05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T 29 ŞUBAT ÇARŞAMBA ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇİLİNGİRLER ahmut Turgut, on birinci ayda, kitap fuarında imzalayıp vermişti. Bir türlü denk getirip söz edemedim. Oysa sözü edilesi bir çalışma. Enver Ercan yayına hazırlamış, TÜYAP basmış, büyük boy, kuşe kâğıt, Mahmut Turgut’un kusursuz fotoğraflarıyla bezenmiş bir özleyiş kitabı: Yüreğimdeki Çiçekler Mahmut Turgut’un Objektifinden Kaybettiklerimiz. “Edebiyat dünyamızın yakın zamanda yitirdiği değerli isimler” yer alıyor kitapta. Böyle olacağını bildiğim için erteleyip durmuşum belki de söz etmeyi. Her sayfada bir tanıdık. “Ah, evet. O da ölmüştü değil mi?” diye bir acı. Onlarla bir daha görüşemeyecek olmanın acısı. Ama kitap güzel, çok güzel… 1 MART PERŞEMBE “Süre” ve “süreç” sözcükleri birbiriyle karıştırılıyor ve karıştıranlar gittikçe çoğalıyor. Hem Okşan Aytolu hem de Selim Yekta Işık birbirilerinden habersiz bu konudan yakınmışlar. “‘Süre’ ve ‘süreç’, anlamları farklı iki kelime, fakat son zamanlarda hem de en ciddi ağızlarda bu iki sözcüğün karıştırıldığını, ‘süreç’ kelimesinin artık neredeyse ‘süre’ yerine kullanılmakta olduğunu şaşkınlık ve üzüntü ile görmekteyim. Bu yanlış kullanımı dile getirirseniz çok sevinirim.” demiş Okşan Aytolu. “Süreç“ sözcüğünün yerli, yersiz ve çoklukla da yanlış kullanımı mutlaka dikkatinizi çekmiştir. Daha önce değindiyseniz tekrar zahmet etmeyin lütfen ama dikkatinizden kaçtı veya değinmeye fırsat bulamadıysanız, konuya açıklık getirirseniz sevinirim.” diyen Selim Yekta Işık, o açıklığı kendisi getirmiş zaten: “TDK Sözlüğünden tekrar kontrol ettim: ‘Aralarında birlik olan veya belli bir düzen içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay veya hareketler dizisi, vetire, proses’ şeklinde tanımlanan bir isim olmasına rağmen, yaygın olarak ve giderek de pervasızca ‘Süre, müddet, zaman, zaman dilimi, aşama, merhale’ sözcüklerinin yerini almış durumda; özellikle de görsel basında.” dedikten sonra, doğru ve yanlış kullanımın örneklerini de vermiş: “Süreç işliyor; yargı sürecine müdahale etme M yin.”(DOĞRU)....(Ama bazı siyasiler tarafından ağızlara pelesenk edildiği için hoş değil!) “Bu üç günlük kısa süreçte....”(YANLIŞ; sözcük “sürede” olmalı) “Bu süreçte yapılabilecekler bununla sınırlı.” (YANLIŞ, sözcük “aşamada” olmalı) Ben de bunu yapacaktım zaten. Sözcüklerin anlamlarını verip aralarındaki farkı vurgulamaya çalışacaktım. Süre, “başı ve sonu belli bir zaman aralığı” demek. “Akıp giden zamanın içinde belli bir bölüm”. Süreç ise devam eden bir akış, “bir olayın ya da olayların, işlemlerin belli bir sonuca doğru gidişi, düzenli olarak birbirini izleyen değişmelerle gelişip oluşması”. 