Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Mehmet Rifat’ın yazı ve söyleşileri Entelektüel Anlatıyı mı Savunuyorum? Entelektüel Anlatıyı mı Savunuyorum?, göstergebilim alanındaki öncülerimizden Mehmet Rifat’ın, anlatı kuramı ve roman örgüsü, eleştiri, ilgi alanındaki yazarlar hakkındaki yazıları ile söyleşilerinden oluşuyor ? Nurduran DUMAN ir yanda anlatı kuramının temel kavramları. Öte yanda çözümleyicianlamlandırıcı eleştirinin temel ilkeleri. Bu iki bileşenin yönlendirdiği yazı ve söyleşilerle eleştiri ve yorum çizgisi. Entelektüel Anlatıyı mı Savunuyorum? Öyle görünüyor.” Böyle diyor Mehmet Rifat Beylerbeyi, sunuş yazısında. Entelektüel Anlatıyı mı Savunuyorum? adlı kitap, çalışkan, meraklı ve hatta tuttuğunu koparan okurlar için heyecanlı yolculukların başlangıcı anlamını taşıyor. Metinler, kitaplar ve düşünceler arasında dolaşmayı seven “gezgin” okurun bilmediği ya da merak duyduğu veya bilse de yeni gözle de bakmak istediğiyle buluşmak için başka kitaplara ve yazarlara geçmesini sağlayacak ilk yolculuk, aslında tüm yolculuk da olabilir. Gezgin okurlar büyük olasılıkla yazarın imlediği başka edebi yolculuklara daha önce oraları gezmiş olsa bile çıkıp tekrar geri gelip bu yolu tamamlayacaktır çünkü. Kitabın sonunda yer alan “Kavramlar Dizini” ile “Özel Adlar Dizini” hedef ve varış listenizi oluşturmak açısından işinizi kolaylaştırabilir. Müfit ilk bölümde “anlatı hızı”, “anlatıdaki bakış açısı”, “anlatıcının işlevleri” gibi konulara eğildiği; Proust’un Kayıp Zamanın İzinde başyapıtının üzerinden anlatıcının arayışına ve roman kahramanları arasındaki hiyerarşik yapı dahil ilişkilere, André Gide’in Kalpazanların Günlüğü’nden bir roman taslağına baktığı yazılarıyla “Anlatı Kuramı ve Roman Örgüsü” üstüne eğiliyor, birçok roman öğesini ayrıntılı olarak irdeliyor. Örneğin roman kahramanlarının adlarına kafa yorduğu “Roman Kahramanlarının Gizemli Adları ve Romanların Yapısıyla Bağlantıları” alt başlıklı yazısında, her okumanın ve alımlamanın yapıtlara ayrı bir anlam yükü katabileceğine inanılan günümüzde, kahraman adlarının romanların yapılandırılmasıyla ilgili ipuçları verdiğini unutmamak gerektiğini düşünüyor. “Yazarın kişi adlarını belirlerken bu adlara vermek istediği anlamlar ile okurların çağrışım alanlarında aynı adlara verebilecekleri anlamlar da zamanın akışı içinde giderek artan bir zenginlikle değişikliğe uğrayabilir” diyen Müfit, yazarların adlara yükledikleri anlamlar ile okurların adlara verebilecekleri anlamların örtüşmek zorunda olmadığına işaret ediyor. Mehmet Rifat “B Söylemi benlikçi, megaloman, dogmatik, saldırgan değildir, Barthes tereciye tere satmaz, dediği Barthes başta olmak üzere, Ricœur, Greimas, Sartre, Camus, Sait Faik, Oktay Rifat, Ferit Edgü gibi yazarlar hakkında kaleme aldıkları, “Figürler” başlığı altında toplanmış. “Oktay Rifat’ın düşünsel artalanını yakından tanımak için kaçınılmaz bir kaynak, buradan kalkarak da usta bir şairin Türk şiir serüvenini belli anlarıyla yorumlayışını görmek için vazgeçilmez bir şiir sanatı elkitabı, bir vademecum” dediği Rifat’ın 19451986 arasındaki yazılarının toplanmış olduğu Şiir Konuşması kitabıyla ilgili yazısı okur açısından oldukça dikkat çekici: “Şair İster İstemez Bir Düşünür Olmak Zorundadır.” Buradan yola çıkarak denebilir ki bu yazının kaynaklarından biri olan Rifat’ın “Şairin Düşünürlüğü” yazısı da döneminin olduğu kadar günümüz şairlerinin de sanki kulağını çekmekte: “Bu, şairin sadece bir düşünür olmasını istemek değildir. Elbette ki, bir şiir sanatı, bu şiir sanatının da kendine göre bir düzeni vardır. Ama bu düzen, kâinat anlayışımıza, dünya görüşümüze göre ayarlanacağı içindir ki her şeyden önce şairin bir düşünür olmasını gerektirir. Gel gelelim bu o kadar kolay bir iş değildir. Dil öğrenmek ister, meyhanelerden pılıyı pırtıyı toplayıp kitaplıklara geçmek ister, okuyup yazmak, durmadan okuyup yazmak ister. Ama canım, insan da ya şair olmak ister, ya istemez. İsterse, kim dedi şairliğin yağma Hasan’ın böreği olduğunu.” Eleştiri hakkındaki yazıların bulunduğu “Eleştiri Çizgisi”nin ilk yazısı “AnlamlandırıcıÖzne Olarak Eleştirmen”, özellikle kitabın “Söyleşilerle Yorumlamak” ana başlıklı bölümünde yer alan, Gülce Başer’in Müfit’le yapmış olduğu “Bir Eleştirinin Eleştirisi” başlıklı söyleşi ile birlikte okunsa güzel olur. Başer söyleşiyi bu yazıyla ilişkin yürütüyor. Çünkü dahil olduğu bölümün adı üstünde, yazı söyleşiyle yorumlanmış da oluyor, bu da yukarıda sözünü ettiğim meraklı çalışkan okur için katmanlı haz demek. ? Entelektüel Anlatıyı mı Savunuyorum?/ Mehmet Rifat/ Yapı Kredi Yayınları/ 184 s. EYLÜL CUMHURİYET KİTAP SAYI 1180 27 2012 ? SAYFA 17