Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
son kazandı. Haberden sonra “The Finkler Question”, sipariş stokunda 30 milyon değişik kitap olduğunu iddia eden internet alışveriş sitesi Amazon.co.uk’de, 2. sıraya yükseldi. Aklıma ülkemizdeki edebiyat ödülleri geldi; ödüller kitap satışlarını arttırmaz, bu onur yazarın özgeçmiş sayfasına bir cümle olarak eklenir onu da okurlar umursamaz. Çünkü Sığlıkistan’da ödüllere sembolik paralar verilir. Jüri üyelerinden kısa sürede 6070 kitap okunması istenir. Tanıtım ve saygınlık sorunları vardır. Hatır şikesinden geçilmez. Örneğin bir ödülün, hasta veya kredi kartı birikmiş bir şaire özgülenmemesi ayıp bellenir. Yine sormadan edemeyeceğim: Bana 2010’da ödül kazanmış kaç kitap adı sayabilirsiniz? Ödül kazanmış diye kaçınız gidip bir kitap aldınız? 2372 %100 İstanbul’dan – Erk Acarer : “Alo, alo, muhterem samiin, burası İstanbul Telsiz Telefonu…” Türkiye’deki ilk radyo yayınının İstanbul Sirkeci’deki Büyük Postane binasının bodrum katında Eşref Şefik Bey’in bu anonsuyla başladığı kabul edilir. 6 Mayıs 1927 günü yapılan anons dinleyicilere yayın akışının başladığını bildirmektedir. Muhterem samiin.. Bu sevimli cümle “sayın dinleyiciler” anlamı taşımaktadır. İstanbul Telsizi’nin ilk günkü yayın akışı da bir hayli ilgi çekicidir: 19.00 Stüdyo musikisi heyetinden şevkefza faslı. 19.30 Esham ve tahvilat kambiyo ve nukut borsasının haberleri. 20.10 Monolog darülbedai sanatları Vasfi Rıza Bey tarafından. 20.40 Nezahat Feride HanımKemal Niyazi Bey kemençe, Osman Bey piyano. 21.10 Sesli radyo gazetesi. 21.20 TeganniMatmazel Apostoldi tarafından. 22.05 Rasat merkezi raporuAnadolu Ajansı haberleri İstanbul saati. 22.20 Orkestra ve kapanış. (Bu notu okurken aklıma, İstanbul taksilerinin olmazsa olmazı, o adı komik, programları ve spikerleri sığ radyo istasyonları geldi. Eşref Şefik, Vasfi Rıza ve 86 yıl öncesinin o adı ¥ ğeri 51 milyon Sterlindir. (Haberi duyan Nur, “Sen niye böyle bir obje bulamıyorsun?” diye çıkıştı. Karım Nobel edebiyat ödülünün 1 milyon Avro olduğunu duyunca da, “İyi para; çok çalış, sen de kazan” buyurmuştu.) / Öğlen yemeğinde Musa Abi’nin (Moris Farhi) konuğuydum. Akşam yemeğindeyse, loş Arjantin lokantası Gaucho’da Ayfer Tunç’la birlikteydik. İyi yazar, zarif insan Ayfer, İngilizcesini pekiştirmek için ilkbahara dek Londra’da. Pazar kahvaltısında da bize katıldı. Sonra Royal Academy’deki sergileri ve iki kitabevi gezdik. / Canaletto, Paul Gauguin (retrospektif) ve Paul Cezanne (Kâğıt Oynayan Adamlar) sergilerinde; daha önce müzelerinde izlediğim ve bu sergilere ödünç verilen tabloları görünce, bir safaride birlikte olduğum gizemli grupla yeniden karşılaşmışçasına heyecanlandım. ABD’nin kırsal kesim sayılan kentlerinde bile başyapıt tablolar var. Kâğıt Oynayan Adamlar dizisinin en iyi iki tablosundan birini Camondo Ailesi d’Orsay’a armağan etmiş. Camondo’lar Osmanlı’ya da kredi sağlayan bir banker Musevi aileydi. 