Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER ¥ keli terör örgütü olarak gösterilen Hamas hakkında bilinmeyenleri, örgütteki rolünü, ailesi ve anavatanından kopmanın ona verdiği acıyı, Hıristiyan öğretisini kabul ederken aldığı riskleri ve Ortadoğuda tek çözümün ne olduğunu anlatıyor. Kral Lear/ William Shakespeare/ Uyarlayan: Ilya/ Çeviren: Sabri Gürses/ Everest Yayınları/ 208 s. Japon çizgilerinden esinlenen ve Shakespeare’in özgün metinlerinden Richard Appignanesi tarafından uyarlanan bu dizi, mangacıların çizimleriyle günümüzde hâlâ yaşayan yazarın sözlerini öğrenciler, Shakespeare okurları ve manga hayranları için canlandırıyor. William Shakespeare’in ünlü oyunu “Kral Lear” bu dizi kapsamında mangalaştırıldı. Yaşlı şef Kral Lear’ın krallığını üç kızı arasında bölmeye karar vermesi bir peri masalı gibi başlar, fakat gelmiş geçmiş en korkunç trajedilerden biri olarak sona erer. Shakespeare’in kıyamet havasında geçen tiyatro oyununun bu manga yaratımında, olay, 18. yüzyıl Amerika’sının şiddetli tartışmalara yol açan sömürge sınırlarına taşınır. Kral Lear bu kez gerçek bir son Mohikandır. Bu dizi kapsamında mangaya uyarlanan diğer oyunlar ise şunlar: “Venedik Taciri”, “VIII. Henry”. Türk Romanında Karnaval/ Alper Akçam/ Ürün Yayınları/ 456 s. Alper Akçam, “Türk Romanında Karnaval, Bahtin’in tezlerinden yola çıkarak Türk romanına bakıyor. Bahtin’in kuramlarıyla Türk roman tarihini yeniden ele alıyor. “Anadolu’da karnaval geleneği var mıydı?” sorusunu soruyor ve araştırmalarını bu konu üzerine yoğunlaştırıyor. Akçam, Karagöz ve ortaoyunundan başlayarak çağdaş romancılar Hüseyin Rahmi, Yaşar Kemal, Kemal Tahir, Kemal Bilbaşar, Oğuz Atay, Dursun Akçam ve Orhan Pamuk’tan Hasan Ali Toptaş’a kadar geliyor. Alper Akçam, Türk romanını değerlendirmek için yeni bir yöntem öneriyor ve uyguluyor. Kitap, genişletilmiş ikinci baskısıyla okuyucuların karşısına çıkıyor. Gerçeğin Etiği/ Alenka Zupancic/ Çeviren: Ahmet Süreyya Özcan/ Epos Yayınları/ 286 s. “Kim ‘iyi’, Kim ‘kötü’, Neden ‘iyi’ Neden ‘kötü’” Yüzeysel bir bakışla Lacan, Kant’ın tam bir antitezi gibi görünür. Bununla birlikte, Lacan’ın ‘Gerçek’ kavrayışı Kantçı etiğin bu yeni yorumu için belkide en yararlı desteği sağlar. Alenka Zupancic kitabında, bu iki filozofla ilgili okumalarını sürekli mukayese ederek ortaya bir ‘gerçek etiği’ koyuyor ve etikteki yıkıcı unsurun radikal şekilde restore edilmesi için ortalığı temizliyor. Ayrıca Zupancic’in çalışması, bu konuda referans kitap olma özelliğini de taşıyor. Sarıyer ve Büyükdere/ Tansu Bele/ Heyamola Yayınları/ 144 s. “Sarıyer tepelerinde ablam resim yapar, ben de babamla birlikte çiçeklerin, böceklerin peşinde koştururdum. Katırtırnağı, çam kozalağı, at kestanesi, kocayemiş toplar, kelebek yakalardık, bunları biriktirirdik. Daha sonra böcek de yakalamaya başladık, büyük bir koleksiyon yaptık. Babam küçük küçük cam kapakları Geç Barbarlık Çağı 1 – Dünya ve Türkiye/ Oktar Türel/ Yordam Kitap/ 300 s. ODTÜ İktisat Bölümü emekli Öğretim Üyesi Prof. Oktar Türel’in 1979 ve 2010 yılları arasında kaleme aldığı yazılardan yirmi üçü, “Geç Barbarlık Çağı” (III) adı altında ve iki kitapta, ilk yayımlandıkları biçim ve içerikleriyle okuyucuların karşısına çıkıyor. ‘Dünya ve Türkiye’ alt başlığını taşıyan “Geç Barbarlık Çağı 1”de okuyucuya on bir yazı sunuluyor. Yazılarda; Avrupa Birliği, IMF, Dünya Bankası, Rusya, Akdeniz coğrafyası ve Latin Amerika işlenen konular arasında yer alıyor. Çoluk Çocuk/ Patti Smith/ Çeviren: Yiğit Değer Bengi/ Domingo Yayıncılık/ 308 s. Pek çok eleştirmen tarafından 2010’un en iyi kitabı olarak gösterilen ve son olarak ‘National Book Award’u kazanan “Çoluk Çocuk”, bir aşk hikâyesi olarak başlayıp bir ağıt olarak sona eriyor. Altmışların sonu, yetmişlerin başındaki New York, onun zengin ve fakir insanları, sanatçıları ve serserileri romanın arka fonunu oluşturuyor. Yolun başında birbirlerine göz kulak olmaya söz vermiş iki genç sanatçı, Patti Smith ve Robert Mapplethorpe’un yükselişini ve şöhret kapısını aralayışlarını nefes kesici bir içtenlik ve saflıkta anlatan kitap, otobiyografik özelliğiyle de dikkat çekiyor. Ağa’nın Akmayan Gözyaşları/ Hamit İzol/ Deysek Yayınevi/ 348 s. “Ağa’nın Akmayan Gözyaşları”, Güneydoğu’nun, Urfa’nın kumalar arası mücadelenin, ağalık düzeninin, feodal ilişkilerin, sermaye değişiminin, toplum gelişiminin romanı olarak niteleniyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin gayrı resmi tarihini içeren “Ağa’nın Akmayan Gözyaşları”nda Hamit İzol, 2. Abdülhamit döneminden başlayarak 1980’lere kadar uzanan bir süreçte, aşiret ilişkilerini, kadınlar arası rekabeti, kan davasını ve çıkar çatışmalarını yalın bir dille okuyucuya sunuyor. Gölge/ Hüseyin Bul/ Başka Yerler Yayıncılık/ 96 s. Okuyucular Hüseyin Bul’u önde gelen çeşitli edebiyat dergilerinde yayımladığı öykülerinden tanıyor. Yazarın öykülerini bir araya getirdiği kitabı “Gölge”de Hüseyin Bul, Türkiye’de yaşanan toplumsal değişimlerin insanlar üzerinde bıraktığı izlerin peşine düşüyor ve onları deşerek tüm “gerçekliğiyle” okuyucuya sunuyor. Okul sıralarında, tarlalarda, fabrikalarda yaşanılan hayatın karşılığını taşıyan öyküler var bu kitapta. Ayrıca yazarın öyküleri, eskilerden bir hava da taşıyor okuyucuya. SAYFA 36 olan, ikiye katlanabilen bir koleksiyon kutusu yaptırmıştı amcasının marangoz oğluna… Küçücük kutularında, pamuk parçaları üzerine yerleştirdiğimiz kelebek, tespih böceği, arı gibi hayvanların ölüleriyle çok ilginç bir koleksiyon oluşturmuştuk.” Tansu Bele ‘İstanbulum’ dizisi kapsamında yayımlanan bu kitabında Serıyer’i ve Büyükdere’yi anlatıyor okuyuculara. Yaraya Tutulan Ayna/ Gökhan Arslan/ Mayıs Yayınları/ 78 s. “Hadi kalk, eve gidelim artık/ Hayat bu gece bize yatıya gelecek/ Yarın sabah erkenden; kana hürmet” “Yaraya Tutulan Ayna” ‘Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü 2010’un sahibi Gökhan Arslan’ın ilk şiir kitabı. Daha öncesinde şiirlerine çeşitli edebiyat dergilerinde rastlanan Arslan, şiirlerini bir araya getirdiği ilk kitabıyla, şiirseverlerin karşısına çıkıyor. Abdülhak Hamit’in Mektupları Büyük ve Tutkulu Bir Aşkın Belgeleri/ Çeviren: Lizet Deadato/ Erko Yayıncılık/ 224 s. Tanıştıklarında 60 yaşında olan “şairi azam” Abdülhak Hamit ile 19 yaşındaki Lüsiyen’in aşkları her zaman ilgi çekmiş, gündemde olmuşlar. İlişkilerindeki gelişmeler önemli magazin haberlerinden sayılıp gazete ve dergilerde haber olmuş. Çiftin fotoğrafları poster olarak dergilerin eklerinde dağıtılmış. Lüsiyen, 19 yaşında şairle karşılaştığında nişanlı olmasına ve yaş farkına aldırmadan Abdülhak Hamit’in peşine düşmüş, bir yolunu bulup onunla tanışmış ve aralarında çok sıcak bir ilişki oluşmuş. Bu kitapta Lüsiyen’in 1920 ile 1927 yılları arasında Abdülhak Hamit’e Fransızca yazdığı mektupların çevirisi yer alıyor. Bu mektuplar, tutkulu bir aşkın ve beraberliğin belgeleri olmakla beraber, düşman işgali altındaki Türkiye’nin ve Kurtuluş Savaşı’nın izlerini de taşıyor. Anadolu Tarımının 150 Yıllık Öyküsü/ Nevzat Evrim Önal/ Yazılama Yayınları/ 216 s. Nevzat Evrim Önal, bir doktora tezinden hareket ederek bu çalışmayı, Türkiye’de tarımın, köylülüğün, emekçi sınıfların sorunlarıyla, kaderiyle ilgilenen herkesin dikkatine tam sunuyor. “Anadolu Tarımının 150 Yıllık Öyküsü”, sadece yüz elli yıllık tarımsal dönüşüme değil, Türkiye’nin sosyal tarihine de aydınlatıcı açılımlar getirmeyi amaçlıyor. Aşk da Rüya Görür/ Atilla Yaşrin/ Kanguru Yay./ 176 s. “Bana ne öğrettiğini biliyor musun: ‘Kadını mutlu etmeye çalışarak onu her zaman mutlu edemeyebilirsin, ama ondan zevk alarak, ondan zevk aldığını hissettirerek onu her zaman mutlu edebilirsin...” Şiirleri daha önce önemli edebiyat dergilerinde kendine yer bulan ve çeşitli edebiyat ödüllerine değer görülen Atilla Yaşrin, bu kez bir romanla çıkıyor okuyucularının karşısına. “Aşk da Rüya Görür”, Yaşrin’in yayımlanan ilk romanı. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1090