29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Robert Musil’den ‘Öğrenci Törless’in Bunalımları’ Yalnızlık, sadık dostum Robert Musil Öğrenci Törless’in Bunalımları’nda, yatılı okuldaki bir öğrencinin ergenlik çağında içinde bulunduğu kimlik arayışını ve bu süreçte ortaya çıkan algılarını anlatıyor. ? Cüneyt ARSLAN vusturyalı yazar Robert Musil’in ilk romanı olan bu yapıt 1906’da yayımlandığında AvusturyaMacaristan İmparatorluğu çöküş dönemine girmiş ve uygarlık tarihinin ilk dünya savaşı kopmak üzeredir. Avrupa on dokuzuncu yüzyıldan yirminci yüzyıla girerken siyasi, kültürel ve sosyal alanlarda köklü devinimler yaşarken endüstri devrimi, zamanın yönetim biçimi olan monarşi ve krallıkların zayıflamasına yol açmıştır. Modernizm Descartes’tan sonraki ikinci büyük ivmesini kazanarak bütün toplumsal alanlarda etkisini göstermeye başlamış ve bunun sonucunda insanlar içinde bulundukları kalıpları yeniden sorgulayarak çalkantılı bir döneme girmişlerdir. Hem mühendislik hem de felsefe eğitimi görmüş olan Musil bu dönemin yalnızca bir bireyi değil, aynı zamanda analitik düşünme biçimi ve çok yönlü donanımıyla olağanüstü bir gözlemcisi olmuştur. Kendisi salt dönemin toplumsal olgularını değil aynı zamanda devrim niteliğindeki yirminci yüzyılın bilim tarihi ve bilim felsefesini de yakından takip etmiş, adeta mercek altına alıp ebebiyat yoluyla yansıtmıştır. Bu da belki kendisinin modern dünya edebiyatının klasikleri arasında, tıpkı İngiliz edebiyatının James Joyce’u, Fransız edebiyatının Marcel Proust’u gibi, yerini almasını sağlayan başlıca neden olmuştur. Öğrenci Törless’in Bunalımları, yatılı okuldaki Törless adlı öğrencinin ergenlik çağında içinde bulunduğu kimlik arayışını ve bu süreçte ortaya çıkan algılarını çarpıcı bir biçimde anlatmaktadır. Bir yandan gerçekçi ve rasyonel, diğer yandan da yaratıcı ve hayal dünyası geniş bir öğrenci olan Törless henüz bir kimlik arayışı içinde olduğunun farkında değildir. Kendisi okul hayatının getirdiği sıradan sorumluluklardan sıkılmış, daha çok çevresindeki her şeyin felsefi ve psikolojik boyutuyla ilgilenmektedir. Törless için örneğin hayali sayılarla hesaplar yapan zeki bir insanın nasıl çıldırmadığını kavramak, okulda göreceli bir başarı hedeflemekten daha ilgi çekicidir veya diğer bir ifadeyle matematikteki “sonsuzluk” kavramını felsefi boyutta anlamaya çalışmaktır Törless’in amacı. Ancak bu farklı anlamsal alanlar iki farklı gerçeklik doğurmakta ve işleri iyice zorlaştırmaktadır. Kişiliğindeki bütün bu özelliklerin yanında onların yarattığı çelişkilerin de farkında olan Törless çaresiz ve şaşkındır. Onu diğer öğrencilerden ayıran bu durum çevresini daha eleştirel bir biçimde değerlendirmesine yol açarak onu yalnızlaştırır. Bu süreçte onun en sadık dostu yalnızlığı olmasına rağmen can sıkıntısından içinde bulunduğu diğer öğrencilerle iletişim kurar. Törless’in okul arkadaşları olan ve romanda yer alan diğer figürler Beineberg, Reiting ve Basini’dir. Günün birinde Törless, Beineberg ve Reiting, arkadaşları Basini’nin hırsızlık yaptığını görür ve onu yakalarlar. Törless’e göre bu hemen idareye bildirilmesi gereken bir durumken diğerleri buna karşı çıkarak bu durumu Basini’ye şantaj yapmak için kullanmak isterler. Onu kendileri yargılamak ve ardından da cezalandırmak istemektedirler. Diğerlerinin bu sadizm dolu istemleri karşısında Törless boyun eğer ve Basini’nin cezasını çekerken en azından onun içinde bulunduğu pikolojiyi ve hisettiklerini anlamak üzere o da onların yaptıklarına ortak olur. Yapıtta bu arayışa verilen cevaptan çok bu süreçte yaşananlar ve bunların kazanımları okuyucuya kendi derinliklerinde yatan ama “üstü örtülmüş” şeyleri sorgulatıyor: “Yaşadığı tutkudan önce var olan, sadece tutkunun dal budak salarak üzerine örttüğü şey, o asıl nesne, o asıl sorun sapasağlam duruyordu ayakta: Uzaklık ve yakınlığa göre değişen o ruhsal perspektif, ansızın olaylar ve nesneleri, bizim bakış açımıza göre, birbiriyle hiç kıyaslanamayacak, birbirini tümden yabancı değerlerle donatan o akıl almaz ilişki olduğu gibi duruyordu” (s. 228). Musil yapıtında işte bu ilişkinin üzerindeki örtüyü kaldırıyor ve sıra dışı bir şekilde, tüm çıplaklığıyla okuyucunun gözleri önüne seriyor. Çevirinin niteliğiyle ilgili söylenebilecek tek şey, altında Kâmuran Şipal imzasını taşıması. Usta çevirmen Şipal metni ve yazarı özümseyerek çok nitelikli bir çeviri yaratmıştır. Çevirmen, Musil’in yapıtında edebi yolla iletmeye çalıştığı felsefi ve psikolojik öğeleri kusursuzca aktarmış, bu çerçevede meydana çıkan birçok zorluğun üstesinden gelmiş ve buna rağmen yazarın kullandığı edebi üslubuna sadık kalmış, okunması keyifli ve akıcı bir çeviriye imza atmıştır. Modern bir kimlik arayışını adeta belgesel niteliğinde anlatıp aynı zamanda da bu süreç içerisindeki gözlem ve algılarını sorgulayarak okuyucuyu nefessiz bırakan bu önemli yapıtı gözden kaçırmayarak dilimize kazandırması yayınevinin küçümsenmemesi gereken bir başarısıdır. ? Öğrenci Törless’in Bunalımları/ Robert Musil/ Çeviren: Kâmuran Şipal/ Alakarga Yayıncılık/ 230 s. 5 TEMMUZ 2012 SAYFA 17 A CUMHURİYET KİTAP SAYI 1168 Robert Musil ?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle