Katalog

V TR NDEK LER ¥ Ruh Koleksiyoncusu/ Tess Gerritsen/ Çeviren: Boğaç Erkan/ Doğan Kitap/ 298 s. zamanın doğası, evrenin yapısı ve evrimi; tüm bunlar çeşitli karikatür ve dipnotlar eşliğinde eğlenceli bir dille anlatılıyor. Yazarların amacı ise fiziğe genellikle yapıştırılan “sıkıcı” yaftasını tersine çevirip bu konuların aslında ne kadar ilginç ve eğlenceli olduğunu göstermek. Zamanın Kokusu/ Nur Yazgan/ Kırmızı Kedi Yayınevi/ 188 s. Nur Yazgan, yeni romanı “Zamanın Kokusu” ile insana dair sırları anlatmaya devam ediyor. Yazgan, “Zamanın Kokusu”nda ölümü bir gölgeye dönüştürüp kendisinden köşe bucak kaçan insanların arasına bırakıyor. Kendi halinde insanların yaşadığı küçük bir kasabada başlayıp Habil ile Kabil’in yaşadığı zamanlara uzanan roman, insan ruhunun karanlık haritasını da gözler önüne seriyor. Yazgan, Anadolu’nun kadim kültürünün o büyülü dilini kullanarak, başlangıcı ve sonu olmayan bir yolculukta okuyucusunun zihnini akrepsiz, yelkovansız bembeyaz bir kadrana çeviriyor. Harem’den Mektebe/ Songül Keçeci Kurt/ Yitik Hazine Yayınları/ 176 s. Songül Keçeci Kurt’un “Harem’den Mektebe” adlı kitabı, Osmanlının temel eğitim kurumlarına değinmekle beraber 19. yüzyılda kadınların eğitim gördüğü kurumları ana hatlarıyla inceliyor. Günümüz eğitim kurumlarının temelini oluşturan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında pek çok mevkide görev alacak kadınların yetiştirildiği bu kurumlar, eğitim tarihi açısından son derece önemli bir yer tutar. Kitapta; Harem’deki sıkı eğitimden, ev hanımı yetiştirecek okullara; öğretmen okullarından, hemşire yetiştiren okullara kadar çok çeşitli mektepler kronolojik olarak ortaya konuyor. Eser, bu yönüyle alanında yapılan ilk ciddi çalışmalardan birisi. Bilimde Arapların Altın Çağı/ Danielle Jacquart/ Yapı Kredi Yayınları/ 128 s. 9. yy.’dan 15. yy.’a kadar Yakındoğu’da, İspanya’da, Orta Asya’da ve Mağrip’te âlimler; astronomi, matematik, optik, tıp ya da mekanik alanında öne çıktılar. Ortak bir dil olan Kuran dilinin benimsenmesi, yedi yüzyıl boyunca İslam coğrafyasının çeşitli yerlerinde araştırmaların devam etmesi, bölgesel ya da dinsel kökenleri epeyce farklı olan âlimlerin çalışmalarının bütününün “Arapların bilimi” başlığı altında toplanmasına yol açıyor. Danielle Jacquart bu yapıtıyla Arapların bilim tarihindeki zengin geçmişini okuyucuların tekrardan keşfetmesini sağlamayı amaçlıyor. stanbul Nereye?/ Deniz Göktürk, Levent Soysal, pek Türeli// Metis Yayınları/ 478 s. “İstanbul Nereye?”, sanayi sonrası kapitalizm diye adlandırılabilecek yaşanılan dönemde, İstanbul’un dünya sahnesine yükselişini konu alıyor. Bir kültür, tarih ve çeşitlilikler kenti olarak yansıtılan İstanbul imgesine yeni yaklaşımlar ve çözümlemeler getirmeyi Polisiye gerilim türünün usta kalemi Tess Gerritsen yeni romanı “Ruh Koleksiyoncusu” ile okuyucuların karşısında. Romanda Boston’da bir müzenin bodrumunda iki bin yaşında olduğu sanılan bir mumyanın keşfinin kamuoyunda büyük ilgi uyandırması, ancak bilgisayarlı tomografi taraması sırasında mumyanın bacağında iki bin yıl öncesine ait olamayacak bir madde olan kurşun bulunması sonucu dedektif Jane Rizzoli ile adli tıp uzmanı Maura Isles’ın yollarının kesişmesi sonucunda gelişen olaylar anlatılıyor. Aramızdaki Duvar/ Ludmila Filipova/ Çeviren: Hasine Şen/ Doğan Kitap/ 474 s. Ludmila Filipova kendisinin Bulgaristan’da tanınmasını sağlayan bu ilk romanında dedesi eski başbakan Grişa Filipov’un günlüğünden ve resmi belgelerden faydalanarak yakın dönem Bulgaristan tarihini etkileyici bir biçimde gözler önüne seriyor. “Aramızdaki Duvar”, engel tanımayan bir aşkın da hikâyesi aynı zamanda. Bulgaristan’daki komünist rejimin son yıllarında çocuklar için düzenlenen bir yılbaşı partisinde, güvenlik görevlisi Apostol Bukov’un oğlu Boris, başbakanın torunu Anna’ya âşık olur. Yüksek duvarların ardındaki Anna’ya asla ulaşamayacak olması, Boris’in mevcut düzene isyanını ve başarma hırsını körükler ve bu ikili yılla sonra tekrar karşılaşacaktır... Zor Günlerin Şiirleri/ Hüseyin Haydar/ Kaynak Yayınları/ 