1869’da İstanbul’dan Paris’e taşınmak zorunda kaldılar. Moise de Camondo bir estet ve koleksiyonerdi. Louvre’daki nice başyapıt tablo onun armağanıdır. (Osmanlı’nın Louvre Müzesine dolaylı katkılarını da vurgulamış oluyorum.) / 16.11.10! Türk(iye) dostu ve çevirmen Ruth Christie’yi ziyaret ettim. Ona Ahmet H.Tanpınar hakkında yazılan son kitapları ve Birhan Keskin’in son yapıtı “Soğuk Kazı”yı götürdüm. Ruth, 1940’larda Halide Edib’in ona imzaladığı “Maske ve Ruh”u bu kez adıma imzalayarak bana emanet etti. (Döndükten sonra Birhan Keskin’den, Ruth’un “Soğuk Kazı”yı İngilizce’ye çevirmek için izin istediğini duydum. Ne güzel!). / Gözde sahafım Peter Ellis’te karşılaştığım kurmaca ötesi anekdot özel bir maddeyi hak ediyor. / 19.11.10! TK 1986 sefer sayılı Londraİstanbul uçağında, yan sıramızda oturan bir kadın üç yaşındaki kıpır kıpır torununu korkutmak için, “Uçakta Vali Var!” diye seslenmekte. İkiyüzkırk kişilik uçakta, gazete dağıtım sürecinde, daha orta sıralara gelmeden hosteslerin elinde yalnızca hükümet yandaşı gazeteler kalıyor… 2374 ELAND Londra’da mukim bir butik yayınevi. Nitelikli gezi edebiyatı kitapları yayımlamak üzere üç gezi yazarı tarafından kurulmuş. Ortaklarından Türk(iye) dostu Barnaby Rogerson’la geçen yıl Peter Ellis’te tanışmıştım. O onsekiz ay önce, “Many and Many A Year Ago”nun Londra’daki tanıtım kokteyline de gelmişti. ELAND geçen güz, Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinden nitelikli bir seçki içeren “An Ottoman Traveller, Selections from the Book of Travels of Evliya Çelebi”yi yayımladı. Batı’da benimsenen kitabın çevirmen ve editörleri, Robert Dankoff ile Sooyong Kim. Ben ısmarladığım ilk kopyayı, Pera Müzesi’nin bir etkinliği için kasımda İstanbul’a gelen Peter Hristoff Usta’ya armağan ettim. Bu kitabı destekleyeceğim, destekleyelim. 2375 04.11.10 tarihli Cumhuriyet Kitap’ta, 60. takvim yaşım şerefine 60 okuruma KİTAP İÇİN2’yi imzalayıp yollayacağımı bildirmiştim. O gün sabahtan faks talepleri gelmeye başladı. Komşum ve sıkı Cumhuriyet okuru Sezgin Noyan arayıp, “Hiç cezaevinden kitap isteyen oldu mu?” diye sorunca kendisine, “Saçmalıyorsun” diye çıkışmıştım. Belki yarım saat sonra; Metris Kapalı Cezaevi’nden üzerinde, “Mektup Okuma Komisyonu, Görülmüştür” damgalı bir faks geldi. Okurum N.D. KİTAP İÇİN2 ve mümkünse kitaplar da istiyordu. Kuryeyle, KİTAP İÇİN2’den bir adet yolladım, “Özel gönderi kabul edilmiyor” diye geri geldi. PTT’yi de deneyeceğim. ? SAYFA 11 Ayfer Tunç ile butik kitabevi Hatchards’ın (kuruluşu 1797) önünde. şirin radyo sanatçılarını saygıyla andım.) 2373 Kurban Bayramı’nda Mini Londra Güncesi: Dünya’nın malum megakentlerinde olduğu gibi Londra’da da, Kurban Bayramı boyunca sokaklar bağıra bağıra dolaşan Türkler’le mücehhezdi. / 12.11.10! Güne peri masalı gibi bir gazete haberiyle başlıyoruz; kentin alçak gönüllü semtlerinden Ruislip’te, ebeveynlerinin ölümünden sonra miras eşyaları tasfiyeye girişen iki kardeş rengârenk bir vazo bulurlar. Onu semt müzayede salonuna götürürler. Sattığı objelerin ortalama değeri 500 Sterlin olan kuruluşun iki kardeşe bir muştusu vardır; ellerindeki nesne 18. Yüzyılda imparator sarayında kotarılmış bir Çin vazosudur. Bir milyon Sterlin’e dek müşteri bulması beklenen vazo güz müzayedesinde, 43.1 milyon (99 milyon TL) Sterlin’e satılır. Vergi ve komisyonlarıyla birlikte vazonun de CUMHURİYET KİTAP SAYI 1090