Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER ? Lamb/ Bonnie Nadzam/ Çeviren: Özlem Yüksel/ İthaki Yayınları/ 204 s. la da desteklenen bu çalışmayı İstanbul tarihiyle ilgilenenler ya da İstanbul’u seven herkes ilgiyle okuyabilecek. Cadı ve Sihirbaz/ James Patterson/ Çeviren: Selim Yeniçeri/ Artemis Yayınları/ 304 s. “Ağabeyim Whit’in, bu işten son dakikada kurtulmanın mümkün olup olmayacağını merak ettiğini görüyordum. Annemin, ben ve Whit için sessizce ağladığını görüyordum. Babamın, son anlarımızda sefilce davranmanın bir anlamı olmadığını bana ve ağabeyime hatırlatırcasına gülümsediğini görüyordum... Yalnız, anlatırken kendimi fazla kaptırıyorum. Dilimi tutamıyorum. Buraya, halka açık idamımıza gelene kadar, anlatılması gereken bir sürü şey var. En iyisi biraz gerilere gidelim…” “Cadı ve Sihirbaz”, Whisty ve Whit Allgood kardeşlerin akıl kamaştıran hikâyesini anlatıyor. Bir gece yarısı ailelerinden koparılıp alınan ve hapsedilen biri kız biri erkek kardeşler, cadı ve sihirbaz olmakla suçlandılar... Namus Töre ve İktidar/ Pınar Ecevitoğlu/ Dipnot Yayınları/ 496 s. “Şiddet kullanma tekelini elinde bulunduran egemen devletin, söz konusu ayrıcalığını bazen birileri kullanmaya kalkarsa, üstelik bunu bir tür yasaya dayanarak yaparsa bu durumu nasıl ele almak gerekir? Birileri, şiddetin en uç biçimi olarak öldürme yetkisini kendinde görüp eyleme geçerse ne olur? Namus adına işlenen cinayetler örneğin, nasıl bir gerçekliğe işaret etmektedir?” Pınar Ecevitoğlu’nun kaleme alıdığı bu kitap; siyaset biliminden antropolojiye, sosyolojiden siyaset felsefesine farklı disiplinlerden olanlar için konu hakkında ufuk açıcı bir duruş sergiliyor. Oyun – Vadi/ Krystyna Kuhn/ Çeviren: Firuzan Gürbüz/ Pegasus Yayınları/ 328 s. Grace Koleji’nin yeni öğrencileri okula girişlerini kayıkhanedeki harika bir partiyle kutlarlar. Ama Julia ve arkadaşları çok geçmeden Kanada dağlarının ortasındaki ıssız vadide bir şeylerin ters gittiğini fark eder. Kolejin çevresinde neden fazlaca yasak tabelası vardır? Ve koleji Google Earth’da bulmak neden olanaksızdır? Julia’nın kardeşi Robert bir kızın Mirror Gölü’ne atlayıp girdap tarafından dibe çekildiğini görünce olaylar gelişir. Ama kimse ona inanmaz Julia bile. Geçmişin karanlık gölgelerini sonsuza dek ardında bıraktığını sanırken onların vadide tekrar su üstüne çıkacağından henüz habersizdir. Bu gizemli maceranın ilk cildi “Vadi” okuyucularla buluşuyor. Büyük Petro/ Paul Bushjovitch/ Çeviren: Berna Akkıyal/ İletişim Yayınları/ 182 s. Hakkında daima çelişkili yorumlar yapılan, delilikle dahilik, despotlukla hoşgörü, dinsizlikle sofuluk, avamilikle entelektüellik, askerlikle salon adamlığa arasında hayranlıkla ve kahırla anlatılan biriydi Petro. Bonnie Nadzam’dan ezber bozan, 2011 FlahertyDunnan İlk Roman Ödülü kazanan “Lamb” okuyucuların karşısında. Nadzam bu ilk romanında sürükleyici ve son derece orijinal bir hikâyeyle selamlıyor herkesi. Rahatsız edici öyküsü kolaya kaçan sınıflandırmalara direniyor ve okuyucuların çocukluk, yetişkinlik, acı, güzellik ve aşka dair bildiklerine meydan okuyor. Nadzam’ın “Lamb”la Amerikan romanında yepyeni bir akım başlattı söyleniyor. Hikâye/ Halid Ziya Uşaklıgil/ Özgür Yayınları/ 128 s. “Hikâye”, Türk edebiyatında teorik yazılarında ileri sürdüğü düşünceleri yapıtlarında uygulayabilen ender karakterlerden biri olan Halid Ziya Uşaklıgil, edebiyatımızda “hikâye” ve “roman” ayrımının bile tam olarak yapılamadığı bir dönemde ve henüz yirmi üç yaşında kaleme aldığı bu yazılarda, ileride yazacağı romanlarının teorik temelini oluşturur. Kitap, romanın Batı’da geçirdiği evreleri, romantik ve realist roman anlayışlarını karşılaştırarak ve realizmin üstünşüğünü örneklerle sergilerken diğer yandan Türk romancılığının başlangıcından o güne kadar bir kritiğini de yapıyor. Kitabı yayına Prof. Dr. Fazıl Gökçek hazırlamış. Tarihte Anlam/ Karl Löwith/ Çeviren: Caner Turan/ Say Yayınları/ 344 s. Heidegger’in öğrencilerinden Alman filozof Karl Löwith, en önemli eserleri arasında yer alan “Tarihte Anlam” adlı kitabında teoloji ve tarih arasındaki problematik ilişkiyi ele alıyor. Löwith bu ilişkiyi irdelerken ortaya koyduğu tarih yorumunu alışılagelmişin aksine modern zamanlardan başlayıp başlangıca geri dönerek yapıyor. Burckhardt, Marx, Hegel, Kierkegaard, Voltaire, Vico, Bossuet, Joachim, Augustine ve Orosius gibi önemli Batı düşünür ve tarihçilerinin görüşleriyle örülen “Tarihte Anlam”, Löwith’in, tarihsel düşüncenin on sekizinci yüzyılda başladığı yaygın görüşünün aksine tarih felsefesinin bir taslak olarak Hıristiyanlık ve Yahudilik inancıyla başladığı ve eskatolojik modelin sekülerleştirilmesiyle son bulduğu görüşüne dayanıyor. Ortaçağda İstanbul/ Paul Magdalino/ Çeviren: Barış Cezar/ Koç Üniversitesi Yayınları/ 184 s. GrekoRoma dünyasının son büyük kentsel yerleşimi Konstantinopolis, nasıl ortaçağ Hıristiyan Avrupa’nın en büyük kentine dönüştü? Yedinci yüzyılda halifelerin fetih rüyalarını süsleyen kentle 1453’te Fatih Sultan Mehmet’in fethettiği kent arasında ne gibi farklar vardı? Dünyanın önde gelen Bizans tarihçilerinden Paul Magdalino, yazılı kaynakların yanı sıra arkeoloji ve mimarlıktan da yararlanarak ortaçağ İstanbul’unu okuyucuya tekrardan düşündürüyor. İstanbul’u ortaçağa uzanan bir resme oturtmak amacıyla fotoğraflarSAYFA 32 ? 15 MART 2012 Güvenliği polis gücüyle sağlanan, çöpleri toplanan, cadde üstündeki binaları restore edilen, kadınların ve her sınıftan insanların sosyal hayata katıldığı bir şehir hayatı düşünmüştü, bunu yollarını açtı, uyguladı. Bürokratik devletle sınırlı kalmayan iyileştirmeler yaptı, şehre, sosyeteye, salonlara farklı sınıflardan karşılaşmasını kolaylaştıracak aleniyetler kazandırdı. Bu doğrultuda “Büyük Petro”, tuhaf, cezbeli, inatçı, romanesk, iddialı bir devlet adamının biyografisi değil sadece. Bir Doğu toplumunun Avrupa’yla hesaplaşmasının, modernleşme seyrinin de hikâyesi aynı zamanda... Osmanlı Türkçesine Giriş/ Mehmet Kanar/ Say Yayınları/ 214 s. Osmanlı Türkçesini öğrenmeye başlayanlar için hazırlanan bu kitapta, Osmanlı Türkçesinde kullanılan Arap alfabesi, harflerin birleştirilmesi, heceler, okuma yöntemleri üzerinde durulmuş; Farsçanın ve Arapçanın Osmanlı Türkçesindeki varlığı özüyle anlatılmış, metin uygulamalarıyla konuların daha iyi kavratılmasına çalışılmış. Ayrıca Eski Anadolu Türkçesine ait örnek kelimelerle zenginleştirilen kitap, kolay anlaşılır anlatımı ve seçilmiş örnekleriyle Osmanlı Türkçesini yeni öğrenmeye başlayanlar için önemli bir kaynak haline getirilmiş. Alanda yaptığı çalışmalarla tanınan Mehmet Kanar’ın kaleminden çıkan kitap, meraklılara ve bu alanda eğitim almak isteyenlere faydası olacaktır. Balthus’ün Anıları/ Hazırlayan: Alain Vircondelet/ Çeviren: Orhan Suda/ Yapı Kredi Yayınları/ 182 s. “Balthus’ün Anıları”nda yirminci yüzyılın en büyük ressamlarından birinin kendi ağzından derlenmiş, heyecan verici anıları; sanat, resim, yaşam ve ölüm üzerine düşünceleri, gözlemleri, aykırı ve öfkeli yargıları var. Balthus, ölümünden kısa süre önce sanat tarihçisi bir biyografi yazarına yazdırdığı “Anılar”da Pairs, Roma ve İsviçre’de sürüp giden heyecanlı yaşamını, Artraud’yla, Giacometti’yle, Picasso’yla dostluklarını, resimlerini, aşklarını ve kızgınlıklarını anlatıyor. Balthus’ün içini döktüğü bu “Anılar” iki yıl süren bir çalışmanın ürünü olarak doğmuş ve Balthus bu süre içinde yaşamı boyunca çok ender yaptığı üzere içini Vircondelet’ye dökmüş. İstanbul ve Ege Yollarında/ Henry Christmast/ Çeviren: Mustafa Özbaş/ Kitap Yayınevi/ 150 s. Bu seyahatname Henry Christmas’ın 1851’de üç cilt olarak basılan “Akdeniz Kıyıları ve Adaları” adlı eserinin son cildini oluşturuyor. İlk iki cildi İspanya, Portekiz, Kuzey İtalya, Avusturya ve Yunanistan’a ayıran yazar, son cildi İstanbul’un yanı sıra, Efes, İzmir, Bergama, Salihli, Alaşehir, Denizli ve Akhisar’ı kapsayacak şekilde Anadolu’ya ayırmış. Christmas önsözde belirttiğine göre; uzun süren sağlık sorunlarının ardından hem rahatlamak için hem de sıcak iklimlerin kendisine yararlı olacağı düşüncesiyle yola koyulmuş; seyahatnamesini, gözlemlediği ülkelerin o günlerde tarihlerinin çok ilginç ve kritik bir döneminde olduğunu düşünerek kaleme almış. Kitabın ilk üç bölümü İstanbul’a ayrılmış, sonraki on bölüm ise Ege’nin antik kentlerine...? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1152 FA 31