25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

V TR NDEK LER ¥ sal İslamın yükselişine karşı laik hassasiyetin nasıl etnik milliyetçiliğe ve Batı karşıtlığına da elverdiğinin izini sürüyor. Kadınlar, Yağmur ve Kuşlar/ Hikmet Çetinkaya/ Cumhuriyet Kitapları/ 272 s. “Gökyüzünün gölgesinde oturuyorlardı. Hüzün gitmiş yerini sevinç almıştı... Olimpos’un eteklerinde, bir eylül sabahı uyandıklarında onlar uzak ve solgun çocukluk günlerini anımsayıp, umutla birleşen bir sese koşmaya hazırlanıyorlardı... Erkek elinden tuttu kadının... Dedi ki: ‘Gözlerin gülümsüyor yine!’ Her sabah yaşlı güneşle uyanan iki sevgili el ele tutuşup suyla hesaplaştılar, rüzgâra yüzlerini sürdüler... Bir gece önce ay denize vururken oynadıkları oyun, tenha iskelede gök tanrısı Zeus’u bile kıskandırmıştı... Peki aşk neydi onlar için?..” Usta gazeteci Hikmet Çetinkaya’nın hayatı ve kadınerkek ilişkilerini sorguladığı denemeleri yeni baskısıyla tekrar okuyucuların karşısında. Uyanış Devirlerinde Tercümenin Rolü/ Hilmi Ziya Ülken/ Türkiye ş Bankası Kültür Yay./ 316 s. “Medeniyet sürekli bir yürüyüştür. Her ulus, büyük medeni akışla birleşen ve ona karışan yeni bir sudur. O kendinden bir şeyler getirir fakat onu büyük akışa katmasını bilmezse hiçbir şey yapmış olmayacaktır. Medeni akışa ayak uydurmak demek ona karıştığı yere kadar bütün fikir mahsullerini tanımak ve onlarla yoğrulmak demektir. Kendi içine kapanmış, başkalarından habersiz ve kendi kendine doğup büyüyen, devresini tamamlayan medeniyetler yoktur. Eski Sümer ve Mısır Yunan’a, Yunan Latin’e ve İslama, İslam ve Latin dünyaları Rönesans vasıtasıyla Avrupa medeniyetine ulaşır. Bu sürekli yoldan ayrılan ve ayrı kalan dallar kendi kendine çürüyüp düşmeye mahkumdur: Eski Amerika medeniyetleri bundan dolayı yarım kalmış ve yemişlerini vermeden kaybolup gitmiştir.” Hilmi Ziya Ülken’in ‘Seçme Eserleri’ yayımlanmaya devam ediyor. Dizi kapsamında okuyuculara sunulan son kitap ise “Uyanış Devirlerinde Tercümenin Rolü”. Ülken bu kitabında medeniyet kavramından yola çıkarak kırılma noktalarında tercüme çalışmalarının nasıl etkili olduğunu tartışıyor. Karanlığın Yüreği/ Joseph Conrad/ Çeviren: Erhun Yücesoy/ Can Yayınları/ 182 s. Joseph Conrad’ın denizci olduğu yıllarda Kongo’ya yaptığı bir yolculuktan esinlendiği “Karanlığın Yüreği”, yazarın en önemli yapıtı olmasının yanı sıra sömürgecilik konusunu derinlemesine irdeleyen bir metin. Roman, sömürgecilik olgusunu incelerken roman kahramanı Marlow’un karşılaştığı üç farklı karanlığı; insan eli değmemiş Kongo’nun karanlığını, Avrupalıların yerlilere yaptığı zulmün karanlığını ve her insanın içinde gizli olan kötülük yapma arzusunun karanlığını ele alır. Conrad, Kongo Nehri’nde bir teknenin kaptanı olarak çalıştığı sırada, kendisi de Avrupalı sömürgecilerin acımasızlığıyla karşı karşıya kaldı ve zulümden, binlerce filin öldürülmesine neden olan fildişi elde etme hırsından, sömürgeci yaşamının nafileliğinden nefret etti. “Karanlığın Yüreği” de, aslında insanoğlunun ruhundaki karanlığın derinlerine yapılan bir yolculuktur. Yeni Belgeler Işığında OsmanlıHabsburg Düellosu/ Özlem Kumrular/ Kitap Yay./ 280 s. Elimizdeki kitap 16. yüzyılda OsmanlıHabsburg ilişkilerinin Avrupa’yı nasıl şekillendirdiğine tanıklık edebilmek adına dünyanın dört bir yanına dağılan