Katalog

VİTRİNDEKİLER ? Saklı Şiirler/ Ayşe Kulin/ Everest Yayınları/ 88 s. Futbol Adamları/ Simon Kuper/ Çeviren: Elif Nihan Akbaş/ İthaki Yayınları/ 400 s. Dünyanın en iyi spor yazarları arasında gösterilen Simon Kuper’in fırçasıyla, futbol dünyasının en önemli isimlerinin portreleri bu kitapta bir araya geliyor. Modern çağın ikon isimleri “Futbol Adamları” nın sayfalarını dolduran. Cristiano Ronaldo, Didier Drogba, Dirk Kuyt, Alex Ferguson, Jose Mourinho, Zinedine Zidane, Kaka, Thierry Henry, Cesc Fabregas, Andres Iniesta ve daha birçok isim kitabın sayfalarında dolaşıyor. Başka yerde karşılaşması zor anekdotlar ve bilgilerle dolu olan kitap, en az futbol kadar eğlenceli bir futbol kitabı. Hapşırık/ Erdener Ildız/ İkinci Adam Yayınları/ 150 s. Elektronik yüksek mühendisi Erdener Ildız, yaşamının en ilginç ve etkileyici olaylarını “Hapşırık” isimli kitabında topladı. Ildız, başından geçen olayları üçüncü şahıs kipiyle anlatarak öykü biçiminde sunuyor. Öyküler son derece sade bir dille anlatılmış. Hiçbir abartı veya süsleme yok ama bu durum öyküleri yavanlaştırmıyor çünkü Ildız söylenmesi gereken her şeyi gerektiği kadarıyla söylüyor. Eksik veya belirsiz bir şey bırakmıyor. Öykülerin hepsinden çıkartılacak önemli dersler de var. Ildız askeri mühendis olduğu için okuyucuyu pek yakından tanımadığı bir ortama da götürüyor. Kitap, bir kimliğin oluşumunu göstermesi ve böylece okuru kendi kimliği üzerinde de düşündürmesiyle de dikkat çekiyor. Göçmen Kalem/ Yaşar Seyman/ Bilgi Yayınevi/ 294 s. 1989’dan bu yana örgütlü yaşam ve kadın hakları konusunda, emeğin sömürüsüne karşı sendikal mücadelesini sürdüren, 2007’de Avrupa’nın başarılı kadın sendikacısı seçilen Yaşar Seyman bu kez yazar kimliğiyle okuyucu karşısında. Yaşar Seyman göçmenlik üzerine kalem oynatıyor bu ilk kitabında. Göçmen olmanın, göçmen kadın olmanın zorluğunu, emeğin ve dayanışmanın gücüyle örnek yaşamlara çeviren insanların öyküsünü anlatıyor. Bir anlamda yüreğinin göçlerini sunuyor yazar okuyucusundan sakınmadan. İçten, değerbilir, güçlü ve devingen bir kitap “Göçmen Kalem”. Uranyum Savaşları/ Amir D. Aczel/ Çeviren: Barış Gönülşen/ Alfa Yayınları/ 272 s. “Uranyum nasıl keşfedilmişti, özellikleri nasıl araştırıldı, bilimcilerin oluşturduğu değişik ülkelerden çeşitli gruplar arasındaki acımasız rekabet uranyumun daha derin bir kavranışına nasıl yol açtı?” Uranyum elementinin atomunun, küçük bir atomaltı parçacık kendisine çarptığında, basitçe ikiye bölünerek fisyon denen alışılmadık bir sürece maruz kaldığını pek az sayıda insan bilir. Amir D. Aczel bu kitabında radyoaktivitenin keşfinden, bugün uranyum zenginleştirmenin yol açtığı politik sorunlara kadar nükleer enerji ve nükleer silahlanma olgusunu mercek altına yatırıyor. Kitapta atom bombasına yol açan müthiş bilimsel keşiflerin yanı sıra, Marie Curie ve Lise