134 s. Hüseyin Haydar, “Zor Günlerin Şiirleri”yle okuyuculara, adanmış insan karakterleri sunuyor. Bu insanları Ergenekon demircisinden, Kava’dan, Spartaküs’ten, Nesimi’den, Hallacı Mansur’dan, Şeyh Bedrettin’den, Kuvayı Milliye kahramanlarından tanıyoruz aslında. Hüseyin Haydar yeni şiirleriyle okuru, vicdanından ve tarih bilincinden yakalayıp mücadele sahnesine çekiyor. İnsanoğlunun iyiye ve güzele duyduğu özleminin, haksıza ve zalime beslediği öfkenin dili olmayı amaçlıyor. Türkiye’nin ve dünyanın içinden geçtiği zor günlerde yazılan bu şiirler, diğer bir yönüyle de hayata tanıklık ediyor. Evren Kullanma Kılavuzu/ Dave Goldberg, Jeff Blomquist/ Çeviren: Cemal Yardımcı/ Metis Yayınları/ 308 s. “Işık hızıyla hareket ederken aynaya baksam ne görürüm? Sadece bakarak gerçekliği değiştirebilir miyim? Uzay Yolu’ndaki gibi bir ışınlama makinesi yapabilir miyim? Büyük Hadron Çarpıştırıcısı dünyayı neden yok etmedi? Evren genişliyorsa neyin içinde genişliyor? Bir kara deliğe düşsem ne olur? Pratik bir zaman makinesi yapabilir miyim?” Bunlar “Evren Kullanma Kılavuzu”ndaki sorulardan sadece birkaçı. Kitap bu ve benzeri soruları cevaplamanın yanı sıra, fizikteki en önemli sorunları anlaşılır ve esprili bir dille ele alıyor. Görelilik kuramı, kuantum mekaniği, olasılık ve rastgelelik, parçacıkların standart modeli, uzayın ve CUMHURİYET KİTAP SAYI 1115 amaçlıyor. Kitap; İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti programı süresince kent idaresi, sivil toplum örgütleri, sanatçılar, aktivistler ve genel kamu arasındaki etkileşimleri incelemek düşüncesiyle hazırlanmış. Akademik araştırmaların yanı sıra kültür alanında çalışan uygulamacıların da katkılarını içeren kitaptaki yazılar kentsel dönüşümden, mimarlık ve koruma’ya, sanat sergilerinden sinema ve edebiyata kadar dallarını uzatıyor. 1473/ Bedia Ceylan Güzelce/ April Yayıncılık/ 150 s. Bedia Ceylan Güzelce “1473”te Otlukbeli Savaşı’nı konu ediyor. Bu savaşta Türk’ün Türk’le, Müslümanın Müslümanla savaşacağı kesinleşmiş, kimilerine göre bu kıyamet alameti sayılmıştı. Hepsi Türk, hepsi Müslüman olan askerlerin arasında binlerce hayvan ve onların da arasında iki kirpi vardı. Bütün canlılar gibi, onların da ikinci cinsiyeti aşktı. Yuvalarının üstünde birbirini öldürmek için sıraya girmiş zafer düşkünlerini taklit ederek yere düşerken, dualar ettiler. Bu şekilde ölmeyecekleri bir dünyaya yeniden gelebilmek için... Halep/ Serhat Öztürk/ Can Yayınları/ 176 s. Dört yüz yılı Osmanlı egemenliğinde geçmiş, beş bin yıllık bir kent Halep. Yemekleri mutfak kültürümüze, yaşantısı edebiyatımıza, deyişleri dilimize girmiş bir kent aynı zamanda. Serhat Öztürk, taş ve zaman üzerine yazmış olduğu bu kitabında, Karagöz’deki kadim dolaba binerek, araklar ve şaraplar eşliğinde Hollywood filmlerine esin kaynağı olan Tanrı Hadad’dan St. Simeon’un hikâyesine, Kapalıçarşı’nın dehlizlerinden kalenin etrafında şekillenen yeni dünyaya, hecin develerinden vişneli kebaba, Araplara bakışımızdaki garbiyatçılıktan Halep Ermenilerine, Neanderthal insanından Ümmü Gülsüm’e bir kültürel coğrafyayı kuşatmaya çalışıyor. Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi Bir Dönemin Anatomisi 19921993/ Fatih Atan// Dönence Yay./ 144 s. Fatih Atan yeni çalışması olan “Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi Bir Dönem Anatomisi”nde, 14 Ağustos 1992 30 Eylül 1993 Abhazya Kurtuluş Savaşı sırasında Türkiye Abhaz ve Kuzey Kafkasya Diyasporası’nın içerisinde bulunduğu ortam ve Abhazya’ya destek çalışmalarını belgeler ışığında okuyuculara sunuyor. Sürgün/ Sedat Erden/ Artshop Yayıncılık/ 108 s. “Sürgün”, Avustralya’ya göçmen olarak giden ve bir gemide tayfalık yaparak ülkesine dönen yazarın, Avustralya’daki sürgünlük yıllarından çarpıcı kesitler sunuyor. Sedat Erden sağlam, arı bir dille dünyanın bilinmeyen bir köşesinden çarpıcı insan manzaraları aktarıyor. Romanın sonunda da yaşamıyla dürüst ve sıkı bir hesaplaşmaya giriyor. Romandaki insanlar ‘kurmaca insanlar’ değil, sokakta karşımıza çıkan “yaşayan” in¥ sanlar. 30 HAZİRAN 2011 SAYFA 27