belgeleri bir araya getiriyor. Simancas Arşivi’nden çıkan bir belgeyle gün ışığına çıkmaya başlayan bir olay Napoli’de ya da Tunus’ta unutulmuş bir kütüphanenin, unutulmuş bir rafından çıkan bir kitabın verdiği ayrıntılarla çözülmeye devam ediyor. Haberler, elçi raporları, Venedik balyoslarının düzenli olarak tuttukları ve dönüşte senatoya sundukları raporlar, kilisenin basıp dağıttığı antipropaganda için kullanılan kitapçıklar, vakayinameler; Cebelitarık’a yapılan saldırı zamanında tutulan günlükler; hükümdarlar, büyükelçiler, elçiler, kral naipleri, valiler ve din adamları çemberinde dolaşan mektuplar; sınırlar arasında gidip gelen casuslar, tüccarlar, küçük din adamları gibi kişilerin yazılı ya da sözlü olarak verdikleri haberler bu döneme ışık tutuyor. Küresel syan 68/ Mete Kızık/ Cumhuriyet Kitapları/ 214 s. 68 küresel isyanında yeşeren, kadınların eşitlik mücadelesi, çevre ve insan hakları, yeni boyutlardaki antikapitalist, antiemperyalist hareketler, tüketici hakları, dünden bugüne ve yarınlara uzanan önemli bir miras. Diğer yandan, insan yaşantısında artık sözü bile edilmeyen kazanımlar da var 68 isyanının sonuçları arasında. Kürtaj, doğum kontrolü, cinsellik, modem eğitim, rock, sanatta sınırsızlık, savaş karşıtlığı, mini etek, çevre, hayvan hakları bilinci, reşitlik yaşı, flört, katılımcılık, üniversite özerkliği, seçme seçilme hakkı bir yanıyla 68 küresel isyanının kazanımları. Mete Kızık’ın yaşatısının yarısından fazlasını geçirdiği Avrupa’da dönemin eylemcilerinin de katkı ve önerileriyle hazırladığı bu kitapta, toplumsal ilerlemenin motoru 68 dönemini her dinamiğiyle ele alınıp gözler önüne seriliyor. Yağmurlar Nereye Yağar/ Hidayet Karakuş/ Cumhuriyet Kitapları/ 234 s. “Yağmurlar Nereye Yağar”, bir ayağı köyde, bir ayağı kentte olan aydınların bireysel, toplumsal sorunlarını işleyen bir roman. Yaşamları boyunca içinden çıktıkları çevrelerle yaşamlarını kurdukları ortamlar arasında ikilem içinde hep geriye bakarak yaşamak zorunda kalan aydınların dramını anlatıyor Hidayet Karakuş romanında. Toplumun göz ardı edilen gerçeğine ışığını yönelten yazarın sorumluluk bildirisi “Yağmurlar Nereye Yağar”. Bolvadinli Mehmet Sinan Bey’in Harp Hatıraları/ Mehmet Sinan Özgen/ Yayıma Hazırlayan: Servet Avşar, Hasan Babacan, Muharrem Bayar/ Türkiye ş Bankası Kültür Yayınlar/ 240 s. “Arkadaşlar! Geceden beri fasılasız devam eden bombardımanları kulaklarınızla duydunuz ve bu bombardımanlara hedef olan kale ve istihkâmların halini gözlerinizle gördünüz. Şimdi, millet ve vatan, önüne durulmaz bir tehlike ve yine bu andan itibaren büyük bir imtihan karşısındayız. Milletimizin kara veya ak tarihini biz ve bizim toplarımız yazacaktır. Bize doğru yaklaşan bu tehlikede ben de içinizdeyim. Binaenaleyh soğukkanlılığınızı muhafaza ediniz. Düşman gemilerinin arkası görününceye kadar hiç ateş etmeyeceksiniz, bundan sonra bacaların dibine müsademeli tane ile fasılasız indirerek atış yapacaksınız, mesafeler her topun yanındaki grafiklerde yazılıdır.” Bu sözler Bolvadinli Mehmet Sinan Bey’e ait. Birinci Dünya Savaşı’ndan İstiklal Savaşı’na bir teğmenin gözünden savaş hatıraları yer alıyor bu kitapta. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1125 FA 27 SAYFA 28 8 EYLÜL 2011
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle