Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OKURLARA ilk romanı. Bir kadının var oluş hikâyesini anlatan Eşik, siyasal ve ideolojik çatışmaların içindeki bir kız çocuğunun açmazlarını, çelişkilerini ilmek ilmek örerken bir ailenin fertleri olan öteki roman karakterlerinin ruhunda, düşünce dünyasında yaşanan dönüşümü de özgün bir üslupla yansıtıyor. Roman, 12 Eylül’e 80 kuşağının bakışı olarak okunabileceği gibi bundan tümüyle bağımsız şekilde, babakız sevgisi ve çatışması, siyasi ilişkilerle biçimlenmiş bir ailenin öyküsü, genç bir kadının var oluş mücadelesi ve toplumsal dönüşümlerin birey üzerindeki yansımaları olarak da okunabilir. Irmak Zileli’yle romanını konuştuk. İki güzel insan, iki seçkin şair, Ataol Behramoğlu’yla Metin Demirtaş ve onların 19701995 yılları arasındaki mektuplaşmalarından oluşan ‘Şiirin Kanadında Mektuplar’ adlı kitap. İki şair arasında gidip gelen, kimi zaman umutlu, kimi zaman yaşananlara kırgın ve kızgın mektuplar. 12 Mart ve 12 Eylül faşist darbelerinde yurtdışındaki dönem, Barış Davası ve hapislik yılları... Paris’te yaşanan politik göçmenlik, hasretler, ekonomik sıkıntılar, edebiyat dünyasında Halkın Dostları, Militan, Sanat Emeği gibi ses getirmiş dergilerin çıkış öyküleri, biri Antalya’da diğeri İstanbul’da hapiste ve Paris’te yurt özlemi içinde yaşarken sanki hep birlikteymişler gibi, içinde şiir yüklü yazışmalardan oluşan ‘Şiirin Kanadında Mektuplar’ üzerine Demirtaş ve Behramoğlu’yla söyleştik. Bol kitaplı günler... ‘Eşik’, Irmak Zileli’nin P P uşkin’in Gizli Günlük’ü “otantik” bir belge mi, kesinlemek şimdilik güç. Kitabı yayımlayan Mikhail Armalinsky’nin sunuş yazısında aktardıkları da, muamma Nikolay Pauloviç de, doğrudan doğruya Borges’in Ficciones’inden fırlamış iki karakteri andırıyor. ervasız Pertavsız EN S BATUR Puşkin’in gizli günlüğü Bütün bu “hikâye”nin de, metnin de düzmece olması olasılığı düşük sayılamaz. İngilizceye 1986’da, Fransızcaya 1994’te, Türkçeye 2001’de (Chiviyazıları) çevrilen kitap üzerinde sanırım tartışılmıştır; her ne söylenmişse habersizim, karşıma bunca gecikmeyle benim gecikmemle çıkan kitabı iki oturuşta okudum ve çarpıldım: Orası kesin. Yevgeni Onegin nedeniyle 199193 arası (özellikte de Nabokov’un dudak uçuklatıcı eleştirel basım notları üstünden) üzerinde yoğun biçimde konaklayışımdan bu yana hiç dönmemiştim Puşkin’e ne bir vesile olmuş, ne bir gereksinme doğmuştu içimde. Birden, Gizli Günlük’le birlikte üstüme çöktü yüce hayalet, yeniden. Günlüğün düzmece olma olasılığından yola çıkacağım. Kimliği bulanık (soyadı bile bilinmiyor). Nikolay Pavloviç, Rusya dışına kaçırması için Armalinsky’ye ulaştırmış elyazmasını. Gelgelelim, özgün elyazması değil burada söz konusu olan (o, kayıp hâlâ): Puşkin, sanırım kimse okuyamasın diye Fransızca tutmuş günlüğünü, yayına esas teşkil eden versiyon, Nikolay Pavloviç’in özgün yazmadan Rusçaya yaptığı çeviri bir defa daha “The Çans” şakası, Nabokov’un Rusça çevirisinden yeniden İngilizceye döndürdüğü Poe çevirisindeki gibi! Dolayısıyla, okuduğum metin, aslı yitmiş görünen Fransızca versiyonun Rusça çevirisinden yeniden Fransızcaya çevrilmiş bir gölgesi. Anadilindeki Puşkin’den çifte kavrulmuştan öte uzaklıktaki günlüğün yazınsal değerini kim ölçebilir bugün? Özgün elyazmasına bir gün ulaşılır ve yayımlanırsa, daha yakın mesafeden bakılabilecektir. Gelgelelim, geçirdiği bütün akrobatik dilsel serüvene karşın, okuduğum günlük yakıcı özellikler barındırıyor, bunu hemen belirtmeliyim. Giderek, düzmece olsa bile özgün bir metin bu, diyeceğim: Konunun uzmanı olmanın çok uzağındayım belki; gene de okuduğum kitabı Puşkin yazmadıysa, ancak onun yazabileceği gibi yazılmış olduğu görüşüne ulaştırdı beni okuduklarım. DÜELLO HAZIRLIĞI 18361837 dönemini, 27 Ocak 1837 günkü düelloda öldüğü hesaba katılırsa yaklaşık bir yıllık bir dönemi kapsıyor 200 sayfalık günce. İlk satırında Dantès’i düelloya çağırdığı bilgisiyle başlıyor, mahut günün sabahında ya da bir önceki gecenin ucunda son satırına varıyor şair. Öyleyse, bir düello hazırlığı güncesi. Bir bakıma bu, birçok bakımdan ötesi: Puşkin’in bütün fantazma mekanizmasını açığa vuruyor Gizli Günlük: Neredeyse Sade’dan beklenecek (kaldı ki ona değiniyor Puşkin) bir cinsel taşkınlık belgesi. Kıskançlığının maraz boyutu sızıyor her satırdan. Çarla ve Saray çevresiyle ilişkileri de düpedüz sapkınlık kertesinde. Nabokov, sanırım yetişememişti kitabın ortaya çıkışına, yazıklandırıyor beni bu: Otantikliği, içeriği, dillerarası fantastik yolculuğu hakkındaki düşüncelerini öğrenmek için neler vermezdim! XIX. yüzyılın ilk yarısının en büyük şairi Puşkin değil mi? Fransız Devrimi’nden on yıl sonra doğmuş, Pugaçev hikâyesi yeter rüzgârı nasıl arkasına aldığına. Şairlerin erken ölüm çağı: Lermontov, Novalis, Shelley, Keats, Lord Byron, sonra onlara Rimbaud’dan Yesenin’e gidecek tayfa katılacak. Ateşler içinde kıvranan bir beyin, ruh, gövde. Besbelli o düelloda olmasa sonrakinde ölecekmiş. TURHAN GÜNAY eposta: turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr Puşkin’in bütün fantazma mekanizmasını açığa vuruyor Gizli Günlük. Neredeyse Sade’dan beklenecek bir cinsel taşkınlık belgesi. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Turhan Günay Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal/ Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 Yerel süreli yayın Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1125 8 EYLÜL 2011 SAYFA 3