2 MART CUMA Canan Aratemur Çimen’in sorusu ilginç: “Özellikle haber kanallarındaki tartışma programlarında reklam zamanı geldiğinde sunucular ya ‘Şimdi bir araya gidiyoruz’ veya ‘Şimdi reklama gidiyoruz’ ifadelerini sıkça kullanıyorlar. Türkçede reklama veya araya gitmek doğru bir ifade değil diye düşünüyorum. Sizin bu konudaki düşüncenizi merak ediyorum.” Öyle diyorlar gerçekten ve bir yere gittikleri yok; oturuyorlar oturdukları yerde. Dilsel açıdan bakarsak “gitmek” eylemine bir yan anlam daha eklemiş oluyorlar. Yanlış sayamayız; ama yadırgatıcı. Bir süre daha duyarsak yadırgamaz olacağımız kesin. Her programı sık sık bölmekten rahatsız olmalılar ki reklamların başlayacağını nasıl haber vereceklerini bilemiyorlar. Kimi zaman da “kısa bir reklam arası” veriyorlar. O kısa ara, bitmek bilmiyor; biter gibi olduğunda yeniden başlıyor. Bizim Amerikalı damat bile Türk TV’lerindeki reklamların çok uzun sürmesinden yakınmıştı. Demek Amerikalıyı bile şaşırtmayı başarıyoruz bu “ara”larla. Ekranın her yanından reklam fışkırdığı yetmedi, şimdi bir de dizilerin içine reklam alınır oldu. Bakıyorsunuz en duygulu sahnede kahramanımız ışıklar saçan, dev gibi bir reklam panosunun önünde dikilip hayal kuruyor. 3 MART CUMARTESİ Madem TV dünyasına daldık Semih Oktay’ın sorusuna da yer verelim: “27 Şubat 2012 Pazartesi günü Haber Türk televizyon kanalında 13.00 haberlerinde sunucu Didem Hanım Suriye’den seçimleri bildirecek olan iş arkadaşı Ceyda Karan’a ‘Merhabalar Ceyda’ diye hitabına başladı. ‘Merhabalar Didem’ diyerek karşıladı onu arkadaşı; habere devam ettiler sonra. Bu ‘merhabalar’ deyişi bana doğru gelmiyor. Bir ihtimal bu deyiş, dışarıdan içeri giren birinin, içerideki kalabalık kitleye hitabı olabilir. Tek bir kişinin, bir kişiye hitabı ‘merhabalar’ biçiminde olabilir mi?” Aklıma gelmeyecek bir soru… Dubai Havaalanının girişinde “Merhaba Service” diye bir tabela gördüğümde nasıl da şaşırmıştım. Bir de Yakup Kadri’nin Yaban romanında geçer. Ahmet Celal, “Merhaba” deyince köyün hocası sinirlenir: “Merhaba, merhametten gelir. Sen kim oluyorsun da bana merhamet ediyorsun?” diye paylar Ahmet Celal’i. Daha önce de bir okurum, “Merhaba, ‘Benden size zarar gelmez.’ demekmiş, doğru mu?” diye sormuştu. Osmanlıca Lugat (Ferit Devellioğlu) “‘genişlenin’, ‘rahat oturun!’ manasına bir saygı sözü” diyor “merhaba” için. Sözcüğün, çoğul ekini, seslenilen kişilerin sayısına göre alması gerektiğini sanmıyorum. “Merhabalar” derken eklenen “lar”, “selamlar” derkenki gibi, bir abartma anlamı katmak için konuyor olmalı. 5 MART PAZARTESİ Balıkesirli yazarlar ve şairler bir dernek kurmuşlar. Kısa adı BAYŞAD (Açılımı: Balıkesir Yazarlar ve Şairler Derneği). Yay/ada Alışveriş Merkezi destek oluyor, salon veriyormuş. Daha önce bir şiir etkinliği düzenlemişler. İlk konukları da sanırım ben oldum dün. Bu büyük alışveriş merkezleri pek çok yerde var artık. Belki onlar da bulundukları yerdeki kültür sanat etkinliklerine destek olmak isterler, diye yazdım. Hani akıllarına gelmiyordur belki, anımsatayım diye… 6 MART SALI Kahire’nin Mor Gülü adlı öykü kitabı gelince Anais