşam süreçlerinde umutlarını kaybetmişler. Akışa bırakmasalar da kendi hayatlarına müdahaleleri onları tatmin etmemiş. Yorgunluk bu durumda kendini gösteriyor tabii ki. Zamanın içine hapsolma bütün insanlığın temel sorunlarından biri. Burada ikisi için de zamanla ciddi problem var. Efsa belki geri çevirmek istiyor. Selim ise geçmişinden öylesine kurtulmak istiyor ki zaman onun için sadece yaşadığı anla sınırlı olsun istiyor. Chat olayı günün hızında bunu seri halde yüze çıkaran tam bir aracı kuşkusuz... Romanı da bu hızda okutuyor... Boş boş lak lak edeceklerini sanırken chat, adeta bir ritüel halinde aktarımın, paylaşımın, açılmanın, arızalarını tamir etmeye çalışmanın, nispeten güvenli sularda çözülmenin ve en çok da hayatlarıyla hesaplaşmanın aracı olageliyor hayatlarında. Chat’in karşılıklı bir ayin olagelmesini getiren bu duyguları anlatır mısınız? Chat, romanın ana kurgusu içinde temel bir yapı olarak duruyor. Bildiğimiz sohbet yöntemi anlamında kullanılmıyor. İnternet üzerindeki bir chat programı onları sadece karşılaştırıyor ve Efsa’nın anlatımlarının bir aracı oluyor. Efsa, karşısındaki adam ya da kadının kimliğini sorgulamadan, önemsemeden, onu bir yerlere oturtmadan sadece bir aktarım aracı olarak kabul ediyor. Duygusal bir iletişime girmiyor, giremez de çünkü aslında duygusal olarak bağlandığı yerler var ve onlarla sorunlarını aşamamış. Zamansız çok önemli bir noktada hayatına giriyor ama bildiğimiz sıradan chat yapmaların vardığı nokta gibi kendi sonunu hazırlıyor böylece. Sürpriz bir final, hayatın kestirilemezliğine afili bir gönderme diyebilir miyiz? Herkes şimdi yoluna daha bir yaralı devam edecek... Diyebiliriz. Buradan çok farklı sonuçlar çıkabilirdi. Mesela Zamansız ve Efsa hiç tanışmayabilirdi ya da çok iyi arkadaş belki de âşık bile olabilirdi ama hayat daima sürprizlerle doludur. Ajitasyonun ötelendiği, perdelerin kaldırıldığı bir biçemle karşılaşıyoruz romanınızda. Roman okurla ne kanaldan, ne dilde, ne duyguda buluşsun, kavuşsun istediniz? Bir dönem hikâyesi anlatılıyor romanda ama abartılmadan, karaktere hayranlık uyandırılmadan. Hepimiz insanız... Zaaflarımız, güçlü yanlarımız ve kırılganlıklarımız var. Bir dönemin ilahlaştırılan insanlarını anlatmıyorum. (Burada 12 Eylül’den bahsediyorum tabii.) O dönemlere ilişkin çok şey yazıldı, çizildi ama zaafları görmek istemiyoruz pek. Oysa onlar yanı başımızda. Hayatta bu gibi gerçekler de var ve ben onu böyle yalın bir dille vermek istedim. ? gamzeakdemir@cumhuriyet.com.tr ZamansızBir Chat Hikayesi/ Füsun Saka/ Mephisto Kitaplığı/ 180 s. ekiyoran onu enilen dınının mu ve cvetTürk m ol ziharek dınının mhuriman mansa e etmedığı gölge ? Gamze AKDEMİR n yedi yaşında işkenceler görüp hayata yol alıyor Efsa! Elbette beklentisiz, umutsuz... Prensipleri ve ülküleri doğrultusunda romandaki herkes kişisel, toplumsal travmalardan, işkencelerden payını almış, yola devam etmeye çalışıyor... Evet, o yıllarda işkence görmek, hapiste yıllarca kalmak için devrimci ya da bir örgüt üyesi olmak gerekmiyordu. Sıradan insanlar bile bir şekilde bu muamelelere maruz kaldı. İşkencecisinden işkence görenlere kadar geniş bir skalada bulunan kitle öyle ya da böyle kaosun ortasında boğulmuş. ‘Bu durumda güçlü olan ayakta kalır’ demek çok da gerçekçi değil. Efsa da 12 Eylül ortamının karanlık yüzünü görmüş bir genç. Otuz yıldır bu konuda yazılan pek çok kitap ya da romanda genel olarak ilahlaştırılan örgüt üyeleri anlatıldı. Anlatılması da gerekir belki ama ben de sıradan insanların yani aramızdan birilerinin bu dönemden nasıl etkilendiklerini anlattım. Efsa’nınki iki ayrı boyutta yaşamak... Kocası ile ayrı bir boyut, zamanuzam, sanal arkadaşı ile ayrı... Ortasında da bir hiçlik var... O hiç kaybolmayan hiçlik duygusuyla gidiyor eli bilgisayarın tuşlarına... Efsa da yazıştığı Zamansız da yaralı, hırpalanmış, tatminsiz. Gerçeğine hiç denk gelemedikleri aşk ile dertleri var... Hayatlarının bazı dönemlerinde aykırı yaşamlar sürmüş, pes etmemişlerse de umarsız değilseler de yorguncalar... Anlık ve zamansız yaşamaya meyletmeleri de bundan (mı?) Efsa çocukluğu ve ilk gençlik yılları çok mutlu geçmiş bir insan değil. Kaldı ki özellikle 1980’lerin başlarında yaşadıkları onu oldukça hırpalamış. Hayata güvensizliği, kendini bir yere ait hissedemeyişi çocukluğuna dayanıyor. Dolayısıyla âşık olup evlendiği kocası ile bu kimlik üzerinden iletişim kuruyor yani kuramıyor ve tökezliyor. Zamansız ise onun hayatının bir bakıma bittiği noktada karşısına çıkmış ve kaybetme O manlı mizanele alni dasskiden önderinin ettiği k kısmı bu bö üçleise yakın ye gikat arın” rını mungeçen . Her yan olabu kıdınının bir anaha akerinnda c ile r, rovini birisi le oyş dünük burhem ikilemynı ikin sonar. Bu arak anda nının, m inayan rip, rinde duğunu kendi rk ayalarını 1180 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1180 Füsun Saka bölüazdığı an” oln bir unun 27 EYLÜL 2012 ? SAYFA 5