Meitner gibi nükleer fiziği geliştiren kadın fizikçilerin yüzyıl başındaki erkek egemen toplumda yaşadıkları sıkıntıların da çok canlı bir tasviri yer alıyor. Zamanın Tanığı/ Necmettin Bayraktar/ Kora Yayın/ 152 s. Ölü zamanı yeniden yaşatmaya çalışan bir roman “Zamanın Tanığı”. Zamanın dünübugünü, yarının kavramı ve yaşanmışı vardı ve var olacaktı. Zamanın dünü geçmişte kalan olaylardı. Dün büyük bir savaş yaşadık. Bu savaş bir destan olarak bizi alıp götürdü. Birçok cana mal oldu. İster savaş cephelerinde, isterse savaş gölgesinde kalan şehirlerde, özellikle de Kerkük şehrinde. İşkence sehpaları kuruldu hem de zalimce. Birçok babayiğit darağacında asıldı. Ama dün bütün karanlığıyla dünde kaldı. Bugün zaman olarak dünün pençesinden kurtulur mu? “Yarınımız dünden, bugünden ilham alıp yoluna devam eder mi?” İşte, “Zamanın Tanığı” bu sorulara cevap vermenin peşinde. Maraton’da Sona Doğru/ Mustafa Mutlu/ Etik Yayınları/ 448 s. Mustafa Mutlu, bu kitapta Türkiye’de daha önce hiç denenmeyen bir şeyi gerçekleştiriyor. Bir gazeteci için pek de kolay olmayan bir işe soyunuyor ve yıllar önce yazdığı yazılarla hesaplaşıyor. Sahibinin değil kendi sesi olan yazar; iz bırakmış yazılarının peşine takılıyor ve ilk kez bu kitapta yayımlanan yüzlerce yeni yazıyla bugün gelinen noktayı gözler önüne seriyor. Mutlu, kitapta gazeteciliğin olmazsa olmazlarından fikri takip’teki ustalığını da sergiliyor ve hem yazılarıyla hesaplaşıyor hem de her zamanki gibi hesaplaşma yazılarına devam ediyor. Birçok ünlü kalem de kitapta yazılarıyla yer alıyor. Üsküp’ün İçinde Kumaş Biçerler/ Hâle Seval/ Kaknüs Yayınları/ 108 s. “Vardar Nehri’nin üzerindeki köprüyü geçerken yüzlerini birbirlerine döner, kendilerini, kim olduklarını unutur, sadece sevda olurlardı.” Hale Seval bir yolcunun penceresinden bakıyor, Balkan coğrafyasının insanını tarihi mekânlarla birleştirerek hikâyeleştiriyor bu kitabında. Aşkı, arayışı, ayrılığı, hayatı ve ölümü, bazen Üsküp’ün çarsısında yarım kalan bir sevdaya, bazen Harâbâtî Baba Tekkesi’nde bir yakarışa, bazen de kahvede yaşlı bir dedenin gülümsemesine dönüştürüyor. Çakal/ Frederick Forsyth/ Çeviren: Zeynep Heyzen Ateş/ E Yayınları/ 416 s. Frederick Forsyth’nin en ünlü kitaplarından “Çakal” yeni çevirisiyle tekrar okuyucu karşısında. Fransa cumhurbaşkanı De Gaulle’e planlanan bir suikastı anlatan roman, türünün tüm zamanlardaki en önemli ve başarılı örneklerinden biri. Hangi adla hangi ülkeden ve ne zaman geleceği belli olmayan bir kiralık katille gizli servisler arasındaki korkunç bir kovalamacadan hızını alıyor roman. Polisiyemacera seven tüm okurlar için bir klasik niteliğinde “Çakal”. ? 5 TEMMUZ 2012 ? SAYFA 25 ? Aşk Yayı “Yıllardır defter sayfalarında bekleyen satırların okurla buluşmasına önce itiraz ettim ama şiirler benimle aynı fikirde değildi; fısıldaşmaya başladılar aralarında. Nefes almak, ete kemiğe bürünmek, hayata katılmak istediler... Sonuçta onlara boyun eğdim.” Romanlarıyla tanınan Ayşe Kulin bu kez bilinmeyen, bambaşka bir yüzüyle çıkıyor okuyucularının karşısına; şiirle. “Çocuklarıma şiirmasallar yazdım. Arkadaşlarım yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş yaşlarına, babam seksen yaşına basarken, onlar için kutlama şiirleri yazdım; eğlenceli yolculuklarımızın, keyifli günlerimizin anılarını, hatta en hüzünlü anlarımın duygularını bile düzyazıyla değil, şiir formunda ifade ettim” diyor Kulin kitabın Önsöz’ünde. Nisan’a Mektuplar/ Enver Aysever/ Remzi Kitabevi/ 150 s. “Sen İstanbul kızısın. Erguvan görünümlü, Boğaz kokulu, şiirli ve sevgili! Umutsun elbet. Güzel bir cümlesin. Tutkulu bir melodi... O yapmayı çok sevdiğin kız resminin ta kendisi! Saçları mavi, upuzun elleri kalem gibi incecik, hep gülümseyen, morlara, turunculara, erguvan pembesine boyanmış o kızlar gibi... Hayat dolu...” Enver Aysever’in yeni kitabı “Nisan’a Mektuplar”, bir babadan yaşadıklarımıza dair sarsıcı tanıklıklar ve saptamalardan oluşuyor. Aysever, tekrar okuyucuların karşısında. Kayıp Taşlar/ Asuman Bayrak/ Ayrıntı Yayınları/ 192 s. Asuman Bayrak ilk romanı “Kayıp Taşlar”da yaratılış efsanesini, ilk kötülüğü farklı bir bakış açısıyla yorumluyor. Güzeller güzeli cennet yüzlü Aklima ile her şeyi tevekkülle karşılayan sessiz Lebuda, Habil’le Kabil’in kız kardeşleriydi. Aklima Kabil’in ikiziydi, Lebuda ise Habil’in. İsimleri bazı eski metinlerde geçse de pek tanınmaz, bilinmezler. Bin yıllar öncesinde işlenen cinayetin en yakın tanıklarıdır onlar. “Kayıp Taşlar” sevinçleri, acıları, umutları ve hayal kırıklıklarıyla yaşamı ve onun akıldışılığını, kendi cehennemini yaratan insanın trajedisini yansıtıyor. Seküler ve Dinsel: Aşınan Sınırlar/ Nilüfer Göle/ Metis Yayınları/ 170 s. Nilüfer Göle, sekülerdinsel ayrımını benlik, devlet ve kamusal alan açısından inceliyor bu kitabında ve bugün çatışma ve uzlaşmalarla, iç içe girişlerle, yeniden yorumlamalarla ikiliğin her iki teriminin de kayda değer biçimde dönüştüğünü ileri sürüyor. Yakın dönemde seküler modernliğin ve ona ait iktidar alanlarının ciddi bir sorgulamayla karşılaştığını, bu sorgulama ve karşılaşmanın en belirgin biçimde ortaya çıktığı yerin Avrupa olduğunu, İslamın Avrupa’daki varlığının hem Avrupa’nın hem de Müslümanların kendi benlik temsillerini dönüştürdüğünü, Avrupa Birliği’nin siyasal ve kültürel geleceği açısından bir tür turnusol kâğıdı işlevi gördüğünü dile getiriyor yazar. Kitap; Göle’nin farklı zamanlarda yazılmış yedi makalesini bir araya getiriyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI “Ölü perisi kekle yaratt ayrın Soysa yine k yor. M rında mand müm bitme nıyor İlkgü 128 s Meriç okurl yazar tapta kapıl deney yıllar “İlkg başla tımla de, ge arka p sesine 1168 SAYF