Martin’in niye kitabına Woody Allen’ın filminin adını verdiğini düşünmüştüm. Oysa kitapta aynı adı taşıyan bir öykü var; bu öyküde de sık sık filme göndermeler yapılmış. Adına uygun, morun egemen olduğu bir kapağı, bir de mor bir iç kapağı var kitabın, kapaktaki kabartmalı yazılar da mor olunca mor bir şenlik kurulmuş. Anais’i tanımasam öykülerinde kendisini bu kadar bulur muydum kestiremedim. Öykülerin Moda İstanbul ile Valance Fransa’da yazıldıkları bilgisi, Anais’in yaşamıyla ilgili bir ipucu. Öykülerdeki baskın müzik öğesi ve öykülerde geçen müzik terimlerinin öykünün sonunda “meraklısı için” diye bir notla verilmesi de Anais’in operacı kimliğinin kanıtı gibi. Şaşırtıcı, muzip öyküler içeriyor kitap, eğlenceli. ? [email protected] [email protected] www.feyzahepcilingirler.com BULMACA Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Aziz Kemal Hızıroğlu’nun Mühür adlı şiir kitabını çıkaran yayınevinin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı şiir kitabından dizeler ortaya çıkacaktır. Dikkat: “E/28” harfi ipucu olarak yerine konmuştur. 9 G 19 H 20 1 B 2 D 3 K 4 E 5 H 6 K 7 K 8 J Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU [email protected] 10 D 11 A 12 K 13 C 14 C 15 A 16 B 17 C 18 A 37 38 44 66 39 9 69 B 21 C 22 A 23 F 24 F 25 H 26 E 27 B 28 E G H H. “… Tanrısı” (Wilbur Smith’in bir romanı). 29 J 30 B 31 I 32 I 33 F 34 F 35 D 36 I 37 G 38 G 39 50 25 19 79 5 I. “Joseph …” (Arabulucu, Meksika’da Cinayet ve Kaderini Arayan Adam adlı filmleri de olan, ABD’li tiyatro ve sinema yönetmeni). 40 A 41 A 42 C 43 D 44 G 45 G 46 D 47 D 48 E 49 J 50 51 D 52 F 53 A 54 J 55 I 56 A 57 A 58 C 59 F 60 D 61 E 36 32 63 31 55 62 K 63 I 64 A 65 J 66 G 67 B 68 D 69 G 70 C 71 D J. “… iştir kişinin lafa bakılmaz” (Ziya Paşa). 72 A 73 C 74 C 75 B 76 A 77 J 78 D 79 H 80 J 54 8 77 80 65 29 49 C. “ne olurdu, bir kadın / elleri avucumda, / bahsetse yaşamanın tadından başucumda / … …” (Necip Fazıl Kısakürek). Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Melih Cevdet Anday’ın bir şiir kitabı. K. Ter, arak. 61 26 4 48 F. “Yeni Park gazinosunda kasabanın … kara dut şerbetiyle beraber bir parça da içki içilir.” (Reşat Nuri Güntekin). 12 7 6 62 3 1151. sayının çözümü: A. MERİH, B. ECE, C. TUTUNAMAYANLAR, D. İNCİ, E. NEBİL ÖZGENTÜRK, F. CR, G. EMRE, H. NUŞ, I. GÖÇMÜŞ KEDİLER BAHÇESİ, J. İK, K. ZELİŞ. Şiir: “Şimdi hangi müneccim kunt sözler/ eyler şu bahçeler için tarumar/ ateşböceklerine güz’iken?” 64 40 57 72 53 11 76 74 58 21 70 14 17 42 45 13 73 D. Anılmak, adı geçmek (iki sözcük). 15 18 22 41 56 B. Sylvia Plath’ın bir yapıtı. 35 68 10 71 51 43 46 78 60 2 47 33 23 59 24 34 52 G. (Kadınlar) Gebelikte bazı yemeklerden tiksinip bazı şeyleri yemek için aşırı istek duymak. 15 20 30 27 75 67 16 1 E. “… Harikalar Diyarında” (Derviş Zaim’in ilk romanı). CUMHURİYET KİTAP SAYI 1152 MART 2012 ? SAYFA 35
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle